Etiket arşivi: Ankara

Boş verin siyaset sahnesindeki danışıklı dövüşleri, gerçek çok başka…


Kraliyet, biraz daha çıkış yolu bulamazsa, Ankara’yı suni afetlerle yerle bir etmek istiyor. Bir kaos ve otoritesizlik ortamı oluşturmayı planlıyor. Bir yandan da devlet kurumlarındaki suç delillerini ve kendilerine bunca yıldır çalışmış devlet yetkililerini ortadan kaldırmayı planlıyor. Yargılama safahatında itirafların çok büyük sorunlara sebep olacağını değerlendiriyor.

Gerçek gündeme dönün, Kraliyet bile Türkiye’de demokratik cumhuriyet rejiminin, Adıtürkçülüğün, kriptoculuğun çöktüğünü kabullendi ve önünü göremiyor. Sözde siyasi partiler de liderleri de topluca çöktüler, bittiler. “Oldu bitti” bir seçime bile güçleri yetmiyor.

İskenderun hala sular altında… İskenderun’un depremlerle birlikte dibe çöktüğü iddia ediliyor. Kimsenin umurunda mı?

– Daha fazla çöker mi? Çökebilirse ne yapmak lazım, çökmeyecekse ne yapmak lazım?

– Başka yerler de çökebilir mi?


Mersin hakkında ısrarla ikazlar yapmıştım. Ufak bir “yoklama” yaşandı, arkası gelecek mi?

Dert edinen birileri var mı? Tedbirler alınacak mı? Planlamalar var mı?

Yine saldırgan ülkelerin askeri kuvvetleri mi çağırılacak?

Yine yüz binle insanın enkazların altında bağıra bağıra ölmesi mi beklenecek?

Yine hala yaşayan kişiler varken enkaz kaldırma çalışmalarına mı başlanacak?

Yine o ülkelerin sözde yardım, kurtarma ve sağlık ekipleri üzerinden insan ve organ kaçakçılığı yapmalarına meydan mı verilecek?

Maraş merkezli suni depremleri yapmadan önce, o bölgede defalarca düşük şiddette suni depremler yaptılar.

Şimdi de Türkiye’nin farklı farklı bölgeleri için bunu yapıyorlar. Önce küçük küçük sallayarak, hedef bölgelerin zeminini büyük sallanmaya/zelzeleye hazırlıyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Sarsıcı ihtimallere hazır olun

Ankara’nın depremlerle dümdüz olma ihtimalini yazmıştım. Sarsıcı tesiri olmuştu, oluyor. Bilinmeli ki bu ihtimal çok daha yüksek.

Ankara’dakiler başta olmak üzere bütün Türkiye’deki vatansever bütün yetkililer tedbirlerini alsınlar, aldırsınlar. Sarsıcı ihtimallere açık olsunlar. Bu hususlarda fısıltı gazetesini gerektikçe de kullansınlar.

Herkesin malumu ki son kararlarımın hepsi topluca iptal oldu. Şu andan sonra Ankara dümdüz olursa, İstanbul alternatif olacak. Resmen de Türkiye İstanbul’dan idare edilmeye başlanacak.

İstanbul da dümdüz olursa, yine Türkiye’nin başkenti İstanbul kalacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Beşşar Esed de bir gizli Ermeni ve gizli Hristiyan

“Doktorluktan diktatörlüğe Esed” başlığı atmışlar…

İşte bunlar hep yanlış bilgiler…

Çok hatalar var. Türkiye’de Alevi olduğunu iddia edenlerin en az yüzde doksan beşi gizli Ermeni, gizli Yahudi, gizli Ezidi vb. oldukları gibi… Esed de Arap Alevisi (Nusayri) değil, bir gizli Ermeni ve Hristiyan… Karısı Esma da öyle… İkisi birden İngiliz casusları…

Gerçi öyle idiler, sonra ikisi de biyonik robot yapıldılar.

Gerçek Esed de azılı bir İslam düşmanıydı ve vatan hainiydi. Kara paracıydı. İnsan kaçakçılığı ve organ işlerine kadar her pis işi yaptı. Tayyiple Bohçalının ortak çeteleriyle beraber de çok kara para işleri yaptı Esed ve karısı…

Şu andaki biyonik robotlar da aynı ayardalar. Şu anlarda, dünyada, yeraltındaki devasa şehirlerde gizlice yaşayan uzaylıların bazı gruplarının çekişmelerinin/çatışmalarının bir tarafında yer alıyor bu iki biyonik robot…

Bu nedenle Suriye meselesinde biraz İsrail’e uyuyorlar, biraz ABD’ye, biraz Rusya’ya, çoğunlukla İngiltere’ye… Her safhada işlerine geldiği gibi kararlar alıyorlar. İşlerine gelmeyen zamanlarda muhtelif taraflara sorunlar çıkartıyorlar.

Böyle çoğunlukla danışıklı, biraz gerçek çatışmalar sırasında milyonlarca Suriyeliyi nakite çevirdiler. Bazısını canlı sattılar, bazılarının organlarını sattılar. Yanı sıra silah ve uyuşturucu kaçakçılığı dahil olmak üzere türlü kaçakçılık işlerini yaptılar, yapıyorlar.

Evet beyler!

Anlamış olduğunuz üzere denge değişiklikleri ve dolayısı ile tavır/karar değişiklikleri var.

Esed ile karısının emrinde olan bütün siyasi ve askeri yetkililere (erlere kadar herkese) hemen şu anda bu ikilinin emirlerinden çıkmayı tavsiye ederim.

Çünkü şu andan sonra, Esed ile karısını ve çetelerini en kısa süre içinde yok etmeye oynayacağım.

Öncelik sıralamasında Ankara hükumeti ve bağlı bütün unsurlar birinci sırada… İkinci sırada ise karı koca Esed’ler ile bağlı bütün unsurlar var.

Tekrar etmekten yorulmadım, yine tekrar ediyorum:

Üçüncü dünya savaşı çıkacak olsa bile, Türkiye nüfusunun yüzde doksanı yok olacaksa bile, dünya nüfusunun ve devletlerinin yüzde doksanı yok olacaksa bile… Yeraltı uzaylı şehirlerinin ve nüfusunun tamamı yok olacaksa bile..

İşte mesele bu… Hiçbir meselede taviz vermedim, vermeyeceğim. Geri adım atmadım, atmayacağım.

Bunlar için onlarca sene vakit kaybedemem. Bu yazdıklarım çok kısa süre içinde gerçekleştirilecek. Bu nedenle, İstanbulla restleşen ya da restleşmiyormuş gibi rollerle yanaşan ve sinsilik yapan herkes kısa sürede imha edilecek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Sayılı günleri var


Hain Ankara hükumetinin, Ankebut Ağına bağlı sermaye sahipleri ile bir an evvel anlaşmasını, imzalar atmasını ve Türkiye’ye nakit paralar çekmesini bekleyen o Türkiye içindeki malum holdingler…

Yanlış ata oynadılar, oynuyorlar. En az bir sene daha Türkiye’de hiçbir projeye başlanmayacak ve yanlış ata oynayan o holdingler bile temizlik rüzgarında kökten temizlenecekler.

Hem açıkça batacaklar ve hallerini daha fazla gizleyemeyecekler. Hem ağır ceza mahkemelerinde yargılanacaklar ve başka ülkere gidemeyecekler. Hem de başka ülkeler ve dev holdingler ve mason tarikatı, bunların yargılanmasına ve asılmalarına engel olamayacaklar.

Koşar adım idam sehpasına giden ahmaklar, projeler peşinde koşuyorlar. Oyalansınlar, sayılı günleri var.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bulgaristan’dan da çıkın


Hem de hemen, bu gün bitmeden çıkın.

Şu andan itibaren İstanbul ile Bulgaristan arasında en ufak bir dostluk ve iyi niyet bile kalmadığını, dünyadaki bütün taraflara açıkça ilan ediyorum.

Şu andan itibaren İstanbul, Bulgaristan’ı da hızla çökertecek. Çünkü fazlasıyla hak ettiler, ediyorlar. Üstelik İstanbul’un bunca iyi niyetine, böyle asil duruşuna rağmen Bulgaristan bu yolu seçti. Türkiye’nin, hürriyetine kavuşmak isteyen Türk milletinin ve bölgenin ve hatta bütün insanlığın karşısında saf tutmayı tercih etti. Kara paracıların, organcıların, insan kaçakçılarının, zalimlerin, katillerin, katliamcıların, hırsızların, cinsi sapıkların yanında durmayı, onlarla beraber yok edilmeyi seçti. Bütün bu şeytanlıklarda maşa olarak kullanılan hain Ankara hükumetinin yanında durmayı tercih etti.

Şu andan itibaren İstanbul, Bulgaristan’ı da hızla çökertecek. Çünkü fazlasıyla hak ettiler, ediyorlar. Üstelik İstanbul’un bunca iyi niyetine, böyle asil duruşuna rağmen Bulgaristan bu yolu seçti. Türkiye’nin, hürriyetine kavuşmak isteyen Türk milletinin ve bölgenin ve hatta bütün insanlığın karşısında saf tutmayı tercih etti. Kara paracıların, organcıların, insan kaçakçılarının, zalimlerin, katillerin, katliamcıların, hırsızların, cinsi sapıkların yanında durmayı, onlarla beraber yok edilmeyi seçti. Bütün bu şeytanlıklarda maşa olarak kullanılan hain Ankara hükumetinin yanında durmayı tercih etti.

Ankebut Ağına bağlı olan Bulgar siyasetçilerin ya da bunlara karşı mücadele etmeyen Bulgar siyasetçilerin ya da askeri yetkililerin tamamı da kesintisiz çarpılacaklar.

Bulgaristan’ın bankalarındaki sistemler sinyale girecek, elektronik sistemler işlemeyecek. Bankaların kasalarındaki banknotlar topluca yanmaya başlayacak. Devlet kurumlarının veri tabanları bile çökecek. Ordusundaki erlere, belediyelerindeki kapı bekçilerine kadar herkes çarpılarak ölecek. Bir kenara üç beş litre benzin bırakmaya bile korkar olacaklar.

Eş zamanlı olarak Türkiye içinde benimle beraber hareket eden bütün taraflar da doğrudan ya da dolaylı yollardan Bulgaristan’a bağlanan bütün meşru ve gayr-i meşru işleri bozacaklar. Türkiye’de kara paracılık yapan bütün Bulgarlar, sivil de olsalar, kadın da olsalar, resmi yetkili de olsalar hatta sözde diplomat da olsalar sokak ortasında tek kurşun sıkılıp leşi ortada bırakılarak bile imha edilecekler. Bulgaristan’a Türkiye’den para akışına vesile olan en ufak bir mekan bile işler halde bırakılmayacak. Türkiye’den Bulgaristan’a doğru giden bütün gaz, yakıt tankerleri ve hatlar da hedef olacaklar.

Dünya genelinde İstanbulla beraber hareket eden herkes, Bulgaristan’la selamı sabahı bile kesecek. Bulgaristan işsizlikten, parasızlıktan, hastalıklardan, sebebi bulunamayan toplu ölümlerden, patlamalardan, yangınlardan, depremlerden kırılıyor olsa bile kimse dönüp bakmayacak, oralı olmayacak, acımayacak. Küçük bir paketle ilaç bile gönderilmeyecek.

Dahası, doğudan batıya doğru hareketimiz devam ettikçe, Ankebut Ağı’nın kontrolü altındaki eski topraklarımız sıra sıra özgürleştirildikçe, Yunanistan’dan sonra sıra Bulgaristan’a gelecek. Bulgaristan’a ordularım çok sert, çok ezici şekilde girecekler. Büyük temizlik yapmalarını emir edeceğim ve “Girin o şer tarafını tutan diyara ve dünyanın gözleri önünde o Bulgaristan’da bir tane insan şeytanı, bir tane satanist, bir tane Ankebut Ağı sevdalısı kişi, grup, şirket bırakmayın.” emri vereceğim.

Gök girsin, kızıl çıksın. Türk milletinin, masumların, zavallı kadınlarla çocukların, bütün insanlığın karşısında duranların tamamına lanet gelsin.

Bulgaristan sınırlarının altına kalan yeraltı uzaylı şehirlerinde, İstanbulla restleşmek ve feci şekillerde ölmek istemeyen kimler varsa, sadece birkaç saat içinde bile oralardan ayrılsınlar.

Silahla vurulan ama ölmeyen o asker Bulgaristan… Kurşunların aniden yağması, Kalbinden vurulması, yarasının çok kanaması, belinin çok sıkması, halinin fenalaşması, hepsi üst üste pekiştirerek şunu haber veriyor: Şu andan sonra Bulgaristan’ı hiç kimse kurtaramayacak ve elimden alamayacak. Çok da uzamadan, kısa sürede Bulgaristan’ın işi bitecek.

Bundan böyle Bulgaristan için B planına geçtik. Her şey, her karar değişti. Bunun böyle olmasını Bulgaristan kendisi istedi.

Hesapladığım vakit gelince Güney Azerbaycan’dan, Irak’tan, Suriye’den 15 milyon kadar seçilmiş, tercih eidlmiş kişiyi, aileleri, sınırlarımıza dahil olacak Bulgaristan’a yerleştireceğim. Büyük büyük projeler, binlerce yıllık toprağımız olan Bulgaristan’a da yayılacak ve aileleriyle birlikte sayıları 15 milyonu bulan seçilmiş kişiler, orada maddi ve manevi refah içinde kalıcı olarak yaşayacaklar. Avrupa tarafına doğru ilim, hikmet, sanat, marifet, merhamet, ahlak, namus yayacaklar. Böylelikle de İblis’in ve Deccal’ın planları bozulmuş olacak.

Rüya sahibi tarafından ya da rüya sahibinin temsil ettiği kişi tarafından bakılarak tabir edilirse… Mutluluk, galibiliyet/zafer, kazanç, gücün ve itibarın artması demek.

Ambulansın gelmemiş olması da bu işin sonunda Bulgaristan’ın tamamen oyundan düşmesi demek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi