İsrail, Suriye, Irak, Lübnan, Suudi Amerika, Ürdün, Katar, BAE, Kuveyt, Umman ve Mısır’ın bütün içme suyu ve kullanma suyu kaynaklarını bozacağız.
Denizden su arıtma tesislerini, temiz su nakil etme araçlarını, boru ile nakil sistemlerini, büyük su depolarını ve temiz su elde etmek için ihtiyaç duydukları her şeyi sinyale alacağız. Bozacağız, yıkacağız, deleceğiz, çökerteceğiz. Ayrıca teknik adamlara kadar herkesi imha edeceğiz.
Su kaynaklarının atomik dengelerini de bozacağız, kokuşmuş, içilememez hale gelmiş, içilince hasta edip öldürür hale gelmiş olmasını sağlayacağız.
Çok kısa süre sonra, Türkiye’den Kıbrıs’a bir damla bile içme suyu gitmeyecek. Hiçbir yolla gitmeyecek.
Çok kısa süre sonra, Ankara devrildiği gibi, Fırat ve Dicle’nin sularını mümkün olabildiği kadar çok keseceğiz. Irak’a ve Suriye’ye su gitmesine mani olacağız. Türk milletine açıkça ve adice düşman olanlar ve hala Ankara’daki kara paracı vahşilerle, Türk düşmanı hain çingenelerle iş tutanlar, bir damla suyumuzu bile hak etmiyorlar.
NATO’su gelse, kralı gelse, her ne türlü ittifak gelse, o suların yolunu açamazlar. Zaten çok kısa süre sonra o ittfaklar da kalmayacak. Domino taşları misali yıkılacaklar.
Türkiye’yi mülteci akınlarıyla sıkıştırma senaryolarını boşa çıkarttığın halde bile Türkiye’de namusumuzu bile tehdit eden 20 milyon sözde mülteci mi var? Boşa çıkartmasaydın nasıl olacaktı, şehit kanları ile sahip olduğumuz ve hala şehit kanları ile koruduğumuz ülkemizde biz mi mülteci olacaktık? Bundan beter daha ne olacaktı?
Sen bu milletle kafa mı buluyorsun? Dalganı mı geçiyorsun? Sinsi sinsi küfür mü ediyorsun? Kafan mı yanık, ecelini mi arıyorsun?
O kadar vatansız, o kadar arsız ve namussuz, o kadar şeytanlaşmış deyyuslarsınız ki şu şartlarda bile, kafası milyon olmuşlar gibi çıkıp orada burada saçmalıyor ve damara basıyorsunuz.
Bu milletin en büyük suçu sizi ayaklarınının altında ezmemesiydi ve bu suçu/günahı bir kez daha işlemeyecek.
Vatan, sınır, namus tanımaz deyyuslar… Onun bunun piyonu arsızlar…
Türkiye’de çok ilginç şeyler peş peşe yaşanıyor. Rüzgar, ülkemizin en güzel şehirlerindeki en güzel yerleri zorla, cinayetlerle, katliamlarla, yağmayla, ihanetlerle ele geçirmiş olan kripto kimliki hainlerin üzerine üzerine esmeye devam ediyor. En küçük bir kıvılcımı bile onların aleyhlerine çeviriyor.
Kuzeyden ve kuzey batı yönünden esen rüzgarların Çanakkale’deki yangınları büyük bir hızla bütün Ege bölgesinin sahil şeridine hatta iç Ege’nin bazı kısımlarına ulaştırması bekleniyor.
Hemen peşinden yangınların Ak deniz bölgemize yayılması da bekleniyor. Ya da Ege bölgemiz ile eş zamanlı olarak, Ak deniz bölgemizin herhangi bir yerinde başlayabilecek yangınları da Ak deniz bölgesindeki mason, satanist, kara paracı, dış ülkelerin piyonu, Ankara destekçisi kripto kimlikli hain kitlelerin üzerine taşıması bekleniyor.
Eş zamanlı olarak hem Ege bölgemizde, hem de Ak deniz bölgemizde büyük bir temizlik başlaması ihtimali değerlendiriliyor.
Sayın seyirciler, Türkiye’deki rüzgarların siyasi ve askeri hedefleri varmış gibi görünüyor. Bunca yıllık hava durumu sunucusuyum, ben böyle bir şeyi ne gördüm, ne duydum.
Şu herife artık “Masonların, kripto hainlerin kuklası Naci Görmez” denilsin.
Benzeri kaç yer altı şehri patlaması daha yaşanmalı? Fay hattı olmayan kaç yerde kaç kere aynı patlamalardan yaşandı, üstelik çoğunu önceden haber de verdim.
Seksen milyon insanın hepsini ahmak, cahil, lüzumsuz tip zan ediyorlar. Yanılıyorlar, bence sadece atmış milyonu öyle…
Suriye, Irak ve İran’daki bütün petrol ve doğalgaz sondaj kuyularının etrafını boşaltın. Ben birilerine laf anlatamıyorum, ders vereceğim. Belki anlarlar…
O kuyulardan çıkan petrolleri ya da gazları taşıyan şirketlerle çalışmayın. Hisselerini almayın. Onlara şoförlük bile yapmayın. Sigorta şirketiniz varsa, onlarla sözleşme yapmayın. O petrolleri ve ya da gazları karadan ya da denizden nakil eden hiçbir şirketin, sistemin, ordunun, mafyanın, çetenin, kara ya da deniz aracının içinde ve yakınında bulunmayın. Bu işleri çeviren kişilerle aynı apartmanda değil, aynı sokakta bile oturmayın. Müstakil evlerse bile, bu gibi kişilere komşu olmayın.
Bu üç ülkedeki ve ayrıca Türkiye’deki bütün rafinelerin etrafından ve petrol ile doğalgaz depolarının etrafından da hemen iyice uzaklaşın.
Türkiye’den geçen petrol ve gaz boru hatlarınının yakınında ikamet etmeyin ve çalışmayın.
Türkiye’de ve çevresindeki ülkelerde yaşıyorsanız, imkanlarınızı zorlayın, iş yerlerinizde ve evlerinizde yangın söndürme tüpü, gaz maskesi, şişme bot da bulundurun.
Kafanıza silah dayansa bile Ankara hükumeti denilen hainler çetesi ile, Rusya ile, Suriye/Esed ile, İranla, Irakla, ABD ile, Bulgaristan ile, Yunanistan ile, Macaristan ve Sırbistan ile iş yapmayın. Onlar yanarken siz de yanmayın.
Vatanımın hür olması için dünyayı yakmam gerekiyorsa ve bunun için de bu bölgeyi yakmam gerekiyorsa, izleyin hemen yakıyorum…
Irakta, İran’da, Suriye’de ve Türkiye’de büyük büyük şehir yangınları yaşanacak. Koca şehirler Hawaii adasının o yanmış haline dönecek. Tedbirlerinizi alın.
Beni hiç anlamıyorlar, hiç… Keyifleri bilir.
Şu andan itibaren, Azerbaycan denilen o suni ülkedeki, o Londra ve İsrail köpekliğine tam adapte olmuş iğrenç ülkedeki…
Petroller, gazlar ve bunların türevlerine dair her ne şey varsa…
Kuyular, rafineriler, ta bunları nakil eden boru hatlarına, kara ve deniz araçlarına, bu kısımlarda çalışan teknik personellere kadar…
Her şey yanacak, patlayacak. Her çalışan da çarpılacak, ölecek ya da ağır ve uzun süreli hasta olacak. Ofislerdeki elektronik cihazlar hatta bilgisayarlar bile çarpılacak. Yer yer ofisler ve bütünüyle binalar dahi yanacak.
Azerbaycan da Hawaii’nin küle dönmüş hali misali olacak.
Aynı şekilde/kapsamda Suudi Amerika, BAE, Katar, Kuveyt de sinyale girecek. Onlar da kendi petrol ve/veya gazları ile cehennemi yaşayacaklar.
İstanbul boğazı için bizim uyguladıklarımız haricinde ek güvenlik tedbirlerine gerek yok. Bu şehirde yaşayan sürü de yanıp kavrulmayı hak ediyor. Kimler sızıp gümleteceklerse, bırakın yapsınlar. Bir an evvel yapsınlar. Bu şehrin sırtındaki yükün yüzde yetmişi gereksiz yük.
Bütün gezegen yok olacaksa bile… Amerika kıtası parça parça olup okyanusa karışacaksa bile… Avrupa yanıp kül olacaksa ve çok yerlerinde devasa yere batmalar yaşanacaksa bile… Ortadoğu yanıp kül olacaksa bile… Katar ve BAE denilen toprak parçaları suya gömülecekse bile… Rusya bir baştan diğer başa yanacak ve kül olacaksa bile… Üçüncü dünya savaşı çıkacaksa, yüzlerce nükleer bomba patlayacaksa bile… İstanbul kül olacaksa bile… Dünyada beş milyon nüfus kalacaksa bile… Yer altı şehri denilebilecek bir tek yer kalmayacak ve hepsi yıkılacaksa bile ben bu Türkiye’yi hürriyetine çıkartacağım. Ve Türkiye’de kara paracılığı, insan ve organ kaçakçılığını, masonluğu, satanistliği, ihaneti ve hainleri tamamen boğacağım.
Bu yoldan geri dönenin yüzüne bütün insanlık türkürsün. O sürüye de zaten Allah lanet edecek. Millet denilebilecek olan küçük grup bana yeter, yeter de artar. TR nüfusu zaten derhal 20 milyona düşmeli. Kim uğraşacak on milyonlarca şeytanlaştırılmış, ibneleştirilmiş, çıplaklıktan ve hatta zinadan utanmaz hale gelmiş kara suratlı ve taş kalpli kişiyle…
Cehennem zebanilerine anlatsınlar ne anlatacaklarsa…