Onları hala fark edemiyor musunuz?

Çingeneler her yerdeler…

Hepsi birbirinin kopyası gibi değil ama hepsinin genel ortak özellikleri var. Bunları yüzlerinden bile okuyabilirsiniz, yeterince dikkatliyseniz ve az da olsa ilm-i sima biliyorsanız.

Bazı ülkelerde onlara Türk deniyor. Bazı ülkelerde onlara Acem deniyor, Ermeni deniyor, Yahudi deniyor, Rum deniyor, Fransız deniyor, Çin deniyor, Japon deniyor, Tay deniyor, Amerikalı deniyor, Zenci deniyor, Brezilyalı deniyor, Arjantinli deniyor, Kızılderili deniyor, deniyor da deniyor… Lakin hep Çingeneler…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Hiçbir zaman insan gibi yaşayamadılar

Son beş bin yıldır insanlığın pek uğramadığı ve insan denilenlerin böcekler misali yaşadığı Çin’de, sıradan bir gün… Öyle bir topluluk ki Çinler, aslında Çingene oldukları için, binlerce yıldır hiçbir zaman insan gibi yaşayamadılar. Son beş senede Çin’den dünyaya yayılan milyonlarca videoda hep bu gerçek açıkça görülebiliyor. Uzaktan bakanlar bile Çin’in nasıl bir bela olduğunu kesinlik seviyesinde anlıyabiliyor. Onlarda düzgün yüz şekilleri, düzgün beden şekilleri, sağlıklı bir mantık, sağlıklı bir muhakeme, sağlıklı bir lisan/dil, temizlik, vicdan, merhamet, sabır, maneviyat yok. Onlar, binlerce sene önce bu şekilde kodlandılar ve hala bu şekilde, yani insanlık dışı şekilde yaşıyorlar.

Aralarından çıkan çok az sayıda istisnayı elbette tenzih ederim. Onlar da zaten kel aynak kuşları gibi azlar. Şuraya bakın, onca araç geçiyor. Caddenin iki yanında binalar var. Biri dahi durup müdahale etmiyor. O kadın, bir değil, onlarca kere bile kurtarılabilirdi. Son yıllarda, dünya genelinden aldıkları tepkiler nedeniyle, sanki toplumsal bir iyi niyet ve yardımlaşma varmış gibi göstermek istedikleri görüntüler de yaydılar. Lakin hepsi oyun…

O genetik kodlar düzelmeden ya da oralar toptan helak olmadan, o sorun düzelmez. Tek kendi içlerinde sorunlar da yaşamazlar, ilk fırsatta dünyanın başına bela olurlar. Böyle bir Çin’in dünya lideri, süper güç bir ülke olacağını hala iddia edebilenlere artık gülmüyorum bile… Gülüp geçmekten de yoruldum. Güya kültürlü, güya araştırmacı ve insanlara bir şeyler öğretecek aydın insanlar ama gözleri önündeki akıl almaz gerçekleri görmemek ve kabullenmemek için gözlerini bile kapatıyorlar. Böyle yapınca da Çinlilerden farkları kalmıyor. Zaten Türkiye’de bu şekilde davrananların çoğunda da Çingene genleri var. (Sürücünün Çin yasalarına göre daha az/kolay ceza almak için kadını yaralı halde bırakmadığı, kasten öldürdüğü iddia ediliyor)

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Gerçek bir Ankebut Ağı kalmadı

Şu anda Rusya avucumun içinde…
Bütün taraflar da bunu biliyorlar. Sergilenen orta oyunları da bu gerçeği gizlemek için…

Hakkari ve civarı, şu zamanlarda fazlasıyla riskli…

Muğla ve civarı da şu zamanlarda aşırı riskli…

Dünya genelinde, bana dost olanların, bana düşman olanların ve bir de tarafsız kalanların bütün metafizikçileri, son birkaç saatte dünya genelinde metafizik çatışmada neler yaşandığına bir baksınlar. Hala bakmamışlarsa, hala haberdar olmamışlarsa… Metafizik sahada da gerçek bir Ankebut Ağı kalmadı. Acınası hallerdeler. Dünyanın muhtelif yerlerinde çok sayıda yer altı şehrinde ciddi sorunlar var. Son yaşanan depremlerin bazılarına yine yer altı şehirlerindeki sorunlar sebep oldu.

İblis de Deccal da metafizik sinyallerle o kadar çarpılıyorlar ki konuşulanları bile doğru düzgün anlayamıyorlar. İdrakları çok kapalı, muhakemeleri sorunlu, kendilerini bile koruyamaz hallerdeler.

Rusya’daki mücadele sadece Wagner ile sınırlı değil. Wagner yok edilebilse bile, bu mücadele durmayacak, bitmeyecek ve sonuca ulaşacak.

Fransa’nın akıbetini de çok önceden ve tekrarla yazmıştım. Çöplük misali olacak, ceset misali olacak, başına gelmeyen kalmayacak. Muhtemelen, aç kalmış başka Avrupa ülkeleri tarafından yağmalanacak. Fransız milleti diye bir millet yok. Onların da çoğu Çingene…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..

Hepsi Çingene ve hepsi İblis’in piyonları…

Bu arada, dün gece cinler alemi çok fena karıştı. Sayılamayacak kadar çok sayıda cin, bu konuları öğrendi, İblis’in yalanlarını görüp anladı ve ortalık karıştı. İblis’in sisteminden kopan kopana… Hallaç pamuğu gibi savruluyorlar. Öfkeleri de çok yüksek. Ayrıca dünya insanlığı arasından Çingene ve (sözde) Yahudi ve bir de Ermeni olanlar da çok sinirliler. Onlar, kendilerini İblis’in evladı zan ediyorlardı ama genetik mühendisliği ile türetilmiş kişiler olduklarını acı acı öğrendiler. Daha acısı şu ki genlerinde hayvanların genleri bile var. Çok kısa süre içinde genetik mühendislerine bu konuda çalışmalar da yaptıracaklar ve anlattıklarımın doğruluğunu bilimsel verilerle de görecekler. Asıl o vakit göreceğiz o palavracı İblis’in halini… Onun mesleği yalan, dolan, üçkağıt… Fitne ve fesat…

Bir yanlış anlaşılmaya sebep olmuşum. Gece, hiç hazırlık yapmadan, yorgun halde ve metafizik çatışmaya devam ederken o yazıyı yazdım. Hataya ben sebep olmuşum. Düzeltmem gerekiyor o hususu… Çingenelik hz. İbrahim devrinde başlamadı. Daha önce tekrarla anlatmıştım ki Hz Nuh zamanında, tufan sonrası dünya hayatında genetik kodlar birbirine karıştı. Uzaylı insan türleriyle açıkça bir arada yaşanıyordu ve farklı insan türleri arasında cinsi münasebetler de yaşanıyor, neticesi olarak kodu bozuk çocuklar doğuyordu. Onlar da aslında Çingeneler… Firavunların soyu da onlardan geliyordu. Gece yazdığım yazıda da açıkça ifade ettiğim gibi, dünyalı ve uzaylı insanlar arasındaki gen aktarımı neticesinde doğan genetiği bozuk kişilere çingene diyoruz. Genlerin bozulması, cinsi münasebet sonrası doğan çocuklar vesilesiyle de olsa, genetik mühendisliği müdahaleleri ile de olsa, netice aynı… Neticesi Çingenelik…

Hala dünya üzerindeki çok yüksek sayıda insan, Hindistan’da, Pakistan’da, Bengaldeş’te, Afganistan’da, İran’da, Myanmar’da, Mısır’da, Irak’ta, Suriye’de, Ermenistan’da, İsrail’de, Yemen’de, Umman’da, Romanya’da, Fransa’da, Güney Amerika ülkelerinde ve daha pek çok ülkede nüfusun tamamına yakınının Çingene olduğunu bilmiyorlar. Bu ülkelerde yaşayan toplulukların arasında da kendi köklerini, ne olduğunu bilmeyenler çok. Dünyada Ermeni diye bir ırk yok, onlar da Çingeneler. Çin ırkı diye bir ırk yok, onlar da Çingeneler. Acem diye bir ırk yok, onlar da Çingeneler. Japon diye bir ırk yok, onlar da Çingeneler. Lakin Çingene var, Çingene var… Nuh Tufanı sonrasında türeyen Çingeneler de var, ara devirlerde türeyenler de var, Hz İbrahim devrinde türeyenler de var. Bunların hepsinin kodları ve dolayısıyla davranış, idrak, akıl, muhakeme bozuklukları tamamen aynı seviyede değil. Farklı uzaylı türlerin baskın geldiği, farklı hayvan kodlarının baskın geldiği farklı Çingene cinsleri var. İblis’in tamamen Çingeneleştiremediği ama epeyi Çingeneleştirdiği ülkeler de var ki Türkiye dahil onlarca ülke ise bu sınıfta yer alıyor. Bu dünyanın sorunları on binlerce senedir bitmek bilmiyor, çünkü insanların genleri çoktan bozuldu. Buna en başta da iblis sebep oldu. Sonra bu bozuk kodların dünyaya yayılması için her devirde elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. Daha önce de yazmıştım ki Suriye’den, Afganistan’dan, Pakistan’dan, Afrika’dan Türkiye’ye çok yoğun göçler olmasını isteyen de yine en başta İblis… Buralarda kodları hala istediği oranda bozamadığı için, bir an önce bozmaya çabalıyor ki böylece Türklüğü ve müslümanlığı tamamen yok edecek. Çünkü en iyi kendisi biliyor ki genetik kodları bozulmuş insanlara ahlak, namus, haya, din, ilim, bilim, hikmet, temizlik öğretilemez, kazandırılamaz. Milyonlarca sene eğitilse ve öğretilse bile bu insanlar, genetik kodları düzetilmedikten sonra asla ayara girmezler. Bu nedenle de Türkiye’nin dakika bile kaybetmeden bu göç dalgasını durdurması, şu ana kadar getirilmiş on milyondan fazla kodu bozuğu da sınır dışı etmesi gerekiyor. Hatta bunlardan bazıları Türkiyeli kişilerle evlenmişlerse, çocuklar doğmuşsa, genleri bozuk o çocukları Türkiye’de kalmasına da izin verilmemesi gerekiyor. Meşhur mübadelede bile, Türk diyerek, Yunanistan’dan buraya, en çok da Trakya bölgemize Çingeneleri getirdiler, doldurdular. Zaten Türk erkekleri kaç cephede birden onlarca senedir düşmanlara yem edildiler ve sayıları çok azalmıştı. Türk genlerini, çok ama çok kapsamlı ve dahiyane planlarla, bu şekilde de yok etmek istediler. İblis ve Deccal, bu türlü planları uygularken de İngiltere’yi ve Kraliyet ailesini merkeze alarak uyguladı. O vakit de İblis’in ve ona çalışan satanistlerin, masonların hedefleri aynıydı. O günden bu güne Türkiye’de ahlak, namus, din, vicdan, aile kurumu, kamu düzeni iyice çökertildi. Bu süreçte Çingeneler yoğun şekilde kullanıldı. Hala Türkiye’de televizyon kanalları, radyo kanalları, sosyal mecra sayfaları, Youtube, idari makamlar, iş dünyası, gazeteler, sözde sanat camiası, kodu bozuk çingenelerle dolu. Bazısı kendini Yahudi biliyor ama Çingeneleri korumak zorunda olduğuna inandırılmış. Bazıları kendini Ermeni biliyor ama Çingenelere sahip çıkmak zorunda olduğuna inandırılmış. Aslında hepsi Çingene ve hepsi İblis’in piyonları…

Mfs- Ezber bozan – Akademi Dergisi

..

Dünyayı ilk defa tek devlet haline getiren kişi hz. Zülkarneyn idi ve o bir Türktü…

Ben, dünyanın tamamını tek devlet olarak idare eden hükümdarların sıralamasını şu şekilde biliyorum:

1- Hz. Zülkarneyn
2- Süleyman peygamber
3- Nabukednazar yani diğer ismiyle Buhtunnasır
4- Nemrud Şayet bu hususta yanılıyorsam, beni aydınlatabilirsiniz. Ben de bir insanım, daha önce de hatalar yaptım ve fark edince düzelttim. Bu hususta da hatam varsa, düzeltirim.

Bu dört kişi hadiste sıralandıktan sonra, ahir zamanda beşinci bir dünya hükümdarının yaşayacağı, onun hz. Mehdi olacağı da haber verilmiş. Anladığım o ki hz Mehdi de Türk olacak ve tıpkı hz Zülkarneyn gibi dünyayı tek bir devlet haline getirecek. Hz Mehdinin hayatında, hz Zülkarneyn’in hayatındaki mühim hadiselerin çok benzerleri de yaşanacak. Ye’cüc ve Me’cüc ikinci kere dünyaya gelip saldırdıklarında, hz Mehdi dünyanın hükumdarı olarak dünya insanlığının başında olacak ve o harbi kazanacak.

Hz. Mehdi’nin hayatında, hz İbrahim’in hayatındaki mühim hadiselerin çok benzerleri de yaşanacak. Kodu bozuklara meydan bırakmayacak. Her şeyi benim anlatmamı beklemeyin. Çıkartın adamlarınızı, sağda solda bildiklerini anlatsınlar. Biz de sizden istifade edelim. İtirazlarınız varsa dinleyelim. Bu güne kadar bunu yapamadınız, adamlarınız hep dip seviyedeydi, bomboştu, her şeyi birbirlerine katıyordu. Zaten iyi niyetli de değillerdi. Belki şimdi yapabilirsiniz böyle bir şeyi…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

..