
Halil Konakçı da gizli Ermeni/Çingene hristiyan bir hainin teki…
Bir de bu haini Türk polisi ile koruyorlar, devletimizden maaş da alıyor.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
Halil Konakçı da gizli Ermeni/Çingene hristiyan bir hainin teki…
Bir de bu haini Türk polisi ile koruyorlar, devletimizden maaş da alıyor.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
İstanbul hükumeti:
Filistin’deki Mescid-i Aksa bizim kutsalımız değil. O, gerçek Mescid-i Aksa değil. O sahte Mescid-i Aksa üzerinden oynanacak olan oyunlara karşı, şaşırtıcı karşılıklar vermemiz beklenmeli.
Bak, sadece Wikipedi’de derlenmiş olan bilgilere bile baksan ama ezberini bozarak baksan, her şeyin çok açık şekilde meydanda olduğunu göreceksin.
Süleyman tapınağı dedikleri şey de orada değildi, o kalıntılar ve ağlama duvarı da o Süleyman mabedinin kalıntıları değil. Orası gerçek Kudüs bile değil.
O Mescid-i Aksa denilen yapı da daha dün denilecek tarihte yapılmış bir yapı. Günümüz bilim ve teknolojisi sayesinde, o yapının çok yeni olduğu, binlerce senelik mescid-i aksa olmadığı hemen ispat edilebiliyor. Ayrıca bulunduğu konum bile tarihi gerçeklerle uyuşmuyor.
Bu meselenin tartışılacak bir yanı yok. Ayrıca peygamberimiz bu sözde mescid-i aksayı hiç sahiplenmemiş ve ona doğru dönerek namaz kılmamış. Bunu dini kaynaklarını da paylaşmıştım.
Her şey İblis’in oyunu. Müslümanlarla da hristiyanlarla da yahudilerle de sınır tanımaz şekilde oynadı, oynuyor o İblis…
Akademi Dergisi takipçisi: Hocam peygamberimiz İstanbuldan mı Miraca yükseldi. Tarihe her zaman merakım çoktu ince detaylara çok kafa yorarım.. bu kafama takıldı
Mehmet Fahri Sertkaya: Gerçek Mescid-i Aksa da Tur-i Sina gibi hareket ediyor, yer değiştiriyor olabilir.
Şu andaki teknolojimiz bile, istediğimizde uçup yerini değiştirecek binalar yapmaya müsait.
Hz Süleyman’ın gerçek mescid i aksayı yaptığı zamanda çok daha uçuk seviyede teknoloji vardı.
Yaptığı mescid-i aksa’yı, Tur-i Sinayı örnek alarak yapmış olabilir.
Akademi Dergisi takipçisi: Anladım Hocam
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
Sakin olun, akıllı olun, İsrail’den ve Filistin’den uzak durun. Boş yere kendi başınızı da ülkelerinizi de yakmayın. Ben hem İsrail’in hem de Filistin’in üzerinden geçeceğim. Bu maskeli savaşı da bitireceğim.
O Netanyahu denilen şeytana da bakmayın. Gücü olan tehdit etmez, ezer geçer. Bizim gibi gayr-i resmi bir hükumet mi onlar, neyi bekliyorlar?
Hepsi zaman kaybı, yaşananlar da kuru gürültü. Planlarını çoktan bozdum. Bütün Amerikan ordusu ve donanması da gitse oraya, bu işin sonu değişmeyecek. Sonucu baştan netleşti, kesinleşti.
Orada ne bir İsrail kalacak ne de müslüman devleti gibi görünen bir gizli hristiyan devleti olacak. Oralar bizim toprağımız ve geri alacağız.
Atamız İbrahim peygamberden beri, en az 15 bin senedir Türk yurdu oralar. İblis’in sonradan türettiği çingenelerin yurdu değil.
Türkiye’de Filistin ve İsrail gürültüsü istemiyorum. Biz kendi gündemimize devam edeceğiz.
Türkiye’deki hatta İran’daki insan topluluklarının ve hatta siyasi partilerin ve resmi kurumların başına sızmış olan gizli hristiyanları ifşa etmem iki saatimi almaz.
Sansür de kurtaramaz onları. Buradan da ifşa etmem zaten…
İstanbul hükumeti:
Amerikan ordusu Filistin-İsrail meselesine karışırsa…
TR başta olmak üzere, bölgedeki bütün resmi ve gayr-i resmi ABD unsurları acımasızca hedef alınacak. Sadece askerler ve gizli servis elemanlarıyla sınırlı kalmayacak.
ABD unsurları olmasa da ABD’ye çalışan bütün unsurlar da hedef olacaklar.
İstanbul hükumeti:
Hizbullah da Filistin-İsrail meselesine müdahil olmayacak. Aksi halde İran da ağır bedeller ödeyecek.
İstanbul hükumeti:
Türkiye, çatışma bölgesinden kaçan İsrailliler için güvenli liman değil. Burada Filistlinlileri de İsraillileri de görmek istemiyoruz.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
..
İstanbul hükumeti:
Tekrar ediyoruz. İran ile Azerbaycan arasında bir askeri çatışma başlarsa, ilk anlarından itibaren İran’ı açıkça destekleyeceğiz.
İsrail’in tasmalı köpeği Azerbaycan’a gerekiyorsa harp ilan edeceğiz.
İstanbul hükumeti:
Maliyesi dahil, her şeyi ile çoktan çökmüş vaziyetteki İsrail’i ayakta tutmak için sahada oynanan oyunlar, üçüncü dünya savaşı şartlarını oluşturuyor.
İstanbul hükumeti:
İsrail’in hiçkimse ile silahlı çatışma yapabilecek maddi imkanları yok. Artık İsrail diye bir yer, sistem yok. Onu varlıkta tutmaya çalışmanın mantığı ve iyi bir sonucu da yok.
İstanbul hükumeti:
Azerbaycan’ın İsrail’e destek vermesi, barışa, Türklüğe, müslümanlığa, kardeşliğe, bölge ve dünya barışına değil, kötülüğe, ihanete, savaşa hizmet ediyor.
İstanbul hükumeti:
Trump da biliyor ki İstanbul hükumeti son üç yıl içinde dünya dengelerini çok büyük oranda değiştirdi. ABD’nin başında Biden değil kendisi de olsaydı, bu denge değişmelerine mani olamayacaktı. Kendisinin şu anda içinde bulunduğu pek çok şartı/dengeyi de İstanbul hükumeti hazırladı ve kendisi buna da mani olamadı.
Bir daha ABD’nin başına gelse de İstanbul hükumeti karşısında hiç hareket sahası yok. Trump, dünyanın meselelerine dair artık daha da dikkatli konuşmalı ki daha fazla da mahcup hale düşmesin.
İstanbul hükumeti:
Başkenti Kudüs olan ya da olmayan sözde bir Filistin devleti kurulmasını desteklemiyoruz.
İsrail’i tanımadığımız gibi, böyle bir sözde Filistin devleti kurulursa, hiçbir zaman o devleti de tanımayacağız ve iyi ilişkiler kurmayacağız.
Kadim topraklarımızda oynanan oyunlara bir de yardımcı, destekçi olmayacağız.
İstanbul hükumeti:
Abdullah Gül ile yedili çetesinin üzerine oynayan, Türk milletinin karşısında saf tutan Asya ülkelerine de çok ağır bedeller ödeteceğiz.
İstanbul hükumeti:
Mihriban Aliyeva’nın hangi ülke adına sahada hareket ettiğine karar vermek zor.
O arka plan şeytanını kullananlar da ağır bedeller ödeyecekler.
İstanbul hükumeti:
İsrail’in, korkudan ağlaşan askerleri ve halkı, İsrail’in hiçbir zaman gerçekten var olmadığının da tezahürüdür.
İsrail denilen şer merkezini var eden ve varlıkta tutan dengeleri dünya genelinde çökertmeye devam edeceğiz.
Kadim topraklarımızı tekrar alacağız.
İstanbul hükumeti:
Bölgedeki, gizli hristiyan unsurların kontrolünde olan sözde İslami cemaatler, tarikatlar ve silahlı örgütler üzerinden, Kudüs’ü hristiyanların nüfuzunda tutma planları olanları da ters köşe yapacağız.
İstanbul hükumeti:
Devam etmekte olan Filistin-İsrail tiyatrosunun, ABD başkanı Biden’ın siyasi ömrünü uzatmasına izin vermeyeceğiz. Çoktan hükümsüz kalmış olan Biden da Kamala da çöplüğe süpürülecekler.
İstanbul hükumeti:
Son oyunları, son perdeleri de İstanbul hükumeti tarafından yırtılıp sökülüp atılmış olan İsrail’e…
Hala gerekli müdahaleleri yapmayan sözde müslüman Arap ülkelerini de not ediyor ve bu hususu da dünya kamuoyunun dikkatlerine sunuyoruz.
Ortada bir İsrail kalmadığı halde ve onu varlıkta tutmaya oynayacak dünya dengeleri/güçleri de kalmadığı halde, sözde müslüman Arap ülkelerinin bu sessizliği, tepkisizliği neden, ne için, kim için?
Neden İsrail’in hakkından sadece Filistinliler gelmek zorunda? Bu şartı kim koydu, ne hakla koydu? Söz konusu devlerler bu şarta neden bağlı kalıyorlar?
İstanbul hükumeti:
Plan gereği ABD bölgeye müdahale ederse, sözde müslüman Arap devletleri ne yapacaklar?
Hala “Bu, Filistinlilerin savaşı, onlar gereğini yapsınlar” mı diyecekler?
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya
“Filistin kırmızı çizgimizdir” diyen TR’deki hainleri, kara paracıları, kripto kimlikli sözde müslümanları, kırmızı urganlarla asacağız.
Yüce urgan onları çağırıyor.
Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya