Tütüyor, tütüyor…


Duhan gerçekleşiyor. Siz Türkiye’yi çok kafaya takmayın, asıl dünyanın diğer kara para merkezlerine bakın, yaşanacakları aklınız inkar edecek. “Film sahnesidir, gerçek değildir” diyeceksiniz izlerken…

Öyle onlarca devletin ittifakıyla ve mason tarikatı aracılığıyla her yerde insanlar kaçırılacak, organlar çıkartılacak, kaçırılan bebeklerin bir kısmına bile tecavüz edilecek, her yerde satanist ayinleri yapılacak, büyücülük bütün dünyayı saracak, her yerde çıplaklık ve fuhuş yayılacak, her yerde cinayet ve uyuşturucu yayılacak, sonra insanlık da buna karşı mücadele etmeyecek, sonra bu devran böyle dönüp gidecek, öyle mi?

Gitmeeezz… Asla gitmez. Hiç olmadı bir duhan çıkar, her yeri şekilden şekle sokar. Gün gelir de o gün tek bina bile yıkılmaz ama tek günde yüz milyonlar bile ölür.

Ya insan gibi yaşanacak ve bu akıl almaz acılara bir an önce son verilecek. Ya da hayvanlarda beter hallerde ve topluca ölünecek. Bu dünya öyle ya da böyle, te miz le ne cek…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Alo Kandilli!

Malatya sakinleri çok korkmuşlar, sokaklara inmişler, binalar yıkılacak zan etmişler. Şiddetli bir patlama sesi duyulmuş.

Oranın az aşağısı Adıyaman zaten…

– Alo Kandilli! AFAD’dan arıyorum. Son depreme kaç yazıyoruz?

= Tamam, şey, siz 5.3 deyin siz, biz de 5,2 yazarız. Yabancı kaynaklar işi bozuyor, gerçek değerleri yazıyorlar ama çok da sorun değil. Oralara bakanlar az ve seslerini duyuramıyorlar. Türkiye’de basın, medya bizle paslaşıyor.

Şiddetliydi, şiddetli… Ama bitmedi…

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan:

“Bize intikal eden olumsuz bir şey olmadı. Çok şiddetli bir sarsıntı oldu.”

Kayseri de iyi görünmüyor. Deşarj edebilecekseniz edin.
Siz bin kere de deşarj etseniz, ben o yer altı şehirlerinizi ya patlatacağım ya da kafanıza yıkacağım.

Siz misiniz benimle inatlaşan, işte meydan…

Yer altı şehirlerinden atmosfere gaz atılması için kullanılan ve dağların zirvesinden atmosfere doğru gaz salan bacalar var. Şu andan itibaren, dünya genelindeki neredeyse bütün yer altı şehirlerlinin karada, denizde, her nerede bu gibi bacaları varsa, onları yoğun sinyale alacağız.

Ölenden, yanandan, kavrulandan biz sorumlu değiliz.

Bizim ülkemizde de canlar yanıyor, bebekler bile kaçırılıyor. Sığınmacı diye on beş milyondan fazla Çingene dolduruluyor. Devletimizin eliyle insan, organ, uyuşturucu kaçakçılıkları bile yapılıyor. TSK’de hain rütbeliler dolu, teröristlerle organize şekilde mehmetçiklerimize sıktırıyorlar. Vergilerimiz, şu şartlarda bile İsrail’e, İngiltere’ye, ABD’ye akıyor. Topraklarımız peşkeş çekiliyor. Suni kıtlık ve kuraklık uygulanıyor. Saymakla bitmez vahset sergileniyor. Her hususta bize zarar veren işler yapılıyor. Madem öyle, işte böyle…

Yayınlarım, mücadelem, ne kadar sansürlense de çok geniş çevrelere ulaşıyor. O kişilere ulaştıktan sonra milletin de geniş bir kısmına ulaşıyor. Buna rağmen gerekenler olmuyorsa, dik durmuyorlarsa, hala uçkurlarının ve midelerinin derdinde iseler, onlar da helak olmayı hak ediyorlar.

Şu Ankara hükumeti denilen şeytanlaşmış mahlukları, o Çingene hainleri hala başında tutan, hala ayağının altına almamış olan bir millet, ayaklar altında hatta yerin altında kalmayı hak ediyor demektir.

Lanet gelsin onlara…
Allah kahretsin en kısa sürede hepsini ve bizleri de vesile etsin.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Türkiye’yi ben yönetiyorum

Neyi soruyorsunuz?
Türkiye’yi ben yönetiyorum, bütün dünya da görüyor işte?
Bırakın basit tiyatroları, kimsenin sizi izlediği ve itibar ettiği yok.
Ankara hükumeti denilen ihanet çetesine bağlı kurumların işlerliği her gün daha da bozulacak.

Ortada gerçek bir Tayyip de yok. Gerçekler gizleniyor. Ya öldü gizliyorlar ya da ölmeye çok yakın, yatalak halde ve gizliyorlar ya da kalan son gücüyle kaçtı ve gizliyorlar.

Sınıfta öğretmen yok, öğrenci başkanı geçici süre için sınıfı idare ediyor.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Kara para işlerine yolcu otobüslerini alet etmeyin

Türkiye’de kara para işlerine, her türlü kaçakçılık işlerine yolcu otobüslerini karıştırmayı bırakın. Bundan sonra kaçakçılık işlerine alet edilen yolcu otobüsleri ile onların şoförleri üst seviyede sinyale girecekler.

O otobüslerin bağlı olduğu şirketlerin sahipleri, ortakları, çalışanları, basit bilet sistemleri bile sinyale girecekler. Hiç kimseye ve hiçbir şeye merhamet etmeyeceğiz.

Gerekiyorsa bütün Türkiye’yi, hatta bütün dünyayı cayır cayır yakacağım ama kara para üzerine kurulu olan dünya düzenine son darbeleri yine de vuracağım.

Şu andan sonra yaşanacak otobüs kazalarındaki sivil kayıplarından biz sorumlu değiliz. Ankara hükumeti denilen ihanet çetesinin mensupları, meclisteki yüzlerce hain, vazifelerini yapmayan adli yetkililer, onlara yardım eden basın mensupları, onlardan olmadığı halde yaşananları sessizce seyir eden ve hiçbir şey yapmayan basın mensupları mesuller.

Türkiye bir Çingene çadır aşireti değildir. Türklerin devletidir. Burası, Katar, BAE, Kuveyt, Umman, Suudi Amerika, Danimarka, Singapur ve benzerleri gibi bir kara para devletçiği değildir. Burada İstanbul var, herkes haddini bilecek.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Paranızı maden cinsinden bir değere çevirin

(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)

Akademi Dergisi takipçisi: – Hayırlı günler hocam. Halka arzlara girmek caiz midir acaba

Mehmet Fahri Sertkaya = Temiz iş yapan şirketse caizdir ama şu anda şirketlerin hisselerinin alınacağı zaman değil, aksine satılıp elden çıkartılacağı zaman. Paranı maden cinsinden bir değere çevir ve bankada bile tutma, elinde tut.

Akademi Dergisi takipçisi– Anladım, teşekkürler

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya