İstanbul’a ve/veya Türkiye’nin farklı farklı şehirlerine peş peşe binlerce nükleer bomba atılacağını bilsem bile, İstanbul boğazını kara para gemilerine aç-ma-ya-ca-ğım. Türkiye’nin hava sahasını kara para uçaklarına açmayacağım. Türkiye’de kara para işleri yapan ABD ve NATO üslerini ve personellerini rahat bırakmayacağım. O malum ülkelerin Türkiye’deki sözde diplomatik temsilcilerini de rahat bırakmayacağım.
Bütün dünyanın yangın yerine döneceğini bilsem bile, duruşumdan hiç taviz vermeyeceğim. Türkiye’yi gerçek hürriyetine ulaştırma yolundan dönmeyeceğim. Türkiye’de bütün insanların can, mal ve ırz emniyetini sağlayacağım.
Şu anda İstanbul’un hizasında gökteki manyetik enerjinin normal olmadığını, elektromanyetik tekniklerle müdahale edilmekte olduğunu, yüksek sayıda etkili ve yetkili kişi kolayca ölçtürebilir.
Çöl kumlarının kimyasını değiştirerek kısa sürede verimli topraklara çevirmek, çok mu zor?
Yer altındaki şehirlerde refah içinde yaşamak için yeryüzünü ifsad eden, düzeltilmesine de izin vermeyen uzaylı türlere vurulacak en büyük darbelerden biri de çölleri hızla yeşertmek olmayacak mı?
Devletimizin imkanları şu günde bile hala seferber edilmedi. Afet bölgesine yeterli sayıda seyyar tuvalet ve banyoyu kasıtlı olarak göndermiyorlar. Kasıtlı olarak bir an önce sabit tuvaletler ve banyolar yapmıyorlar.
Kasıtlı olarak su kaynaklarını korumaya almıyorlar. Kasıtlı olarak gerekli ve yeterli ilaçlama yapmıyorlar. Kasıtlı olarak bölge halkını bu hususlarda yeterince bilgilendirmiyorlar, eğitmiyorlar.
Çünkü bölgede bulaşıcı hastalıkların yayılmasını ve bölge nüfusunun iyice kırılmasını istiyorlar.
En başından beri hazırlıksızlık, koordinasyonsuzluk ve eğitimsizlik değil, kasıt var kasıt… Hala bunu kabullenmeyenlerin ve açıkça ifade edemeyenlerin de bölge halkına ve Türkiye’ye bir kastı olmalı.
Bu planlar kapsamında Irak’ın başındaki hainlere de çok paralar verildi, veriliyor. Onları da sahada aktif olarak kullanacaklar.
Acele etmeleri lazım, çünkü oraları hep mfs alacak diye panik halindeler. Bu nedenle İran’a da müdahaleler yapmak isteyecekler. İrandaki Türkler başta olmak üzere bütün halklar, şimdiden büyük afetlere ve işgal teşebbüslerine hazır olmalılar.
Tayyip, bölgedeki aşiretlerin kendine ihanet etmeyeceğine kani olmuş. HDPKK ile de zaten beraber çalışıyor.
Uzaydaki muhtelif uydu grupları üzerinden şu anlarda Türkiye’ye zihin kontrol sinyalleri yoğun olarak gönderiliyor.
İngiltere’nin gayr-i resmi sömürgelerinden biri olan ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken, suni afetlerle peş peşe vurulan Amik ovası çevresine gelir. Bölgede incelemeler yapar. Bu ziyaretiyle dünyadaki taraflara siyasi mesajlarını da vermiş olur.
Ardından bölgede ve Türkiye’nin başka bölgelerinde başka başka suni afetler de yapılır. Önce insani yardım iddiasıyla çok sayıda ordunun askerleri, gemileri, uçak gemileri Türkiye’ye gönderilir.
Türkiye’nin iyice zayıf düştüğüne, kapsamlı bir işgale mani olmayacağına kanaat edildiği anda, onlarca ülkenin ortak askeri birlikleri Türkiye’nin dört bir yanında aynı anda işgal faaliyetleri başlatır. Trakya, Marmara, Ege, Karadeniz, Doğu, Güney Doğu, Akdeniz ve İç anadolu bölgelerinin hepsinde eş zamanlı işgale teşebbüs edilir. Bu kapsamda en büyük birliklerden bazıları Hatay’dan işgale teşebbüs ederler.
Hain Ankara hükumeti, Türkiye içindeki on binle gizli Ermeni ve Yahudi, TSK Genelkurmay kademesindeki hainler, adalet sistemindeki hainler, istihbarat ve emniyet birimlerindeki hainler de bu süreçte işgal güçleri tarafından kullanılırlar. Sözde Türk basın ve medyasındaki binlerce hain de işgalcilerin yönlendirmelerine göre, Türk milletini kandıran ve kafese çeken tarzda yayınlar yaparlar.
Türkiye, bu kadar büyük ve kapsamlı bir işgal teşebbüsünden kurtulabilecek midir… Tarihin böyle devirlerinde çıktığı gibi şimdi de bir kurtarıcı kahraman çıkacak mıdır…
Hiçkimse paniklemesin ve kimseyi de panikletmesin. Kesinleşmiş bir şey yok ama çok çok yüksek ihtimal var.
Marmara, Ege, Trakya ve Karadeniz bölgelerimizde peş peşe ve birbirinden şiddetli suni depremler yapmak istiyorlar. Kısacık süre içinde milyonlarca sivili öldürmek istiyorlar.
Depremlerin devamında, öncelikle Marmara ve Ege bölgelerini hedef alarak dev dalgalar (tsunami) da yapmak istiyorlar.
Hemen ardından Tayyip, Hulusi Akar, Soysuz, Mevlüt gibi tescilli hainler, hepbir ağızdan peş peşe açıklamalar ve paylaşımlar yapacaklar. “Bu kadar büyük bir yıkıma Türkiye olarak müdahale etmemiz, yetişmeiz mümkün değil. Büyük, çok büyük bir facia yaşanıyor. NATO üyesi bir ülkeyiz ve NATO’yu göreve/desteğe çağırıyoruz” mealinde konuşacaklar. Bilmem kaçıncı derecede afet ilanı yapacaklar. Bunların maddeleri, şunları bunları zaten hazır…
Maraş merkezli suni deprem saldırılarının devamında zaten bunu yapmak istediler ama dünyanın gözleri önünde sert kayaya çarptılar. İstanbul engeline takıldılar.
Bu rağmen ABD, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, İsrail gibi ülkeler hemen fren yapamadılar, geri vitese hızlıca takamadılar. Baştan beri çalıştıkları ve kendilerini hazırladıkları planın hemen dışına çıkamadılar. Bu alt yapı ve psikoloji ile İspanya resmi Twitter hesabından “Türkiye’de devriye gezmeye başladık” mealinde paylaşım bile yaptı. Paylaşımda İskenderun’dan karaya çıkarttıkları askeri araçlarının resimleri de vardı. Bu paylaşım, günlerce o hesapta kaldı ve sahada onların öncü işgal ekipleri günlerce zaten dolaştı. Yardım ekibi diye ülkemize gelenlerin de neredeyse tamamı, önceden hazırlanmış organcı ve ayrıca istihbaratçı kişilerdi. Vatanseverlerin iradesi karşısında ezildiler ve kaçarak giderken bile bunları havalimanlarımızda emirle personele alkışlattılar. Kendilerine çok ağır gelen haller yaşadılar. Gemilerini de sözde yardım ekiplerini de askeri araçlarını da büyük oranda çekmek zorunda kaldılar. Zaten Türkiye’de bulundukları süre içinde çoğu doğru düzgün saha faaliyeti de yapamadılar. Bazıları ilk birkaç gün inlerinden bile çıkamadılar.
Şimdi, beceremedikleri, yarım kalan, İstanbul engeline takılan planlarını daha da acımasızca geçrekleştirmek peşindeler.
Şu anda elimde olan, tamamen kesinleşmemiş olan istihbaratlar, sahanın suni afetler için yüksek seviyede hazır hale getirildiğini gösteriyor.
Planlar arasında öyle yardım ekibi, acil enkaz kaldırmak için orduların desteği gibi rollere bile girmeden, doğrudan işgal teşebbüsü de var. Son iki hafta içinde Türkiye’ye resmi ziyaret yapan liderler, dışişleri bakanları ve hatta NATO genel sekreteri, hep bu planların içindeler ve hain Ankara hükumetiyle organize haldeler.
Bu çerçevede denizdeki gemilerden karaya gönderilen füzelerle, ayrıca denizden karaya çıkartılan amfibi birlikleriyle, ayrıca uçak gemilerinden kalkacak savaş jetleriyle ve Trakya’dan karadan girecek askerlerle işgal teşebbüsünü başlatacaklar…
Öncelikle Trakya ve Ege bölgesinden girerk ilerleyecekler. Planlar arasında Türkiye’deki ABD ile NATO üslerinin de organize şekilde kullanılması var. TSK içindeki gizli Ermeni, gizli Yahudi ve Mason subaylardan cesaret alarak böyle bir planı kurdular. Onlar kendilerine çalışıyor olmasa, bu ülkelerin onlarcası bir tane Türkiye etmiyor. Bizim ordumuz karşısında titriyorlar.
Yunanistan’daki hatta Polonya’daki askeri yığınağın çoğu da bu plan çerçevesinde yapıldı. Nihai hedef ise İstanbul… Ankara zaten onların emrinde…
İncirlik üssüne son üç dört haftada nelerin getirildiğini bile denetleyemeyen sözde hür bir Türkiye var. Maraş merkezli depremden sonra devletimiz acil kalmadı. Söz konusu hain kadrolar, devletimizin gücünü bilerek kullandırmadılar. Hala kullandırmıyorlar. Ortada hazırlıksızlık, gaflet yok, açıkça ihanet var. Ölü sayısı milyonları bulsun diye koca devleti işlemez hale getirdiler.
Bütün Türk milleti, kendi arasındaki her türlü kavgayı, sorunu, şimdilik bir kenara bırakarak seferber olmak zorunda…
Hem başımızdaki hain idari kadro tamamen temizlenmeli, hem TSK’nin üst kademesindeki hain subaylar tamamen ve derhal temizlenmeli, hem de her türlü suni afet ve sonrasındaki hileli ya da açık işgal teşebbüslerine karşı milletçe alarm haline geçilmeli. Aksi takdirde en az 30 milyon can kaybı yaşayacağız. Aylarca da çok büyük acılar ve mücadeleler yaşamak zorunda kalacağız.
Öyle ise “Ordu millet el ele, gerçekten hür Türkiye” deme vakti.
Planlardan kısımlar aktarıyorum
İsrailin ve İngilizlerin savaş gemileri beraber hareket edecekler.
Tekirdağ, Gölcük ve Ege bölgesinde bir ya da birkaç noktada şiddetli suni depremler yapılacak.
Güney doğudan PKK’li ve sözde İslami teröristleri de sahaya sürecekler.
Suriyeli ve diğer yamyamları, o sözde mültecileri de sahada aktif kullanacaklar.
Onca afete rağmen hala Türkiye’de işe yarar seviyede iletişim sistemi varsa ve aktifse, içimizdeki hainler üzerinden emirler yağdırarak onları durduracaklar. Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom sistemleri tamamen masonların, gizli Ermenilerin ve gizli Yahudilerin kontrolünde… İçten kuşatılmış bir halimiz var. Maraş merkezli depremler sonrasında kasten iletişimi kestiler. Bu yönde çıkan haberler hep doğruydu…
Türkiye’de iletişim sistemlerini işler hale getirmek iddiasıyla ilk safhada gönderilecek olan seyyar ya da sabit baz istasyonları, bir yandan da zihin kontrol sinyalleri yayacaklar. Bunlardan bir tanesi bile, tesir alanında kalmış yüz binle insannı sersemletmeye yetiyor.
Bu sırada bile hiç taviz vermeden insan ve organ kaçakçılığı, ayrıca küçük/taşınabilir ve değerli eşya kaçakçılığı yapacaklar. Ziynet eşyasını hiç bırakmayacaklar… Maraş merkezli saldırılar sonrasında, emirlerindeki yağmacılar da sahada tutunamadılar, bu defa ezici tavırlarla yağma yapacaklar, yaptıracaklar.
Vaziyete göre karar alacaklar, gerekiyorsa Bulgaristan’da ikamet etmekte olan Çingeneleri bile kullanacaklar. Buralara yayacaklar, sonra onlardan ganimeti toplayıp alacaklar. Onlara da küçük paylar verecekler.
Tayyip buralarda İsrail, İngiltere ve ABD hariç kimsenin hükmünün geçmemesini istiyor. Kararlarının ve hamlelerinin temelinde hep bu var.
Ege denizinde dev dalga olursa Ege sahillerinden içeri doğru girdiği gibi, bir yandan da Marmara denizini taşıracak ve mümkün olursa Trakya sahllleri ile İstanbul sahil şeridini su basacak.
İstanbul Anadolu yakasını Gölcük merkezli suni depremin hemen peşinden bir de dev dalga ile vurmak istiyorlar. Avrupa yakasından ziyade, Anadolu yakasını suni afetlerle dümdüz etmek istiyorlar.
Ege denizinden bir hava saldırısı yaparlarsa, Konya’ya kadar bombardıman yapmak isteyecekler.
Bu arada, son birkaç gündür Konya’yı da Maraş’ı da Karadeniz’deki pek çok noktay da suni afet saldırıları ile yıkmak istediler. Defalarca yıkmak istediler ama yapamadılar. Her istediklerini yapabilecek şartlarda değiller. Onların çok ileri teknolojili cihazlarını, araçlarının epeyi bir kısmını bozduk. Sinyale girdiler.
Birkaç noktada bütün enerji yüklemeleri tamamlanmış halde… Son sinyalleri de gönderirlerse yer yerinden oynar, deniz de şaha kalkar.
O hain Mevlüt, Yunan tarafıyla da ABD tarafıyla da İsrail tarafıyla da sıkı paslaşıyor. İzmir’le alakalı ihanetleri de yoğun şekilde Mevlüt organize ediyor.
O meşhur rüyamda, Soysuz’un aracını denize sürmesi ve aracının burnunun denize sert çarpması kısmı…
Deniz devlet otoritesi, Soysuz da baş hainlerden biri… Her şeye rağmen ilerlemek isteyecek, kontrolsüzce gaza basacak ve yoldan çıkıp denize kafa atarcasına kaza yapacak.
Soysuz’un da sonu geldi.
Mümkün olursa Ruslar Karadeniz’den çıkarma yapacaklar. Ağır bir çıkarma değil, stratejik noktaları ele geçirmeye dönük çıkarmalar olacak.
Türklükten, Müslümanlıktan hatta insanlıktan neredeyse eser kalmamış bir vaziyette olan, ikinci İsrail haline de getirilmiş olan Azerbaycan da doğudan Türkiye’ye girerek Ruslarla bir araya gelecek.
Geçmiş yayınlarımı bilenler, biliyorlar. Defalarca Azerbaycan üzerinden doğu bölgemize tehlike oluşacağını, anlatılabilir şekilde anlattım. Bir seneyi çoktan geçti ben bu tehlikeye dikkat çekeli…
“Her türlü ihtimale karşı doğu bölgemizde tahkimat yapılmalı. Hazırlılar yapılmalı” cümlesini bile kurdum. Deprem ihtimalinden, bombardımandan v.s den hep bahsettim.
Ayrıca İsrail ve İngiltere, Azerbaycan üzerinden Güney Azerbaycandaki 45 milyon Türkü de kafese çekmek isteyecek. Planlarda bunlar da var. O kara paracı ve gizli Ermeni Aliyev de kara büyücü karısı da bu işlerde zaten gönüllüler… Onların Türklükle, Müslümanlıkla hatta insanlıkla zerre kadar alakaları yok. TSK’den Azerbaycan ordusuna gönderilen sözde Türk subayları da Türk değiller. Kripto kimlikliler ve masonlar. Bu planlar çerçevesinde gönderildiler. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki mücadele de çoğu kısmıyla bir danışıklı dövüş.
Yine planlarda, her an Güney Azerbaycandaki milyonlarca kardeşimizi Türkiye’nin lehine olacak şekilde yönlendirebilirim diye, oralarda da büyük afetler yapmak var. Oraları da kendi dertlerine düşürmek var.
Tokayev karakteri de çok büyük bir hain ve her fırsatta ihanetini sergileyecek. Bu planların tam içinde…
Ankara hükumetinin Özbekistan’ın başındaki sözde Türk idarecilerle kurduğu son temaslar da bu alçakça, haince plan çerçevesinde kuruldu. Herkesin vazifesi belirlendi.
Mevlüt’ün Ermenistanlı birkaç çapulcuyu Türkiye’ye getirtip afet bölgesinde dolaştırması bile bu planın psikolojik harekat kısmı çerçevesinde yapıldı.
NATO, iyi hafta sonları dilemişti Türkiye için, o meşhur paylaşımında… O bile bir mesajdı. Şimdi de İsrail iyi hafta sonları diledi Türkiye için, o da bir mesaj…
Planlar o kadar kapsamlı ki temiz su kaynaklarımıza, gökten tanımlanamayan cisimler düşürülecek.
Zaten Maraş merkezli afetlerin hemen devamında, bölgede bulaşıcı hastalıkların yayılmasına sebep olamadılar, bu hususta da öfkeden çıldırdılar ve bana aşırı kızdılar.
Türkiye, İngiltere merkezli Deccaliyet sisteminin karşısındaki tek ve son güç… İkinci bir güç unsuru yok. Bu güç unsurunu imha etmek ve dünyayı tamamen İblis ile Deccal’ın kontrolüne vermek için bütün bu planlar… Buradan ilerleyeceğiz ve melhame-i kübraya çıkacağız. Bunu kısa süre önce de yazmıştım.
Ne oldu o sözde göktaşlarına? Nerelere düştüler? Size bir tane bile “İşte falanca gece şuralardan görülebilen göktaşının düştüğü yer. Yerde şu kadar büyüklükteç bir çukur oluşturdu. Şükür ki yerleşme birimine düşmedi. Uzmanlar bu konuda şöyle şöyle dediler” diye bir haber yapan oldu mu?
Tam benim tepemde yani Kartal-Pendik civarında neler göründü neler… Karadeniz bölgesiinde, doğuda, Ege’de neler nele görüldü. Ne idi onlar?
Kim düşürdü onları? Düşmeselerdi neler olacaktı? Youtube’da o kadar “lüzumsuz işler amalesi” kişiler, her şeyi soruyorlar, olmadık şeyler için bile videolar hazırlayıp milletin kafasını darmadağın ediyorlar da bu soruyu neden sormuyorlar?
Bunlar nasıl göktaşları böyle, biri bile yeryüzüne düşmemiş mi, düştülerse nereye düştüler?
Sahi, müsilaj nasıl oldu da bir anda puf oldu, ne zaman soracaksınız o sözde uzmanlara bunu canlı yayınlarda?
Doğu bölgemizde yaşanmakta olan bazı orta şiddetli depremlerin asıl sebebi, Ege ve Akdeniz bölgelerimizde yaptıkları enerji yüklemeleri… Bu iki bölgeye de suni afet saldırıları yapmak isterken, yükledikleri aşırı enerji, doğuda tepkimelere sebep oluyor.
Tüpraş rafineleri de hedefte… İzmir’dekinden çok, İzmit’teki hedefte…