İstanbul, Hz. İsa ve Mescid-i Aksa

Acaba, hz İsa dünyaya tekrar indiğinde, İstanbul’daki gerçek Mescid-i Aksa’ya mı gelecek?

O vakte kadar hz Mehdi, İstanbul’u Deccal’ın ve İblis’in elinden almış olacak mı ve İstanbul’un gerçek fethi yaşanmış olacak mı?

Hz Mehdi, İsa as gelmeden önce Melhame-i Kübra’yı yani Armagedon’u kazanmış olacak mı?

Gerçek Mescid-i Aksa’yı meydana çıkartmış olacak mı?

İstanbul’un sahte/kurgu fethinden sonra, İstanbul sahte fethinin sahte sembolü olarak yutturulan Ayasofya’yı, İblis’in ve Deccal’ın hakimiyet sembolü olan Ayasofya’yı yıkmış olacak mı?

Hep tartışılır ya “Hz. İsa, Kudüs’teki (ya da Şam’daki) bir beyaz mescide ya da beyaz minerali mescide mi inecek” diye… O Kudüs İstanbul ve o mescid de Mescid-i Aksa mı?

İstanbul’daki gerçek Mescid-i Aksa, beyaz renkte mi?

Hz İsa’nın, hz Mehdi’nin arkasında namaz kılacağı mescid, gerçek Mescid-i Aksa mı?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Rus ayıları çok kızmışlar


Acaba neden bu kadar sinirlendiler?

– Rusya’nın itibarını kısacık sürede çökertmeme mi

– Rusya’da ordunun emirlere itaat etmemesi sağlamama mı

– Rusya’da siyasi işleyişin de hızla bozulmaya başlamasına sebep olmama mı

– Tesislerin, araçların, cihazların sürekli yanmasına ve bozulmasına sebep olmama mı

– Hala Kuzey Akım ve Kırım köprüsü patlamalarını açıklayamıyorlarken, Kırım köprüsünün ikinci kere patlamasına sebep olmama mı ve bu ikinci patlamadan sonra susup kaldıklarına mı

– Dünya şoka girse bile, bunu yaptıklarına kendileri de inanamasa bile, tahıl koridoru denilen kara para koridorunu engellememe ve iptal ettirmeme mi

– Her istediğimde Putin’i şamar oğlanı yapmama mı

– İstediğimde dünyanın onlarca ülkesini Rusya’nın üzerine gönderebildiğimi görmelerine mi

– Ukrayna’da danışıklı dövüştüklerini dünyaya duyurmama mı

– Parasız, silahsız, mühimmatsız, erzaksız kalmalarına sebep olduğum gibi, son süreçte bir de bu hallerini dünyaya duyurmama mı

– Ortada gerçek bir Putin’in olup olmadığını herkesin sorgulamaya başlamasını sağlamış olmama mı

– En ileri seviyede restler çektiğim halde Putin’in ve çetesinin bana ve sistemime karşı hamleler yapamayacağını tekrar tekrar göstermiş olmama mı

– ABD başkanının, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayacağı kararını iki buçuk saat içinde tam tersi yönde değiştirebilmeme mi

– Tayyip’i Putin’in tasmalı fino köpeği konumundan çıkartıp NATO’nun en çok konuşulan ve alkışlanan lideri yapmamın sadece iki günümü almasına mı

– Rusyan’nın nükleer santrallerini sürekli bozmama ve son zamanlarda patlamanın eşiğinden dönmelerine mi

– Rusya’nın nükleer santrallerini ve nükleer bombalarını oldukları yererlde patlatacağıma dair “son ikaz” yazısı yazmamdan bir iki saat sonra Rusya’da Güvenlik Konseyini toplamak zorunda kalmalarına ve “Rusyanın kritik tesislerinin korunması” gündemi ile toplandıklarını açıklamak zorunda kalmalarına mı

– Bundan bir iki gün sonra Putin “Ukrayna beklenen saldırıları yapamadı” diye dünyaya mesajlar vermeye çalışıyorken, Kırım köprüsünün ikinci kere patlamasına mı

– Rusya’nın içinde, el altından hızla herkesin birbirine mfs’yi anlatıyor olmasına ve Rusya’da şiddetli bir mfs fırtınasının esiyor olmasına mı

– Rusya’nın başındakilerin İngiltere’ye, İsrail’e ve Vatikan’a uşaklık eden hainler olduğunu gözler önüne sermeme mi

– Devasa sermayelerin Rusya’dan gerçekten çıkmasına sebep olmama mı

– Suriye’de Rusya’yı aciz hale düşürmeme mi ve çok yakında Rusya’yı Suriye’den de kovacak olmama mı

