Suni teneffüs yapan ülkelere de artık set çekilmeli

Almanya’nın idari kadrosu arasında Rusya’ya çalışan hücreler var. Bu hücrelerin artık ifşa edilmesi, suçüstü yapılması gerekiyor.

Rusya, Almanya’nın içindeki küçük Rusya sayesinde de ayakta durmaya çabalıyor. Rusya, çoktan ölmüş bir ülke ama ona suni teneffüs yapan ülkelere de artık set çekilmeli.

Fransa’nın içinde de bir “küçük Rusya” yani Rusya için çalışan hücreler var. Onların da ifşa ve suçüstü edilmeleri gerekiyor.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Ne kadar tuhaf bir dünya…

Tertemiz ve çok besleyici, faydalı olan penguen eti yasak, lakin leş gibi, parazit dolu, sağlıksız ve insan onuruna da yakışmayan köpek eti serbest.

Şu Çinlilerin hatta Asya’nın bir kısmında yaşayanların en büyük sorunlarından biri de ne bulurlarsa yemeleri…

Böceklere kadar yiyorlar. Yediği hayvanlara göre insanların vücutlarında, hormonlarında ve dolayısı ile ruhunda/zihninde değişiklikler oluyor. Köpek, böcek yiyenler, elbette anormal davranışları sürekli sergileyen kişiler olacaklar. Hem kendi hayatları mahvolacak hem de başkalarının hayatlarını mahvedecekler.

Acımasız, duygusuz, nezaketsiz, düşüncesiz, hikmetsiz, dinsiz yığınlar olacaklar. Zaten temelden gelen genetik kod sorunları var, yetmezmiş gibi bir de ne bulurlursa yiyiyorlar, sonra dünyanın başına bela oluyorlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Yakın geleceğin Türkiyesi, dünyaya hükmeden bir ülke olacak

Türkiye siyaseti boşluk kabul etmez. Şu anda Türkiye siyasi sahnesinde olanların hiçbiri gelecek vaad etmiyor. Yakın gelecekte bunların hiçbiri bu sahnede olmayacaklar. O halde şimdiden alternatifli ilerlemek gerek. Türkiye’nin yavuz ve vakur/ağır siyasetçilere ihtiyacı var. Çünkü yakın geleceğin Türkiyesi, dünyaya hükmeden bir ülke olacak

Rusya Federasyonunun, Suriye’de 34 askerimizi şehit etmesine, Türkiye hala misilleme yapmadı. Bu tam bir skandal.

Rusya Federasyonuna ait askeri denizaltıların İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçmelerine izin verilmemeli. İki yönden de boğazlara girişleri engellenmeli.

Titanic’in bile aşırı pahalı bir su-i kast aracı olarak kullanıldığı bu dünyada, bir değil, birkaç nükleer denizaltısını taktik saldırılar yapmakta feda edebilecek ve sonra da “Kaza oldu” diyebilecek kadar köşeye sıkışmış ülkeler var.

Zaten Rusya’nın denizaltılarının boğazlardan geçmesi, Montrö Boğazlar Sözleşmesine de uymuyor, ters düşüyor.

Rusya artık hukuk tanımalı, haddini bilmeli.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Şimdi bunlar mı iman edecek?

Enbiya suresi

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla

1-İnsanların hesâb(a çekilme zaman)ı yaklaştı. Hal böyle iken onlar, hâlâ gaflet içinde yüz çevirmektedirler.

2-3. Rablerinden kendilerine yeni bir öğüt (ve ikaz) gelmeyegörsün, hemen onunla alay ederler. (Hem de) kalplerinden onu oyuna/eğlenceye alarak (dinlerler). Zulmedenler (aralarında) gizlice şöyle fısıldaşırlar. “Bu (Muhammed) de sizin gibi bir insan değil mi ki? Siz artık göre göre (bu) sihire mi gid(ip uy)acaksınız?” [bk. 17/47; 41/26]

4-(Peygamber onlara:) “Rabbim gökte ve yerde olan (her) sözü bilir. O hakkıyla işitendir, bilendir.” dedi.

5-(Onlar:) “Hayır! Bu (âyetler), karmakarışık rüyalardır. Hayır! Onu o uydurmuştur. Hayır! O bir şairdir. (Şâyet böyle değilse,) o halde bizden öncekilere (mucize) gönderildiği gibi, o da bize bir âyet (mûcize) getirsin.” dediler.

6-(Resulüm!) Bunlardan önce helak ettiğimiz (kavimler içinde böyle diyen) hiçbir şehir/belde (halkı) iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecek?

7-Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline (müttakî âlimlere) sorun. [krş. 16/43]

8-Biz onları yiyip içmeyen bir beden sahibi yapmadık ve (dünyada) ebedî kalıcı da değillerdir.

9-Sonra biz, onlara verilen sözü(müzü) yerine getirdik, hem kendilerini hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkâr ve isyanda) aşırı gidenleri de helak ettik.

10-Andolsun ki biz, size içinde zikriniz (şan, şeref, ahkâm ve öğüdünüz) bulunan bir Kitab indirdik. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

11-Biz (şımaran ve güçsüz halka) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onların ardından başka kavimler meydana getirdik. [bk. 17/16-17; 22/45]

12-Onlar azabımızı hissettikleri zaman, oradan (şehirlerinden) hemen kaçmaya koyulurlar.

13-“Kaçmayın, içinde şımartıldığınız şeylere ve yurtlarınıza dönün. Çünkü siz sorguya çekileceksiniz.” (denildi).

14-(Kurtulamayınca:) “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselermişiz.” dediler.

15-Onların işte bu feryatları, biz onları biçilmiş bir ot, sönmüş bir ateş haline getirinceye kadar devam etti.

16-Biz göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri oyun oynamak üzere (ve eğlencelik olsun diye) yaratmadık.[1] [bk. 38/27; 53/31]

17-Eğer bir eğlence edinmek dileseydik, onu elbet kendi tarafımızdan (şânımız için) edinirdik. Ne var ki biz böyle (eğlence ve oyun olsun diye) yapmadık. [bk. 30/8; 38/27; 44/38-39]

18-Hayır! (Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız,) biz hakkı batılın üzerine fırlatırız da o bunun beynini parçalar. Bir de bakarsın ki o (batıl) yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı yalan olarak) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı vay siz(in haliniz)e! [bk. 17/81]

Enbiya suresinin 15. ayetinde “ot” ve “ateş” kelimeleri geçmiyor. Bu ayet-i kerime de geçmişte yüksek bilim/teknoloji devirleri yaşandığının ve/veya metafizik saldırılarla bir insan topluluğunun topluca ve dehşetli şekilde öldürülebileceğinin dini delillerinden biri…

Şayet çok kuvvetli metafizik sayhalar ile vücutları hızla kurumamış ve sönmemişse ve parça parça olarak ayrılmamışsa… O halde helak edilen o kişilerin teknolojik bir saldırı vesile edilerek helak edildikleri anlaşılıyor. Kur’an-ı Kerim’de bu manaya gelen çok sayıda başka ayetler var ve bazılarını geçmiş yayınlarda konu etmiştim.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Hindistan’da sıradan bir gün…

Çoktan haber vermiştim Hindistan’ın başına gelecekleri…
Bunlar da iyi günleri. O Çin de Japonya da mahvolacak. Bu gibi yerlerde hiçbir yatırım yapılmaz. Gayr-i menkul bile alınmaz.

Bu afetler sürecinde, dünyanın her yerinden milyarlarca iki ayaklı taş helak olacak. Sonra yepyeni bir dünya nizamı olacak.

Ne LGBT kalacak, ne translık, ne çıplaklık, ne terör, ne insan ve organ kaçakçılığı…
Öyle olmuyorsa, böyle…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya