Akademi Dergisi Türkiye ve dünyaya yön veriyor – 17 Eylül 2023


Almanya içten içe daha da karışıyor. Yakında basın ve medyaya yansır bu iç karışıklık.

Şartlar bu hale gelmişken, dengeler bu kadar değişmişken, kendi yaralarını saramaz haldeki Çin’in, Esed’e ve çetesine destek vermesi, yapacağı yeni ve büyük bir ahmaklık olur.

O Esed’i orada Çin de tutamaz. Tutmak için mücadele verirse, kendi çeperini kendisi çürütmüş olur. Kendi taşıyıcı kolonlarını kendisi yıkmış olur.

Senelerdir İstanbul ile restleşmeye çalışan Çin, daha kaç defa rezil olmalı ve büyük/yıkıcı darbeler almalı?

İran halkı acilen sakinleşmeli, akl-ı selim ile davranmalı. Oyunları görmeli. Bu, gerçek bir hürriyet ve hak mücadelesi değil. Bu, şeytani bir oyun. Bu oyunu kuranlar belli ve yine aralarında Ankara hükumeti denilen suç çetesi de var. Aralarında MİT denilen gizli Ermeni/Çingene ihanet ve kara para teşkilatının casusları da var. Bunlar, Azerbaycan’ın idaresini elinde tutan gizli Ermeni ve Çingene kara paracılarla da organize haldeler. Ayrıca İran’ın idaresinde bulunan gizli Ermeni ve Çingene gruplarla da paslaşıyorlar. Devletler üstü halde organize olan bölgesel bir ihanet, terör ve kara para teşkilatı ortalığı karıştırıyor.

Bir kafesten çıkarak diğerine girmek, hürriyete kavuşmak değildir. Girilen yeni kafes biraz daha geniş olsa bile…

İran’daki halkın hak ve hürriyet mücadelesini İstanbul hep destekledi ve destekleyecek ama göre göre de şeytani oyunlara piyon olmayacağız.

Şunların hepsini, sözde sığınmacılarla birlikte bu ülkeden sürmek, def etmek lazım. Sözde kardeşlerinden ayrılmamış, dayanışmaları başka topraklarda devam etmiş olur.

Bakalım orada onlara yabancı, sığınmacı muamelesi mi kardeş muamelesi mi yaparlar. Bakalım can, mal ve namus emniyeti bile bulabilirler mi o sözde kardeşlerinin arasında…


İstanbul hükumeti:

Adnan Menderes Türkiye’nin bir değeri değildir. Adnan Menderes, mason, İslam ve Türk düşmanı bir vatan haininden başka bir şey değildir.

Adnan Menderes’in, kendi devrinde açıkça sergilediği onca Türk ve İslam düşmanı tavırları, uygulamaları herkesin gözleri önünde iken… Türkiye içinden ya da dışından tarafların, onu müslüman Türk milletinin bir değeri olarak anlatmaları, onların da Adnan Menderes gibi Türk ve İslam düşmanı olduklarının tezahürüdür. Bunca maddi delil/gerçek, tartışılamaz seviyede gözler önünde iken, Menderes hakkında aksini iddia edebilmek akıl sorunu değilse, niyetin bozukluğunun, sinsi düşmanlığın tezahürüdür.

İstanbul hükumeti:

Boğaz kenarındaki yalılarda bulunan gizli Ermeniler/Çingeneler, Yahudiler, Rumlar için işlerin hiç iyi gitmediğine dair istihbarat alıyoruz.

Bu konuyu da yakinen takip ediyoruz ve işlerini, dengelerini, her şeylerini daha da bozmak için gereken her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Bu ülkeye ihanet eden hiç kimse cezasız kalmayacak.

İstanbul hükumeti:

Adnan Menderes gibi, benzeri binlercesi gibi müslüman rolü oynayan bir münafık olan… İslam düşmanlarının, masonların, satanist canilerin, kara paracıların piyonu olan Ramazan Kadirov ölmüş ve bu gizleniyor olabilir.

İstanbul hükumeti:

Dünyanın önde gelen onlarca hükumetinin, arka plandan işbirliği yaparak İstanbul hükumetine karşı mücadele verme çabaları, bir yandan da hain Ankara çetesini ayakta tutma çabaları, Rusya Federasyonunun parçalanma sürecini de hızlandırıyor ve süreci bütün tarafların kontrolü dışına çıkartıyor.

Bir Ankara için, bütün dünya ateşe atılıyor.

İstanbul hükumeti:

Çin halkı arasından “iyi” olanların, oradaki insanlık dışı nizamdan, otoriteden, ÇKP’den kaçmak… Bu yolla can, mal, ırz emniyetini korumak yönündeki çabalarına, Türkiye ve gerçek müttefikleri olarak açıkça destek vereceğiz.

Bu kişilerin Tayvan, Japonya, Güney Kore, AB, ABD başta olmak üzere, dünyanın onlarca ülkesinde mülteci olabilmeleri için dünya dengelerini yönlendireceğiz.

İstanbul hükumeti:

Brezilya ve Güney Afrika Cumhuriyetindeki büyük sorunların daha da derinleşeceğini, baş edilemez seviyeye geleceğini görüyor ve dünyadaki bütün tarafları dikkatli ve gerçekçi olmaları hususunda uyarıyoruz.

İstanbul hükumeti:

20-28 Eylül günlerinde Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok dengenin aniden değişebileceğini değerlendiriyor ve her ihtimale hazırlıklı vaziyette ilerliyoruz.

İstanbul hükumeti:

Kara paracı Esed çok zorlanıyor. Malum kara paracı hükumetlerin organize desteği ile orada tutulmaya çalışılıyor. Lakin bu zorlama sürecin sonu karanlık görünüyor. Esed’den alacağı olanlar acele etmeliler.

İstanbul hükumeti:

ABD’nin ve İngiltere ile İsrail’in, Ukrayna’daki savaşı Lavrov karakteri ile birlikte yürüttükleri, Lavrov’un bu ülkelere çalıştığı, tartışmaya mahal bırakmayacak kadar kesin bir gerçek.

Ukrayna’da siviller ölüyor. Kadınlar, genç kızlar, çocuklar hatta bebekler bile kaçırılıyor. Organ kaçakçıları her kısımda faaliyet gösteriyor. Bu savaş tiyatrosu ve arka plandan yapılan vahşi kara para işleri, artık dünya insanlığını fazlasıyla geriyor.

İstanbul hükumeti:

İstanbul boğazı ile yakın çevresinde gemi kazalarındaki artışları şaşırtıcı bulmuyoruz. Boğazı kara para işlerinde kullanılan gemilere asla açmayacağız.

İstanbul hükumeti:

Gidişi sessiz olmuştu ama dönüşü gürültülü olacak.

İstanbul hükumeti:

Endonezya ve Malezya ile diplomatik temaslar hızla azaltılacak. Türkiye vatandaşları bu iki ülkeden en kısa sürede çıkmalılar. Çok çok yakın gelecekte bu ülkelerde Türkiye’nin diplomatik temsilcilikleri bile bulunmayacak.

Cehennem çukuruna dönmüş, vahşetin hakim olduğu, kara paracılığın tabana yayıldığı, idrak ve muhakeme sorunlarının her yerde görüldüğü ülkelerle işimiz olmayacak. Şu sıralarda Ankara çetesi ile hala kara para işleri yapmaya çabalayan ülkelerle de işimiz, bağımız olmayacak.

Bütün taraflara hak ettikleri muameleyi yapacağız, asla adaletsiz olmayacağız. Milletimize yapılan kötülükleri asla karşılıksız bırakmayacağız.

İstanbul hükumeti:

Meksika’da darbe ihtimalini düşük görmüyoruz. Halktan yana, halkın ve ülkenin gerçekten hür olmasından ve sorunları, acıları çözmekten yana bir askeri darbe yaşanırsa, açıkça destekleyeceğiz.

Halkların ve orduların, ülkelerini her türlü işgalden, kuşatmadan hatta iç kuşatmadan ve hainlerden kurtarması hak değil, vazifedir ve bu türlü mücadelelerin meşruiyeti tartışılamaz kesinlikle gözler önündedir.

İstanbul hükumeti:

Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM), masonların, satanistlerin, kara paracıların, sömürgecilerin, dünya insanlığını oyaladıkları ve işlerine gelecek tarzda yönlendirdikleri bir kulüptür. Dünyanın bütün ülkeleri, mümkün olabilen en kısa sürede BM’den ayrılmalı ve bu oyunu bozmalıdır.

Dünya Sağlık Örgütü ve daha pek çok sayıda milletler arası teşkilat da dünya insanlarına düşman olan masonların, satanistlerin kulüpleridir. Bu gibi teşkilatlardan dünya insanlığı hiçbir fayda görmedi, aksine saymakla bitmez vahim zararlar gördü ve görüyor.

İstanbul hükumeti:

Libya’nın kurtuluşunun tek yolu, yeniden Türkiye toprağı olmasıdır. Aksi halde dünyanın yamyam, sömürgeci, vahşi, şeytanlaşmış hükumetleri ve şirketleri, Libya’yı yemeye devam edecekler. Libya’da sorunlar, acılar çözülmeyecek. Aksine olarak zaman geçtikçe sorunlar ve acılar daha da devleşecek.

İstanbul hükumeti:

İspanya halkının başlarındaki masonları, satanistleri devirebileceğine, kendi iç kavgalarını verip kazanacağına… Hemen sonra İstanbul merkezli Türkiye ile iyi ilişkiler kurarak yoluna devam edebileceğine… Kazananlar kulübunde yer alacağına gerçekten inanıyor ve çok yüksek ihtimal veriyoruz.

İstanbul hükumeti:

Ak denize kıyısı olan ülkeler arasından…
Ankebut Ağından hemen çıkabilenlerinin…
Çok yakın geleceğin en güçlü ülkeleri arasında olacaklarından şüphe etmiyoruz.

İstanbul hükumeti:

İtalya’yı, Güney İtalya ve Kuzey İtalya isimleriyle ikiye bölmek…

İstanbul merkezli kazananlar kulübunde yer almak isteyen iyi İtalyanları Güney İtalya’da bir araya getirmek…

Bu süreç boyunca Türkiye ile gerçek müttefiklerinin iyi İtalyanlar ile organize şekilde hareket etmelerini ve yüklerini hafifletmelerini sağlamak…

Güney İtalya’yı dünyanın maddi refahı, huzuru, sükuneti en yüksek gerçek hukuk devletleri listesinde üst sıralara hızlıca taşımak…

İstanbul için işten, meseleden bile sayılmaz.
Yeter ki iyi İtalyanlar bu yönde gerekli iradeyi, duruşu, mücadeleyi sergileyecek olsunlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Kadim Türk toprağı Azerbaycan yeniden fethedilecek

Uzunca bir süreç boyunca Azerbaycan’daki gerçek Türklerin sistemli şekilde yok edilmek istendiği…

Asırlardır siyasi idareler değişse bile bu temel siyasetin değişmediği ve orada Türklük ile müslümanlığın tamamen yok edilmek istendiği…

Sovyetler zamanında bu planda zirve seviyeye gelindiği…

Günümüzde Azerbaycan’da sadece bir avuç gerçek Türk ve müslüman kaldığı…

Onların yerine getirilen ve Türkçe konuşan Çingenelere Azeri Türkü denilmekte olduğu…

O sözde Türklerin de hem İsrail’in hem de Londra’nın kulları oldukları…

Ahlak, namus, din, merhamet ve nezaket bilmez, idrakları aşırı kapalı, muhamekeleri aşırı sorunlu, kaba saba, muzır ve kodu bozuk kişiler oldukları…

Günümüzde Azerbaycan’ın kapkara bir kara para devletçiği olduğu…

Azerbaycan’ın idari kadrosunun tıka basa gizli Ermeni/Çingene hainlerle dolu olduğu…

Biraz da gizli Yahudi hainlerin ağırlığının bulunduğu…

Türkiye’deki gizli Ermeni ve gizli Yahudi hainlerin onlarla sıkı paslaştığı ve her türlü kara para işlerini de beraber yaptıkları…

Türk Devletleri Teşkilatı’nın da bu planlar çerçevesinde kurulmuş ve asıl maksadı Türkleri durdurmak ve tamamen yok etmek olan, bir yandan da kara para işleri yapmak olan bir teşkilat olduğu…

Zengezur geçidinin aslında bir kara para geçidi olarak açılmak istendiği ve açılmasını en çok da ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in, Rusya’nın, Ermenistan’ın istediği…

Çingene Paşinyan’ın bu nedenle Ermenistan halkını da şok eden değişik, sarsıcı kararları peş peşe aldığı…

Adnan Oktar suç örgütünün de Azerbaycan’da çok büyük oranda kara para işleri olduğu ve bir yandan da Azerbaycan’in idaresine nüfuz edebildikleri…

Her yerde olduğu gibi o bölgede de mason tarikatının bütün insan şeytanlarının merkezi buluşma noktası olduğu…

Azerbaycan’ın, yine Türk denilen Çingenelerle doldurulmuş olan Kıbrıs kadar, belki ondan da beter bir çukur olduğu…

Azerbaycan’ın Türkler tarafından yeniden fethedilmesi, maddeten ve manen imar edilmesi gerektiği…

Kadim Türk topraklarının ancak bu şekilde düze çıkabileceği…

Ve bu meselelerin daha detayları, artık Türkiye başta olmak üzere dünyadaki herkes tarafından açıkça konuşulmalı.

Bu sayede, tıka basa gizli Ermeni/Çingene dolu olan AKPKK’nin ve TSK genelkurmay kademesinin, neden Azerbaycan hassasiyeti sergilediği daha iyi anlaşılmış olur. Hedefleri Türk dayanışması değil, Türklüğe karşı, İslam’a karşı dayanışma. Hedefleri, bu kadar ileri seviyeye getirdikleri bu ihanetleri nihayate ulaştırmak. Bir gün Türkiye’de bile hiç gerçek Türk bırakmamak. Bir an önce Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerini parçalayıp Türkiye’den almak.

Bu acı, sarsıcı gerçekleri bilmeyenler ya da bilip de dürüstçe kabullenemeyenler ya da kabullenip de gereğini yapacak dürüstlüğü ve cesareti sergileyemeyenler, İstanbul’un siyasetini anlayamazlar ya da anlarlar ama ona tabi olamazlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Suriye’deki aşiretleri açıkça uyarıyorum


Suriye’deki aşiretleri açıkça uyarıyorum:

– Ölüm sessizliğine bürünüyorsunuz. Karşınızda kağıttan kaplanlar var. Bir süre bedeller ödemek zorunda kalsanız bile dik durmalı, mücadele etmelisiniz. Aksi halde dünyanız da ahiretteniz de cehenneme dönecek, kaybedeceksiniz.

Kimse bana kesik atamaz. Bana kesik atana ben de kesik atarım ama ben doğrudan şah damarına kesik atarım. Aort damarına atarım. Omurilik soğanına atarım. Sistemine atarım, beyin takımına atarım, eli kolu gibi olan kişilere atarım. Neticede kesik attığının yüzlerce, binlerce katını kaybetmesini sağlarım.

Ben dolandırıcılığa karşıyım. Bir şekilde devletlerin başına geçmiş kişilerin dolandırıcılık yapmalarına daha çok karşıyım.

Bana ulaşması gereken hiçbir şeye, hiç kimse set olmaya ve kesik atmaya kalkmamalı. Çevresi ve çetesiyle birlikte ödeyeceği bedeli bütün dünya konuşur.

Beni dinlemek zorunda mısınız, evet…

Ben, asgari insani kriterlerin hakim olması için konuşuyorum ve mücadele veriyorum. Ben sizin dininizle, ibadetlerinizle, fikirlerinizle, tercihlerinizle, meşru olan hiçbir şeyinizle uğraşmıyorum.

Ben bu dünyanın bu cehennem misali halden derhal çıkartılması için uğraşıyorum. O halde, beni dinleyeceksiniz, çünkü kimsenin bu dünyayı cehenneme çevirme ya da o halde tutma hakkı yok.

Beni dinleyin ve kurtulun. Hepsi bu…
Aksi halde süreç uzayabilir ama hepiniz için yolu sonu bellidir: cehennem…

Tayvan da iç mücadelesini vermeli. Ben Tayvan halkının tamamının karşısında değilim. Ben hiçbir halkı toptan karşıma almıyorum. İyi olanları ile kötü olanları ayrı ayrı değerlendiriyorum. Her halkın iyisi ve kötüsü var. Tayvan halkından iyi olanlar, Asya’nın hakimi olmak isteyenler, Çin denilen toprakların büyük kısmına bile fiilen, resmen hakim olmak isteyenler, gerekli iç mücadeleyi vermeliler, gerekli duruşu sergilemeliler. İstanbul’un savunduğu asgari insani kriterlere de tabi olmalılar.

O halde İstanbul’un Tayvan siyaseti değişecek.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..