– Sömürmekte olduğu dünyanın başka yerlerinde de işlerini bozmama mı

– Türk dünyasına dair hedeflerine ulaşmasının önüne geçmeme hatta gün geçtikçe Türk düyasında adamdan sayılmaz hale gelmelerine sebep olmama mı

– Dünyadaki kara para ve vahşet işlerinin epeyi kısmının arkasında olduklarını tekrar tekrar gözler önüne sermeme mi

– Çin ile müttefik olmalarına engel olmama mı

– Yine de Çin ile müttefiklermiş gibi rol yaparlarken, bunu da bozmama mı

– Kutsal zan ettikleri Ayasofya’nın gerçek yüzünü gözler önüne sermeme mi

– Ortodoks din adamı diye yutturdukları yüzlerce kişinin büyücü, yiyici, kara paracı, vahşi, cinsi sapık pislikler olduğunu gözler önüne sermeme mi

Ve daha tek tek yazsam iyice uzun gidecek şeyleri yapmış, sağlamış olmama mı?

Kimin benimle ne derdi varsa, benim gibi yapacak, açıkça isim söyleyecek, ne atar yapabiliyorsa öyle yapacak. İstanbul boğazını, Çanakkale boğazını patlatma hayalleri görenler, Moskova gerçekten patlarsa ne yapabilecekler?

O Kırım’ı da alacağım. O Ukrayna da suni bir devlet. O bölgenin tamamı kadim Türk toprakları… Tarih boyunca binlerce sene idaremizde kalmış, son birkaç bin senede bile asırlarca idaremizde olmuş topraklar. Haydi, Türkiye’yi, İstanbul’u almaya gelebilenler varsa, gelsinler, buradayız. Buraya kadar gelmelerini sağlayacak benzinlerini de biz karşılarız. Onlarda benzin parası bile olmadığını zaten biliyoruz.

Biz zaten Rusya ile savaş halindeyiz. Bunu önceden beri tekrarla ilan ettim. Bu üstü örtülü savaşı, açık bir savaşa dönüştürmek bizim için sorun oluşturmuyor, aksine işimize geliyor.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Tayyip yine Kıbrıs’ta bir açılış yaptı



Tıpkı Azerbaycan gibi, en ileri seviyede kara para üssü yapılmış yerlerden biri olan Kıbrıs adasında, yeni Ercan havalimanının açılışını yaptı.

Tayyip bir yerin açılşını yapıyor ve o yeri övüyorsa, vakaların çoğunda kara para işi vardır ve kendisinin de büyükçe bir hissesi/payı vardır. Vakaların bir kısmında ise çok büyük meblağda rüşvet almışlığı vardır. Vakaların bazılarında kara para aklama vardır. Vakaların bazılarında ise sürekli ücret tahsili yoluyla hazineye gidiyormuş gibi görünen paraların epeyi bir kısmına çökme vardır.

Tayyip, kuru kuruya açılışa katılmaz ve övmez. Kesinlike şahsi menfaati de olmalıdır. Sistemin yani Ankebut Ağının parasını/payını çalamaz ama kendine ayrıca pay alır. Sistemin payını çalmaya kalkarsa ABD başkanı tekrar beyzbol sopası gösterir, ardından Reyhanlı patlaması misali yeni patlamalar olur. Yine de ayara girmezse 17/25 Aralık gibi şeyler olur ve son saniyede, yalvarmaya başlayınca onu serbest bırakırlar, oyunda kalmasına izin verirler.

Kıbrıs’ta öve öve açılısını yaptığı Yakın Doğu Üniversitesi hastahanesinin, ülkeler/hükumetler arası organ kaçakçılığına yıllarca merkez üslerden bir üs yapıldığı… Kaçırılan sayısız mültecilerin (ki küçük çocuklar ve kadınlar dahil) epeyi bir kısmının orada parçalandığı ve organlarına ayrıldığı çoktan meydana çıktığı halde, hukuki takibatını kimse şu ana kadar yapmadı.

Şu lanet olasıca Tayyip’ten ve çetesinden artık sadece Türkiye ve bölge değil, bütün dünya kurtulmalı…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Ne yapacaksınız?


Rusya’nın ordusundaki rütbelilerin büyük çoğunluğunu tutuklayacak mısınız?

Boşuna uğraşıyorsunuz. Rusya’da esen İstanbul rüzgarını durduramazsınız. Onlarca ülke sizinle danışıklı dövüşmeye, yükünüzü hafifletmeye, sizi ayakta tutmaya hala çabalasa da arka plandan somut destekler verse de bu sürecin sonu belli, devrileceksiniz.

Rusya’yı da Ankebut Ağının kontrolünden çıkartacağım. Rusya’ya da huzur, adalet, mutluluk, din ve ibadet hürriyeti, sağlık gelmesini sağlayacağım.

Biraz gürültülü de olsa…

Rusya, Belarus’a saldırılması halinde onu koruyabilecek, dikkate alınır bir askeri karşılık verecek şartlarda değil. Orada işler halde bir Rusya siyasi otoritesi de askeri sistemi de yok. Rusya’nın içi kaynıyor. Pek çok kriz bir arada yaşanıyor. Rusya’nın elinde silahı da cephanesi de erzakı da parası da yok.

Yine nükleer silahlar ile tehdit edebilir ama karşısında da nükleer silahlı unsurlar görünce bundan da geri çekilir.

Ortada, çoktandır parçalanmaya hazır bir Rusya var ama Rusya’yı arka plandan bu güne kadar yönetmiş olan İngiltere de İsrail de Rusya’nın parçalanmasını istemiyorlar. Rusya’da artık mfs rüzgarı esiyor ve şimdilik ben de Rusya’nın parçalanmasını istemediğim için görüntüden ibaret de olsa Rusya denilen bir sistem var meydanda…

Aniden dengeler ve kararlar değişirse, biraz gürültülü de olsa kısa sürede Rusya’nın parçalanmasını sağlayabilirim.

Rusya ordusundaki rütbelilerin tutuklanmasından ötürü aşırı seviyede gerginim. Onlar tutuklu kaldıkça sakinleşebilecek gibi de değilim.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Ayaklar altında ezilecek


Onu, canavarlaştıranlar ve her zulmüne, her ihanetine destek verenler devirecek.

İşte yıllardır yazdığım, haber verdiğim “son süreç” başladı…

Bu süreç iyice kendini göstermeye, ortalık olağanüstü hızda gerilmeye başladı ve şu gibi kişiler açlığa/yokluğa ve sıkıntılara sadece birkaç hafta bile tahammül etmezler.

Bakın geçmiş yazılara, tekrar yazmama gerek yok. Şu videodaki gibi kişilerin dini, imanı, kılığı kıyafeti, sakalı ve başörtüsü, her şeyleri yalan… Bunlardan, tarihin her devrinde hatta her peygamberin etrafında çok yüksek sayıda vardı. Bu çağda ise, tarihin hiçbir çağında görülmemiş kadar çok sayıda var.

Bunlar aslında sadece makama, rütbeye, paraya, şöhrete, keyfe bakar, kıymet verirler. Gerçek müslümanlar milyon kere ikaz etseler de trilyon tane delil getirseler de seneler sonra artık “Allah size lanet etsin. Siz müslüman değilsiniz, insan bile değilsiniz” deseler de arada çok büyük helak hadiseleri olsa ve milyonlarcası topluca ölse de hiç umursamazlar.

Gerçek müslümanları yine de dikkate almazlar, samimi olmazlar, tedbir almazlar, kendilerini düzeltmezler. Etraflarındaki münafıkları da istikamete sevk etmezler. Çünkü bile bile yalan/yanlış şeylerin peşinde koşarlar ama müslüman rolü oynarlar. Çünkü işlerine gelen, kendilerine uygun olan yol onlar için budur. Çünkü onların her şeyleri dünya içindir.

Parayı, makamı, şöhreti, keyif imkanlarını kaybedecek gibi olduklarında ise, işte o vakit hemen duruşları değişir. Yıllarca iktidar karşıtı mücadele eden gerçek müslümanlardan bile daha ağır konuşurlar, daha öne çıkarlar. Daha çok konuşurlar. O sırada da müslüman rolüyle bunu yaparlar.

Yıllardır dediğim gibi, sonunda Çavuşesku misali, başlarındaki idareciyi ayaklarının altına alırlar. Alana kadar da ortalığı yıkarlar. Her şeyi, her yeri krize sokarlar. Caddeler, meydanlar bunlarla dolar.

Başlarındaki baş münafığı bir iki saatte güya yargılar, sonra karısı ile birlikte kurşuna dizerek kevgire çevirirler. Leşlerini de ihtimal ki denize atarlar, bir mezarları olmasını bile istemezler. Yargılamalarda derin konulara girmezler, dallanıp budaklanmasını istemezler. Çünkü kendilerinin pis ve gerçek yüzü de meydana çıkacaktır. bunun meydana çıkmasını, her şeyi el birliği ile ve farkında olarak yaptıklarının meydana çıkmasını da istemezler. Lakin ilahi adaletten kaçamazlar. Sayıları ne kadar çok olursa olsun, kendileri de bu süreçte türlü vesilelerle ve topluca helak olurlar, belalarını bulurlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya