Fetö diye bişey bırakmayacağım

FETÖ denilenler ile aramdaki çatışma, çok sert, çok kanlı, çok acımasız bir seviyeye hızlıca çıkacak. Hak ettiklerini yaşayacaklar. Bu çatışmada hiç kimse karşımda olmayacak. Arada kalanın da elindeki her şey elinden çıkar. Hatta canı bile çıkar. Bu dünyanın genelinde FETÖ diye bir şey bırakmayacağım.

Benim cemaatimin her yerine sızmış olanlar da FETÖ kapsamında olan kişiler ve onları da toplatacağım. Senelerdir kaç kere yazdım, söyledim ama beni kimse dinlemedi. Öyle ise böyle…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Gizli Ermeni/Çingene Erkin Koray öldü

O yaşında, o hasta vücudu, o kadar sinyale iyi bile dayandı.

İblis bu gibileri hususi koruma altına almasa, o kadar dayanamazdı.

Son yayınlarda birkaç kere adı geçtikten sonra, hiç rahat durmuyordu.

Çok daha fazlası ölecek. Süreç ilerledikçe, dünya genelindeki satanist sözde sanatçıların, oyuncuların, ünlülerin ölüm haberleri daha da sıklaşacak.

Artık yeni bir pandemi mi uydururlar, yeni yeni sendromlar mı uydururlar, nasıl gizlemeye çalışacaklar, göreceğiz. “Beyin yiyen amip” benim çok hoşuma gidiyor. İnşaallah sık sık ona bağlarlar çarpılarak ölenleri…

Lakin dünyanın dört bir yanından, metafizikçilerle çalışan taraflar, neler yaşandığını kısa sürede metafizikçilerinden zaten doğrulayabiliyorlar.

1970 yılında, ABD’deki satanist sözde sanatçıları taklit ederek, çırılçıplak fotoğraf çektiren, bu fotoğrafı bir dergide yayınlanan, o gün kafasına sıkılması gereken Erkin Koray’ın cezası ta bu günlerde kesilecekmiş.

Darısı, Sezen Aksu ile çetesinin, Cem Yılmaz ile çetesinin ve dünya genelindeki benzeri satanist, büyücü, din düşmanı, ahlak ve namus düşmanı çetelerin başına…

Öncelikle ekibime büyüler yapanları, yaptıranları değil…

Ekibimdeki kadın kişilere büyüler yapanlar ve yaptıranlar arasından haddi aşanları öldürüyorum. Öncelik sıralamasının en tepesinde bu kişiler var. İblis de binlerce cin kabilesi de korumaya çabalasa, yine de öldürüyorum.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Tayyip ya hastaneye,ya mezara gidiyor


O kadar sinir krizleri geçirirsen, o kadar bağırırsan Tayyip, sesin böyle boru gibi çıkar.

Şu konuşma tarzına bak, ses tonuna bak, bir anda kontrolünü kaybedip kürsüyü parçalayacak gibisin. Öfke dolusun, kin ve nefret dolusun.

Gücün de kalmamış. Doğru düzgün nefes alıp veremiyorsun. Kısa cümlelerin sonunu bile zor getiriyorsun. O kadar sakinleştirici ve enerji verici ilaçlara, takviyelere rağmen halin bu…

Boş yere çekiyorsun bu çileleri, boş… Bu maçın sonu çoktan kesinleşti.

Duydunuz mu, destan yazıyorlarmış.

Sistemleri ifşa olup çöken hain Çingeneler, Türkiye’yi dünyada sistem kurucu ülke yapacaklarmış.

“Yapacağız, düzelteceğiz, bunları da aşacağız. Bu çukurdan da çıkacağız. Yeniden ayağa kalkacağız. Sakin olun. Bize güvenin, desteğinizi çekmeyin. Bu günler de geçecek.” mesajları veren bir fiyasko hükumeti var meydanda…

Kendini kandırdığı yetmemiş gibi, muhataplarını da kandırmaya çabalayan bir fiyasko hükumeti…

Tayyip gidiyor.
Ya hastahaneye ya da mezarlığa…
Önce hastahaneye gitse de çok kalmadan mezarlığa gider.

Bütün taraflar hükumet krizine hazır olsunlar. Tayyip’in dublörlerine de meydan verilmeyecek, yaşanacaklar ifşa edilecek. Başka bir hainin devletin başına geçmesine de izin verilmeyecek.

Bu kadar şey yaşanıyorken o İblis nerede İblis?
Hani her şey düzelecekti, hani mfs ölecekti?

Ortada ne İngiltere kaldı, ne İsrail, ne ABD, ne Rusya, ne Çin, ne İtalya, ne Almanya kaldı. Ne de Ankara hükumeti kaldı.

Hepsi de siyasi, askeri, mali krizlerle boğuşuyorlar. Hepsinde de otorite sorunları yaşanıyor. Hepsi de savruluyorlar.

Tayyip sustu. Konuşmanın içi tamamen boştu. İstanbul’a inat bir cümle kurmayı geçtik imada bile bulunamadı.

Zaten ilk dakikalardan belliydi böyle olacağı. O sinir, o kriz, o beden dili bundan ötürü…

İlk defa böyle olmuyor ama bu son defası olabilir. Bundan sonra Tayyip diye biri hiç yok. Onun yerine hazırlanan Çingene Hakan Fidan balonu da çoktan patladı.

Oyalanmak isteyenler için işte saha… Neresinden dolaşılırsa dolaşılsın, İstanbul kazanacak ve bu çoktan kesinleşti.

Sermayelerini korumaya almaya yönlendirdiğimde beni dinleyenler hariç, diğer sermaye sahipleri için cehennemin kapısı bu gün sonuna kadar açılmaya başladı. Bu güne kadar yaşanan zararlar, bataklar giriş faslıydı… Şimdi dünya genelinde hangi patronların, hangi şirketlerin savrulduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.

Türkiye’deki şu fiyasko hükumeti, bu gün itibari ile bitmiştir, sönmüştür, işlemez hale gelmiştir.

Son Arap turundan döndüğünde, yıkılmak için döneceğini açıkça yazmıştım.

Kısa bir süre, dublörle, biyonikle, maskeli kişilerle, görüntülerde yüz değiştirme teknikleriyle hamleler yapılabilir ama o da bunları kurtarmaz. Hususiyle sermaye sahipleri çok dikkatli olmalı.

Türkiye, kanunsuz ve mantıksız şekilde bastırılan devasa mali krizini yaşayacak. Dökülen dökülecek, ayakta kalanlarla yola devam edilecek. Suriyeliler başta olmak üzere (sözde vatandaşlık verilenler de dahil) hiçbir sözde sığınmacı sınırlarımız içinde kalamayacak. Bedava işçi devri de aniden bitecek. Ahlaksızlığın, sonunu hesap etmeden iş yapmanın cezasını, bu tarz işler yapan işletmeler, patronlar çekecek.

Siyaset sahnesinde ise şu anda var olanların hiçbiri olmayacak, kalmayacak. Türkiye’yi, İstanbul’un kanatları altında Yüzbaşıoğlu yönetecek.

İngiltere’nin, dünyanın muhtelif yerlerinde cetvelle çizdiği haritaları, hepsi birbirinden türetme sözde bayrakları, bu bayraklar altındaki sözde otoriteleri tanımıyoruz.

Sadece Türkiye değil, bütün dünya çok büyük bir hızla değişecek.

Kraliyet Çingenelerinin dayattığı dünya nizamı son darbeleri de alacak.

İsteyen Afrika ülkeleri, karadan sınırımız olmasa bile Türkiye’ye dahil olabilecekler. Türkiye Federasyon devletine bağlı özerk devletler olabilecekler.

Rusya Federasyonunda zorla tutulan devletler de isterlerse kısa sürede Türkiye’ye bağlanabilecekler. Lübnan ve Suriye de kısa süre sonra Türkiye’ye bağlanmış olacak.

Ankebut Ağının, dünyanın hiçbir yerinde bu akışa mani olabilecek gücü, parası, orduları, silahları ve metafizikçileri yok.

Ankebut Ağının beyin ölümü gerçekleşti. Yıllardır bunu sağlamak için çetin mücadeleler verdik, çok çileler çektik. Şimdi bunu yapmışken, hiçbir şeyi ötelemeyeceğiz.

Afrika, Kraliyetin Rusya/Putin golünü yememeli. Türkiye ile Afrika’nın güç birliği karşısında hiç kimse duramaz.

Afrikaya başka hiçbir ülke ve millet, Türkiye gibi hizmet, emniyet, proje, maddi ve manevi refah götüremez.

Tayyip!

Nasıl cevap yazayım şu mesaja, bana biraz tüyo ver. Ne yazacağımı bilemedim.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Çin, bu kadar mı aciz?

Bir ara ortalık çok karıştı. Kel kel budist medyumlar, toplanıp kalabalık olmuşlar, topluca metafizik sinyaller göndererek İstanbul’a saldırıyorlar. Nasıl da öfkeli ve gayretliler. Bir yandan yıktık dağıttık onları ama bir yandan da bu öfkenin ve organizasyonun kesin sebebini öğrendik.

Çin’de son olan depreme kızmışlar. Evet, evet…
Çin’de şiddetli deprem olmuş diye herifler bize saldırıyorlar.

Yeni ve daha şiddetli depremler olabilir diye çok korkuyorlarmış. Siyasetten, ticaretten, askeriyeden çok sayıda mühim adamları ağır sinyale girmişler, ölenleri de çokmuş.

Eee şimdi medyumları ve büyücüleri de darmadağın oldu, aralarında ölenler de oldu. Ne olacak bu iş?

Hani nerede o şişirip durdukları o Çin? Biz niye karşımızda güçlü bir Çin göremiyoruz?

Nesini anlamadınız?

İşte yukarıda duruyor yayınım. Benimle inatlaşırsanız limanların ve liman çalışanlarının da sinyale gireceğini en açık şekilde yazdım Hakan, nesini anlamadınız?

Üç tane, beş tane Çingene bir araya geliyorsunuz, memleket kendinizin zan ediyorsunuz. Ne olacak şimdi? Yine rezil oldunuz?

Orada ya askeri bir patlayıcı malzeme patlamış ya da uyuşturucu yapımında kullanılan ve parlayıcı/patlayıcı özelliği de bulunan maddelerden biri patlamış. O halde ne taşıyordunuz yine Hakan?

Sizin Tahıl Koridoru dediğiniz şey de zaten bu değil mi?

Canlı insanlar, kaçırılmış insanlar parçalanarak çıkartılan organlar, uyuşturucular, uyuşturucu hammaddeleri, silahlar, mühimmat, teröristler başta olmak üzere, para eden her şeyi kaçırıyorsunuz. Bunu bütün dünya öğrendi, anladı, kabullendi artık.

Çok fena çuvalladınız, ifşa oldunuz. Şimdi Putin’i TR’ye getireceksiniz, bütün bu tıkanıklığı açacak, bütün bu rezilliği düzeltecek mi?

Neyse… Haydi oynayalım, boş verin, çok düşünmeyin. Zaten kafalarınız milyon geziyorsunuz, düşünecek haliniz mi var. Düşünebiliyor olsanız bu hale mi gelirdiniz…

26 Temmuz 2023

“Söz konusu ülkelerin bu türlü gemilerine ve denizaltılarına Kara denizin, Ege denizinin ve Ak denizin tamamını da yasaklıyorum. Bu denizlerin herhangi bir yerinde bulunan deniz araçları, korunmanın mümkün olmadığı o sinyallere yakalanacaklar. Bu denizlere kıyı olan limanlardan, en ufak bir kara para işine alet ettikleri limanlar da ağır sinyallere girecekler. Bir gram benzin, herhangi bir patlayıcı ve yanıcı madde (askeri ve malzemeler/maddeler dahil), limanlarda yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı ne bulursak, onlar üzerinden o limanları enkaza çevireceğiz. Kara paracı o liman/gümrük personellerini de bu vesile cezalandırmış olacağız. Bazı gemileri bu limanlarda iken patlayacak ya da yakacağız. Bazı limanların elektrik trafolarını bile patlatacağız. Sistemi tamamen işlemez hale getireceğiz. Bu ülkelerin normal liman/gümrük trafiğinin bile bozulmasını sağlayacağız.”

Demedi deme İbrahim, böyle giderse Tüpraş tesisleri de patlar.