Her an her şeye hazırlıklı olun


Her an sahaya inebilirim, herkes her şeye hazırlıklı olsun. Bütün dünyaya çok kesin, çok net bir bilgiyi ilan ediyorum: Rusya iflas etti ve ona düşman görünen ülkeler bile bu gerçeği insanlıktan gizlemeye çabalıyorlar. Son süreçte yaşanan pek çok siyasi gelişme, danışıklı dövüşten ibaret…

Rusya bu iflası yaşamasın diye, Maraş merkezli suni deprem saldırıları da yapıldı. Çok şeyler de denendi ama hiçbiri işe yaramadı.

Yine herkes bilmeli ki Rusya Federasyonunun devlet sistemi düzgün işlemez vaziyette. Yaşanmakta olan çok sarsıcı gelişmeler dünya basınına açıkça yansımıyor.

Balkondan düşenler, müstehcen görüntüleri paylaşılanlar ve benzeri gelişmeler, devede kulak sayılacak hadiseler. Şu anda Rusya’nın içi kaynıyor ve doğru düzgün işler vaziyette bir Rusya yok.

Bir süre önce yazdığım gibi Rusya, gerçek bir harpte kendini bile savunamayacak vaziyette…

Buna rağmen, o Rusya’ya sözde/görünürde düşman olan ülkeler, Rusya’nın değil, Türkiye’nin üzerine oynadılar. Rusya’ya değil, Türkiye’ye son darbeleri vurmaya kalktılar. Aslında İstanbul’u/Mfs’yi durdumaya çabaladılar. Bunda da başarısız oldular ve günlerdir büyük siyasi, mali, askeri krizlerdeler.

“UFO’ya bak UFO’ya” oyunları bile gündemi meşgul edebilmek için oynandı.

Rusya-Ukrayna danışıklı dövüşü kapsamında bölgede konuşlandırılan askeri unsurların çoğu aslında Türkiye’ye karşı bölgede toplanıyorlar.

Rusya Federasyonunun parçalanmasına mani olamazlarsa, Türkiye’nin bir anda nasıl bir siyasi, askeri ve mali güce ulaşabileceğini çok iyi biliyorlar. Kabus gibi bu korkunun içindeler ve bundan çıkamıyorlar.

Bu nedenle, bir avuç azınlık hariç, geriye kalanlarının Türklükle ve Müslümanlıkla zerre kadar bağı kalmamış olan Azerbaycan’ı da maşa olarak kullanıyorlar. Dünya basınına yansıyan hadiselerin, görüşmelerin, açıklamaların hepsinin gerçek olan ve insanlıktan gizlenen arka planları var.

Bütün dünyanın gözleri önüne açıkça serdim ki ABD değil sadece, yanına onlarca ülke de gelse, Türkiye’yi işgal edebilecek ordulara, donanmalara, mali güce, eğitime, tecrübeye, mühimmata, benzine, cesarete sahip değiller.

Sadece elektromanyetik silahlar, uzun menzilli füzeler, nükleer bombalar kullanarak varlık gösterebilirler. Bir de savaş uçakları ile kısmi hava bombardımanları yapabilirler. Başka hiçbir hünerleri yok.

Ellerindeki en tesirli kart ise, sayıları on binleri bulan ve Türkiye’de her etkili/yetkili yere getirilmiş olan gizli Ermeni, gizli Yahudi, mason hainler…

Türkiye için asıl tehdit bunlar ve bunların oyundan düşürülmesinin hemen sonrasında somut şekilde dünya lideri olacak bir Türkiye var.

Tarafların bu kadar korkmasının ve saldırgan olmasının arka planında bu gerçekler var

Seçim falan olmayacaktı, yine olmayacak. Türkiye genelinde OHAL şartlarına herkes hazır olsun. Bu OHAL’i AKPKK ya da başka bir sözde siyasi parti ilan etmeyecek ve yönetmeyecek. Herkes hazır olsun ve ayağa kalksın. Üzerine ne düştüğüne, neler yapabileceğine baksın.

Ne beni yok edebildiler, ne Türkiye’yi… Şimdi hamle sırası bizde ve hamle için doğru zamana da geldik.

“Açık alan toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, oturma eylemi ve miting gibi etkinlikler”, yetkililer tarafından keyfi şekilde engellenemez.

Vatana ihanetleri, kanun tanımaz oldukları, sürekli halkı tehdit ettikleri, mafya babacıkları ile halkı korkutmaya çabaladıkları açıkça gözler önünde olan… Yüz binlerce kişinin kasten ölüme terk edilmesi sonrasında “gerçek” tek bir soruşturma bile başlatmayan… Askerimizi sahaya indirmemenin ardından birbirini yalanlayan onlarca açıklama yapan… Birinin bile hala istifa etmediği de görülen şu seçilmişlerin ya da atanmışların emirlerine uymak mecburiyeti yoktur. Hukukta, kanunda böyle bir zorunluluk yok.

Bu türlü emirlerin tamamı hükümsüzdür, bağlayıcı değildir.

Türkiye an itibari ile bir kanun devleti değildir. Orman kanunlarını hakim kılmaya çabalayan ve buna açıkça ve defalarca teşebbüs eden hainlerin “resmi” idaresi altındadır.

Türk milleti olarak bu ihanetleri, cinayetleri, katliamları bir an evvet durdurmak bir tercih hakkı değil, milli bir vazifedir. Söz konusu kişilerin söz konusu hükümsüz emirlerine itaat etmek vatana ihanet etmektir.

Maraş merkezli suni deprem saldırıları sonrasında afet bölgesine dönüşen o bölgenin yükünü vatandaşlarımız daha fazla taşımak zorunda değildir.

Bu güne kadar hukuksuzca, zorla toplanan deprem vergilerine ne oldu? Kim/ler çaldıysa derhal geri getirsin, hemen devletin ve milletin menfaatine olacak şekilde kullanılsın ya da bu tarihi çapta kanunsuzluğun ve hırsızlığın hesabı, ilgili herkesten sorulsun.

Türkiye hukuk devleti ise, bu yapılır. Hukuk devleti değilse, ilgili kişiler ayaklar altına alınır.

Suni deprem saldırıları sonrasında toplanan yardım paraları nerede? Ne zaman bölgeye “gerçekten” kullanılacak?

Kızılay’ın yetkililerinin depremden iki üç gün sonra fahişelerin mekanlarında eğlendikleri meydana çıktı, kim gereğini yapacak? Kimin paralarıyla eğleniyorlardı?

Kızılay’ın, zaten milletin yardımları ile ürettiği çadırları, bir de milletin yardımları ile satın alan AHBAP’a sattığı açıkça gözler önünde, kim, hangi kurum ve yetkililer müdahale edecek? Türkiye hukuk devleti ise müdahale edilir, değilse müdahale etmeyen yetkililer de ayaklar altına alınır.

Nerede o gizli Ermeni ve büyükbaş vatan haini Binali Yıldırım? Nerede ailesi, akrabaları? Kimseyle helalleşilmeyecek, ilgili herkese hesap sorulacak. Küstahlaşıp devlet gücünü milletin aleyhine çevirmeye kalkan her kim ise ayaklar altına alınacak.

Madem o çadırlar vardı, o imkan eldeydi, günler boyunca afet bölgesinde on binlerce insanın battaniyeye sarılarak o kış şartlardında sokaklarda yatmasına neden izin verildi? Kimin izni beklendi? Düşmanın işgal valisi olsa memleketin başında, bu kadar rahat hareket edebilir miydi bu ülkede?

Madem ki o çadırlar vardı, madem ki onca tıbbi imkan da sağlık çalışanları da vardı, neden ille de o yabancı ülkelerin Türkiye’ye gelmeleri için hamleler yapıldı?

Hala Türkiye’nin elinde çok sayıda sahra hastahanesi, yeterli tıbbi malzemeler, yeterli sağlık çalışanları var ve neden afet bölgesinde hala o yabancı unsurlar var?

Sahra hastahanesi kuran onlarca ülkenin ve NATO teşkilatının insan, organ hasadı yapmasına neden izin veriliyor?

O sözde sahra hastahanelerinin etrafında durarak cep telefonları ile görüntü alanlar neden engelleniyor? Bizim askerimiz ve polisimiz, vatandaşın çektiği görüntüleri cep telefonlarından neden sildiriyor?

İngiltere’den, ABD’den, İsrail’den talimat alan AKPKK-MHPKK organize suç, terör ve ihanet örgütü, işine geldiği anda, lazım olan her yerde askeri de polisi de fazlasıyla hazır ediyor.

İşine gelen yerde iş makinelerini de yakıtlarını da kamyonları da personelleri de hazır ediyor. Tıkır tıkır işletiyor sistemi… İşine gelince her şeyi alasıyla organize ediyor da neden gerçek yardımları, neden gerçek milli güvenlik tedbirlerini organize etmiyor?

Neden bu kadar açık ihanetlere ve kasıtlara rağmen birileri basında, medyada ve sosyal medyada hala “ihmal, liyakatsızlık” diyor?

İhmaller ve liyakatsizlik ikinci planda, aleni şekilde ihanet var, kasıt var, katliam var, kim bunu görüp de milleti oyalayabilir? Bunu yapmak basın ve medya özgürlüğü müdür, bunca vahim insanlık suçlarına bile suç ortağı olmak mıdır? Herkes titreyip kendine gelsin. Şu anlarda yaptığı icraatlarla, bulunduğu safla, herkes kendi sonunu belirliyor.

Ne kadar rest çekersem çekeyim, ayağa kalkabilecek bir dünya yok. Üzerimize gelebilecek bir dünya yok. Hepsinin hali Türkiye’den bin beter…

Sağcı, solcu, şucu, bucu diye ayırt etmeyeceğim. Dik duran, hesap soran, hak arayan, hukuk isteyen, ihanete isyan eden herkesi, her grubu/kesimi destekleyeceğim. Gerekiyorsa silahlı unsurlarımla destekleyeceğim.

Hiç kimse tereddüt etmesin, başka Türkiye yok…

Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Suriye, Irak, birlikte hareket ediyorlar. AKPKK de MHPKK de CHPKK de HDPKK de Muharrem de Ümit de onlarla bereber hareket ediyorlar.

O sözde siyasi partiler ve liderler, bir yandan NATO ile AB ile ABD ile ve İsrail ile de beraber hareket ediyorlar.

Afrika kıtasındaki ilgili taraflar, gruplar da tetikte olsunlar. Ankebut Ağı Türkiye’de açıkça devrildikten hemen sonra Afrika kıtası da hürriyetine koşacak. Ankebut Ağı ülkelerinin hepsi kendi dertlerine düşmüş olacaklar ve Afrika’ya müdahale edemeyecekler.

İngiltere de her an iflas edebilir. ABD’den bile önce tam bir iflas haline girebilir.

Çok güzel, çok hayırlı şeyler olacak. Korkaklar ölecek, cesurlar muzaffer olacak. Sürü belasını bulacak, millet kurtulacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın