Konuşulanları siz de duydunuz mu?


Gerçek Tayyip hala yaşıyormuş. Eğer ona yaşamak denirse… Yatalakmış, bilinci çoğunlukla yokmuş. Arada uyanıyormuş ve “İşler, işler” diye kara para işlerini soruyormuş. Belden aşağı çok sorunluymuş. Tam tutmuyormuş. Zaten kolon kanseri, idrar tutamama ve türlü ciddi sorunlar eskiden beri vardı, şimdi yaşayan bir ölüye dönmüş.

Emine de başında durmaya çalışıyormuş ama hiç umurunda değilmiş, insan gibi davranmıyormuş. Daha çok Fahrettin Altun ile Abraham Kalın bu sıkıntıyı gizleme ve çözmek için çabalıyormuş. Bir yandan da dört beş farklı Tayyip dublörünü daha iyi Tayyip taklidi yapabilecekleri bir eğitmeye tabi tutuyorlarmış. Görünüş olarak Tayyip’e daha da benzemeleri için uğraşıyorlarmış. Tayyip gibi merdiven çıkmaları, inmeleri, konuşmaları, tavırları olsun diye diye uğraşıp duruyorlarmış.

Siz de duydunuz mu böyle şeyler?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Türkiye Keşmir meselesinin tarafı değil

Hindistan’dan yana da Pakistan’dan yana da değil. Türkiye, Pakistan ile de dost, kardeş ve müttefik bir ülke değil.

Bunun aksine olarak, kim her ne söylüyorsa, dünyadan hiçbir taraf, o söylenenleri ve söyleyenleri dikkate/ciddiye almasın.

O Baykar denilenlerden hiçbiri ama hiçbiri sağ kalamayacak.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Ulan ABD!


İblis’in uşağı ABD, Deccal’ın piyonu ABD, namussuzluğun ve vahşiliğin merkezi ABD…

Önce git aç bıraktığın suç ortağın Taliban’ı doyur. İsyan seviyesine gelmişler, onları yatıştır.

Önce, her sahada paslaştığın şu Rusya’yı, İstanbul’un kıskacından bir kurtar, şayet yapabiliyorsan…

Danışıklı dövüştüğün Çin çöküyor gürültülü şekilde, ayakta tut tutabiliyorsan…

Fransa çöplük oldu, Almanya şiddetli savruluyor, İtalya kuzu kesildi, İspanya sahada görünmek bile istemiyor, onları toparla, toparlayabiliyorsan…

Ankara hükumeti diye bir şey kalmadı, genelkurmay kademesini takan kimse kalmadı, mason biraderlerden bavulunu hazır tutmayanı hiç kimse kalmadı. Buradaki ihanet ve kara paracılık sistemi neredeyse tamamen ifşa oldu, adli müdahaleler geliyor, bunca sorunu çöz çözebiliyorsan…

Ulan ABD!

Kendi ülkende 40 milyon kişinin ya hiç evi yok ya da doğru düzgün evi yok. Yüz milyonla kişi aç yatıyor aç… Ordundaki askerlere ödemeler yapamaz oldun, silah ve mühimmat veremez oldun. Sen önce aç karnını doyur aç… Önce gerçek bir ordun var mı, dön de ona bak. At gözlüğü ile değil, gören gözlerle bak.

Donanman var mı donanman? Günde kaç gemin arızlanmaya devam ediyor? Uyduların ne halde? Haberleşme sistemlerin nasıl? Hava limanların ve uçakların ne halde?

Afrika’da bile sözün geçiyor mu senin Afrika’da?

Şu haline bak, sen mi Türklere kafa tutacaksın?
Senin kafanı kopartırız, bizim sinirlerimizle oynamayın.

Burada kullandığınız o Çingene piyonları toplar alı, o gemi dediğiniz vasıfsız demir yığınının güvertesinde boğazlarız. O diplomatik temsilci dediklerinizi de topar alırız, sadece uzaktan izler kalırsınız.

ABD’den alacakları olanlar, hemen almaya baksınlar. Bu ay bittikten sonra alamayacaklar. Ya da en azından nakit ödemelerle ve değerli madenlerle alamayacaklar.

Büyük alacakları olanlar varsa, ABD’nin bölüşülmesine hazırlansınlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Demedi deme İbrahim, ortalık yine fena karışacak


Şu İngiltere Çingenelerinin baş piyonlarından biri olan o kara paracı ve sömürgeci ABD, köpeksiz köy bulmuş da değneksiz dolaşıyor. Ortada ne meşru/geçerli bir hükumet var, ne ordu var, hepsini mason biraderleri üzerinden kontrollerinde tutuyorlar.

Sonra, bu şartlarda bile işgale ya da bir yerleri ağır şekilde vurmaya cesaret edememişler de onca yayından sonra yine boğaza gemi getirip kameralara oynamayı denemişler. Yine o insan ve organ kaçakçısı sözde büyük elçilerini gemiye çıkartıp görüntü vermek istemişler. Güya planlı ziyaretmiş bu geminin ziyareti… Mal bu Amerikalılar İbrahim, mal mal…

Bunu 6 Şubat’tan birkaç gün önce de denemişlerdi ve bilinen dünya tarihinde daha önce hiç görülmemiş şeyler yaşanmıştı. Çok geniş bir arazide, yerin altı ile üstünde, Ankebut Ağına yarayan milyonlarca kişi ölmüştü. Emirleri altındaki Ankara hükumeti de iyice dara düşmüştü.

Aklıma düşüp duruyor İbrahim, mfs “Bu Ağustos ayı bitmeden küçük bir kıyametin kopması ihtimalini yüksek görüyorum” demişti, hatırladın mı o sesli yayını? “Yeniden boğazlar krizi” mi ne bir ismi vardı o ses kaydının…

Yine ne biliyordu, yine neler olacak, sadece Türkiye’de mi olacak, dünya genelinde biz nasıl hamleler yapmalıyız, nerede durmalıyız.

İt gibi titriyorlar o mal Amerikalılar, sonra köpeksiz köyde değneksiz gezmeyi maharet gibi dünyaya sergilemeye çalışıyorlar. Ulan karışacak pazar, kim, nasıl toplayacak bu karışıklığı…

Of İbrahim of, abim de bir halttan anlamıyor, biz nasıl sağlam çıkacağız bu yaşananların içinden?

Ben de bunca yıllık mfs takipçisi isem, yaptıklarını sahadan da gören biri isem, aha ortaya adımı, namımı koyarak iddia ediyorum ki bu mfs bu mal Amerikalıları diri diri yakar. Onları oynatan İngiltere ve İsrail’i de yakar. O gemi dedikleri vasıfsız demir yığınının buraya getirilmesine yardım ve yataklık etmiş yetkili ve yetkisiz kim varsa, hepsini de asar.

Haydi izleyelim şimdi İbrahim…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Görüyorum…


Bak şimdi izliyorum…

Yıkıyor bütün sistemleri, devletleri, liderleri ve yeniden Türk kağanlığı tesis ediyor. Hem de dünya genelinde hakim bir kağanlık…

Irkımız, binlerce sene önce olduğu gibi, yeniden çok güçlü, mutlu, huzurlu oluyor. Tarih, olağan akışına yeniden dönüyor ve İblis’in her türlü tuzağı, kandırması yıkılıyor. Çingeneler eziliyor ve dünyanın diğer ırkları da huzura kavuşuyor.

“Türk gibi adaletli” deniyor her yerde ve zalim liderleri sıraya diziyor.

Tıpkı hz. Zülkarneyn gibi, Ye’cüc ve Me’cüc’ü de yeniyor.

Haydi vurun aslanlarım! Döne döne vurun. O günlerin yaşanması için, ırkımızın ve bütün insanlığın kurtulması için şimdiden vurun…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..