Kemal Kılıçdaroğlu ölmüş ve cehenneme gitmiş…


Zebanilerin karşısında, kan ter içinde, korkudan titreye titreye cehennemin giriş bölümünde dururken, arkasında saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş ve sormuş:

– Buuu, bu saatler ne böyle?
Zebaniler cevap vermişler:
– Bunlar yalan saatleri. Dünya hayatindaki herkesin bir yalan saati vardır. Kişi her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder.


Kemal:

– Yaaa, öyle ise şu kimin saati?
– O Adıtürk’ün saati… Dünya hayatında iken her gün yüzlerce kere ibresi oynadı.
-İnanılmaz, demiş Kemal, Ya şu kimin saati?
Zebaniler cevap vermiş:
– O ismet İnönü’nün saati. Dünya hayatında iken onun ibresi her gün onlarca kere hareket ederdi.
En sonunda Kamal dayanamamış ve sormuş:
– Çok merak ediyorum, benim saatim nerede?
– Siyasi hayatın boyunca danışıklı dövüştüğün Tayyip’in burada çok özel bir yeri var. Bütün şartları en ince detaylarına kadar adaletle ve hususiyetle hazırlandı. Orada bir dakika durabilmek bile mümkün değil ama senin yalan saatinin yanında durmasını istedi. Biz de kabul ettik. Vantilatör olarak kullanıyor. Sormadın ama söyleyelim, yanında bir de Devlet Bahçeli ile Deniz Baykal’ın yalan saatleri var. Onlardan da faydalanmaya çabalıyor. Biz dahi zaruret olmadıkça oraya girmiyoruz.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Deccal karanlık günler geçiriyor

Her bir yerden kuşatılmış vaziyette olan, her bir planı/oyunu kendi aleyhine kısa sürede dönen Deccal, çok kötü günler geçiriyor.

Nereye nasıl müdahale edeceğini, başka nasıl oyunlar kuracağını bilemiyor. Batının battığını ve ayakta tutamayacağını biliyor. Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı da İstanbul engeline takıldı ve çoktan çöktü. Şimdilerde Kazakistan’a dair planlar yapıyor. Yakında orayı kendince dünyanın yeni merkezi yapmayı da planlıyor ama kendini avutuyor.

Lavrov’un içinde vazife yapan uzaylılardan biri Deccal’ın sadık adamlarından biri… O uzaylıyı Kazakistan tarafında başka bir biyonik robot karakterin içinde vazifelendirmek istiyor. Rusya’yı daha fazla elinde tutamayacağını çoktan kabullendi. Lavrov karakterinin içindeki o uzaylı da Rusya’yı hiç sevmiyor ve umursamıyor. Bütün Rusya yansa yıkılsa, bir dakika gam, keder yaşamaz.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

İktidarda kalmalarına izin vermeyeceğim


Ankebut Ağı, son zamanlarda Esed ve Suriye üzerinden benim sayemde kazandığı paralarla da CHPKK’yi ve altılı çeteyi maddeten destekliyor ve gerektiğinde iktidara getirmek için fonluyor, hazırda tutuyor. Bir avuç satılmıştan, haramzadeden ibaret olan altılı çete, bu paralarla elde tutularak hala Tayyip’le danışıklı dövüşüyor. Bu nedenle Anayasa ihlalini bile umursamaz tavırlar sergileyebildiler. Sorna sert kayaya çarpınca da çıkıp yalandan açıklama yaptılar. O açıklamalarının da arkasında durmamak için her şeyi deneyecekler. İşler yine kontrollerinde olmazsa, bu defa İngiltere bunları bir oldu bitti ile iktidara getirmeye oynayacak.

Ne AKPKK-MHPKK çetesinin iktidarda kalmasına izin vereceğim ne de onlardan farkı olmayan altılı çeteye meydan vereceğim. Hususiyle iş dünyası bunun farkında olmalı.

Metafizik usullerle görüşme yaptığım bütün taraflara samimiyetle, dürüstlükle aynı şeyleri söyledim…

Şartlarımdan biri de “Sizin ülkenizin Türkiye’deki sermayesini hatta mafyaların kontrolündeki kara paraları bile geçici süre için buradan çıkartacaksınız. Ben işleri düzene koyunca, tekrar gelecek ve daha iyi şartlarda çalışacaksınız. Daha çok da kazanacaksınız” maddesi idi…

Ankara hükumetinin yanında durmamaları gerektiğini, bunun Türk milletine yapılan çok büyük bir kötülük olduğunu da her fırsatta söyledim… Buna rağmen buradan paralarını çekmeyerek Ankara’dan yana duran bütün ülkelerin, buradaki bütün sistemlerini, gelirlerini şimdi hızla bozmaya başlıyorum. Çok çok büyük sorunlara sebep olacağım. Sadece metafizik bile bellerini büküyor, her şeylerini bozabiliyor ama ben çok yüksek teknolojiler ile fabrikaları, makineleri, arabaları, ofisleri, çalışanları, bankalardaki nakit paralarına kadar her şeylerini hedef alacağım. Özel uçakları ve helikopterleri bile uçamayacak. Depoları, ürettikleri ürünleri bile sürekli çıkan yangınlarda yanacak. Burada imal ederek Türkiye içinde ve dışında sattıkları arabalar, cihazlar, her şey bozulacak. Çıkartmadıkları o paraları burada tamamen kaybetmiş olacaklar. Çok büyük bir batağa da düşecekler. Büyük seviyede hukuki sıkıntıların içine de düşecekler.

Çin’de, ÇKP içinde, İstanbul ile yoluna devam etmek isteyen güçlü bir grup var. Bu grubun da arka planda uzaylılarla bağlantıları var.

Çin’in idaresini elinde tutan uzaylı gruplar, yeraltında da yer üstünde de ihtilaf halindeler. Aralarında ciddi seviyede mücadele var. Bu da siyaset yorumcularının Çin’e dair yorumlarında büyük aldanmalarına sebep olabilir. Çünkü Çin’de yer üstündeki dengeler aslında yer altındaki tarafların dengelerine bağlı. Kore’nin kuzeyi ve Güneyi ile Japonya ve Tayvan için de aynı dengeler var. Bunlar hep yerin altındaki dengelerle idare edilen yerler.

NATO’nun, Kore’nin kuzeyi ile anlaşarak, Kore’nin kuzeyini Çin’in üzerine gönderme ihtimali var. Bu savaşta nükleer bombalar kullanılması ihtimali de var ve eğer bu yaşanırsa, buna da aslında yerin altındaki dengeler sebep olacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

“Kendim ettim, kendim buldum”


Denge ve karar değişiklikleri var. Zaten hepinize malum olan bir şey bu… Hepinizin beklediği ve acele etmediğim bir husus bu…

Malumunuz, oyuncular hep kural dışı hareketler yaptılar. Şunca güzelliği bozup mahvettiler. Böyle olmaması için, herkesin seviyeli ve samimi olması için elimden gelen bütün her şeyi denedim. Lakin bazı kararları aslında ben almıyorum, sahadakiler bu kararın alınmasını zorunlu kılıyorlar.

Şu andan itibaren Suriye’den çıkın. Suriye oyunu pisliğe döndü. Şunca Yahudi, mason, uzaylı, dünyalı, cin herkes pisliğe sardı. Oraya bir neşter vurmam gerekiyor. Bir cerrah kadar acımasız olarak kangren olmuş uzvu kesip atmak zorundayım. Yoksa sistem hiç yürümeyecek. Daha geniş çerçevede sorunlar oluşacak. Dürüstçe iş yapmak isteyenler büyük haksızlıklara maruz kalacaklar.

Şu andan itibaren Suriye, dünyada metafizik duhanın en yoğun olarak görüldüğü ülkelerden biri oluyor. Göz gözü göremez hale gelecek kadar şiddetli metafizik tayfun esecek orada…

Ne Esed kalacak, ne çeteleri kalacak, ne de başka yağmacılar kalacak orada… Orayı iyice bir temizleyeceğim ve sonra dürüstçe iş yapmak isteyenlerin istifadesine sunacağım. Yahudi olur, Çingene olur, Arap olur, Türk olur, her milletten olur. Hatta uzaylılardan bile olabilir. Kim dürüstse iş yapabilecek. Kim şeytanlaşıyorsa, işte böyle üzerinden geçilecek. Sermayesini, şirketlerini, bağlantılarını falan geçtim, hayal dünyası bile yıkılacak.

Bizim Türkçe’de “Kendim ettim, kendim buldum. Gül gibi sararıp soldum. Eyvah. ” diye meşhur bir şarkı var. İlgili taraflar açıp açıp dinleyebilirler. Belki teskin olurlar. Önümüzdeki 25 yıl boyunca Suriye’ye bir çivi bile çaktırmayacağım. Suriye’nin her türlü dengesini elimde tutacağım ve Suriye’yi boğacağım. Buradaki sözde mültecileri de Suriye’ye topluca attığım gibi, ne yaptıklarıyla, ne yedikleriyle ilgilenmeyeceğim. Muhtemelen birbirlerini yiyeceklerdir. Kendi iç meseleleri olarak değerlendireceğim.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..