“Doktorluktan diktatörlüğe Esed” başlığı atmışlar…
İşte bunlar hep yanlış bilgiler…
Çok hatalar var. Türkiye’de Alevi olduğunu iddia edenlerin en az yüzde doksan beşi gizli Ermeni, gizli Yahudi, gizli Ezidi vb. oldukları gibi… Esed de Arap Alevisi (Nusayri) değil, bir gizli Ermeni ve Hristiyan… Karısı Esma da öyle… İkisi birden İngiliz casusları…
Gerçi öyle idiler, sonra ikisi de biyonik robot yapıldılar.
Gerçek Esed de azılı bir İslam düşmanıydı ve vatan hainiydi. Kara paracıydı. İnsan kaçakçılığı ve organ işlerine kadar her pis işi yaptı. Tayyiple Bohçalının ortak çeteleriyle beraber de çok kara para işleri yaptı Esed ve karısı…
Şu andaki biyonik robotlar da aynı ayardalar. Şu anlarda, dünyada, yeraltındaki devasa şehirlerde gizlice yaşayan uzaylıların bazı gruplarının çekişmelerinin/çatışmalarının bir tarafında yer alıyor bu iki biyonik robot…
Bu nedenle Suriye meselesinde biraz İsrail’e uyuyorlar, biraz ABD’ye, biraz Rusya’ya, çoğunlukla İngiltere’ye… Her safhada işlerine geldiği gibi kararlar alıyorlar. İşlerine gelmeyen zamanlarda muhtelif taraflara sorunlar çıkartıyorlar.
Böyle çoğunlukla danışıklı, biraz gerçek çatışmalar sırasında milyonlarca Suriyeliyi nakite çevirdiler. Bazısını canlı sattılar, bazılarının organlarını sattılar. Yanı sıra silah ve uyuşturucu kaçakçılığı dahil olmak üzere türlü kaçakçılık işlerini yaptılar, yapıyorlar.
Evet beyler!
Anlamış olduğunuz üzere denge değişiklikleri ve dolayısı ile tavır/karar değişiklikleri var.
Esed ile karısının emrinde olan bütün siyasi ve askeri yetkililere (erlere kadar herkese) hemen şu anda bu ikilinin emirlerinden çıkmayı tavsiye ederim.
Çünkü şu andan sonra, Esed ile karısını ve çetelerini en kısa süre içinde yok etmeye oynayacağım.
Öncelik sıralamasında Ankara hükumeti ve bağlı bütün unsurlar birinci sırada… İkinci sırada ise karı koca Esed’ler ile bağlı bütün unsurlar var.
Tekrar etmekten yorulmadım, yine tekrar ediyorum:
Üçüncü dünya savaşı çıkacak olsa bile, Türkiye nüfusunun yüzde doksanı yok olacaksa bile, dünya nüfusunun ve devletlerinin yüzde doksanı yok olacaksa bile… Yeraltı uzaylı şehirlerinin ve nüfusunun tamamı yok olacaksa bile..
İşte mesele bu… Hiçbir meselede taviz vermedim, vermeyeceğim. Geri adım atmadım, atmayacağım.
Bunlar için onlarca sene vakit kaybedemem. Bu yazdıklarım çok kısa süre içinde gerçekleştirilecek. Bu nedenle, İstanbulla restleşen ya da restleşmiyormuş gibi rollerle yanaşan ve sinsilik yapan herkes kısa sürede imha edilecek.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi