Bir şey soracağım ama hemen paniklemeyin

O büyükbaş hainlerden Güler Sabancı yaşıyor mu gerçekten?

O da mı kara paralarını yiyemeden, dünyaya doyamadan öldü gitti?

Yine bir şey soracağım ama hemen paniklemeyin, Türkiye’nin merkez bankasındaki altınlar gerçek mi? Sahteleri ile değiştirilmiş olabiilir mi? Ya da ilk fırsatta sahteleri ile değiştirmek isteyenler var mı?

Mehmet Şimşek ile Gaye Erkan, son vazifelerini de yaparak istifa etmenin ve yurt dışına kaçmanın hazırlıkları içinde olabilir mi?

Kime sormalıyız bunları, bu ikilinin vatandaşı olduğu ülkelere mi?

Türk düşmanı her ülkenin emirlerine amade olan MİT’e mi?

Londra’nın Türkiye’deki en sadık köpeklerinden biri olan Çingene Abdullah Gül’e mi sorsak? Onun çetesinden olan Serok Ahmet’e mi sorsak? Onun piyonu Ali Babacan’a mı sorsak? Duvarında Ermeni haçı bulunan bir evde doğmuş ve büyümüş olan bay Kemal’e mi sorsak?

Meral Akşener’e de sorabilirdik ama o da yaşayıp yaşamadığı meçhul olanlardan…

Neyse, siz birilerini bulup sorun işte…

Yetti artık


Kime, neye hizmet ettiklerini hala anlamamış gibi davranan Türkiye kolluk güçleri, amirleri arasında kripto kimlikli hainler dolu olduğundan mıdır nedir, yurt dışına kaçmaya çalışan 852 kaçağı Kırklareli’nde yakalayarak, Türkiye’nin başına bu sığınmacı belasını ören Avrupalıların huzur ve refahınının bozulmasına bir kez daha engel oldular.

Bu ihanetleri ayakta alkışlamayacağız, bu ihanetlere sessiz de tepkisiz de kalmayacağız. Hala böyle davrananları devlet memuruları olarak da görmeyeceğiz.

Açıkça vatana ihanet edilen şartlarda, hiçbir devlet memuru “Ben 657’ye tabi devlet memurum” diyerek o ihanetlere yardım yataklık edemez. Haince emirlere itaat edemez.

Yetti artık. Herkes derhal hangi safta olduğunu açıkça belli etsin, çünkü az önümüzde büyük bir temizlik var.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Göstereceğim bütün dünyaya…


ABD, İngiltere, İsrail, Almanya, İspanya, İtalya, Yunanistan, Rusya, Fransa, Çin, Japonya, Güney Kore subaylarının…

Kameralar önünde nasıl tokatlandığını…

Hiçbir şey kalmadı denebilir o günlere…

Bütün dünya görecek o şişirilmiş balonların Türkler tarafından eş zamanlı olarak nasıl patlatıldığını…

Önce vatanımdaki hain Çingeneleri boğayım, sonra o balon ülkelerle hesabımı göreceğim ben…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Hey! Bana neden kızıyorsunuz?


Ben size

“Ankara’dan uzak durun. Onunla iş yapan, onu arkalayan herkesi ve her sistemi çökerteceğim” demedim mi?

“Dublörlerle, maskelilerle, deep fake teknikleriyle devlet mi yönetilir?” demedim mi?

“Ankara çöküyor, alacaklarınız varsa bir an önce almaya çabalayın” demedim mi?

“Ankara’yı da şu sürüyü de yakacağım” demedim mi?

“Yatırım yapmayın, servetinizi altın ya da başka değerli maden halinde tutun” demedim mi?

“Seçime izin verilmeyecek” demedim mi?

Daha neler neler demedim mi?

Siz ne yaptınız?

Siz, masal anlattığımı mı zan ediyordunuz?

Şimdi topluca arızaya mı bağladınız?
Kim dedi ulan size Ankara’nın peşinde koşun, yapılamayacak projelere dahil olun, para yatırın, ümit edin, vatanı sata sata para umun, milyonlarca can kaybının üzerinde tepinin coşun diye? Gidin onlara kızın, bana niye kızıyorsunuz çeyrek mafyalar?

Siz beni, kuru sıkı sıkan ve sonra sırra kadem basan Sedat Peker mi zan ediyordunuz? MİT’in çok şişirdiği balon Alaaddin Çakıcı mı zan ediyorsunuz? Siz beni mafya babası mı zan ediyorsunuz?

Ayağımın altında dolaşmayın, daha fazla parazit yapmayın, Ankara ile beraber alayınızı toplatırım.

Bunlar da iyi günleriniz. O darbenin yapılmadığı güne, irademi tanımadığınız o güne, her gün lanet edeceksiniz.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya