Sahada birkaç tane farklı Putin dublörü var

Biyonik robot olmayan, gerçek dünya insanı olan Putin benzeri dublörler bunlar… Hala sahada Putin suretinde bir biyonik robot olup olmadığından ise şu anda emin değiliz.

Putin pisliğinden dünyayı kurtardık, Rusya’yı Lavrov karakterine de bırakmayacağız.

İstanbul’un “olur”u alınmadan, ülkeler arası bir ittifak ile Rusya’ya askeri müdahale yapmak ya da bu müdahaleden önce İstanbul engelini ortadan kaldırmaya çalışmak…

İkisi de vahim hatalar…

Rusya’ya diz çöktüren istanbul, istediğinde onlarca devletin ittifakına da diz çöktürür.

Ben söylemiş olayım, herkes istediğini yapsın, kendi sonunu belirlesin.

Rusya’nın, İngiltere ve ABD piyonu Lavrov’un eline bırakılmış olması, İngiltere’ye de ABD’ye de bir çıkış, yükseliş, kurtuluş yolu açmayacak. Aksine, yapacağım müdahalelerle Rusya da ABD’nin ve İngiltere’nin üzerine doğru devrilecek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Çimento yerine sağlıklı inşaat malzemeleri kullanılmalı

Beton karıştırıcılarının/mikserlerinin trafiğe çıkmalarına izin verilmesi, en başından beri hatalı bir karardı. Çok gecikmeli de olsa bu hatadan dönülmeli.

Daha dengeli ve daha tehlikesiz beton mikserleri geliştirilmeli ve mevcut beton mikserlerinin trafiğe çıkmaları kesinlikle yasaklanmalı.

Bu haliyle bu araçlar, en çok da yokuş aşağı ve yokuş yukarı giderken ve bir de viraj dönerken tehlike saçıyorlar.

Beton karıştırıcılarında en, boy, yükseklik, ağırlık ölçüleri/dengeleri daha iyi hale getirilmeli. Dingil/tekerlek sayıları artırılmalı. Sadece ön dingildeki tekerlekler değil, onlarla orantılı şekilde arkadaki çok sayıda dingilden iki dingildeki tekerlekler de dönmeli, manevra kabiliyetleri artırılmaılı. Ön tekerlekler hariç, eş zamanlı olarak diğer bütün tekerlekler fren yapabilmeli ve hepsinde çok güçlü/gelişmiş fren sistemleri olmalı. Bu araçların kullanıcıları çok sıkı ve özel eğitimlerden geçirilmeli. Bu araçların bakım ve muayenelerini ihmal edenlere aşırı yüksek cezalar verilmeli.

Hafriyat kamyonları için de aynı düzenlemeler yapılmalı. Her kamyonun hafriyat kamyonu ya da beton mikseri yapılmasına izin verilmemeli. Bu konuda da asgari standartlara zorlayan bir kalite yeterlilik belgesi sistemi işletilmeli.

Kısa bir geçiş süreci sonrasında, Türkiye’de çimento ve beton kullanılması da yasaklanmalıdır.

Çimento/beton, aşırı seviyede zararlı bir maddedir. Çimento, daha imalatı sırasında bile gezegenimize ve canlılara büyük zararlar veriyor. Kullanılması sırasında da ciddi seviyedeki zararları devam ediyor. Kuruduktan sonra da zararı devam ediyor.

Betonun radyoaktivitesi/enerjisi, insanların, hayvanların ve bitkilerin enerjisi ile çakışıyor ve çatışıyor. Bu enerji çakışmasına uzun süreli maruz kalan insanlarda sık sık kanser vakaları görülüyor. Ayrıca hayvanlarda ve bitkilerde de ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Beton, insan vücudunun kimyasını da bozuyor. Vücutta kimyevi bir zehirlenmeye daimi olarak sebep oluyor. Cilt sorunlarına, göz sorunlarına, soluma ve sindirme sistemlerinde sorunlara sebep oluyor. Çimento kullanılarak elde edilen beton, insanların kendilerini sürekli huzursuz hissetmelerine de sebep oluyor.

Söz konusu kısa süreç boyunca inşaat sanayiinde yeniden toprağa, topraktan ve kumdan elde edilmiş yeni nesil dayanıklı maddelere yönelmek gerekiyor. Süreç boyunca toplumu da her fırsatta doğru bilgilendirmek ve yönlendirmek gerekiyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Panik yapmayın ama bu ikazı dikkate alın


İstanbul başta olmak üzere, bütün Marmara bölgesindeki herkes, aşırı tedbirli olmalı. Kesin bir şey yok ama çok çok büyük bir ihtimal var. Çok şiddetli bir suni deprem ihtimali var.

Son birkaç defada suni deprem saldırılarına karşılık verildiği için bu şehir ve çevresi hala ayakta… Bu defa karşılık verilmezse, kayıplar çok büyük olacaktır. En riskli iki şehir İstanbul ve Bursa…

Günlerdir açıkça bölgenin tabii manyetik alanını bozuyorlar. Günlerdir bölgede çok sayıda büyük UFO’lar uçuyorlar. Son denenen Kartal merkezli suni depremde, sonuç alamadıklarına çıldırdılar. Bu defa bir fay hattıyla değil, birkaç farklı fay hattıyla eş zamanlı olarak oynuyorlar.

Hiçbir şey olmayabilir ama tekrar ediyorum, ihtimal çok yüksek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Kuran yakma hadisesi danışıklı dövüş

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılması, Ankebut Ağına bağlı satanist hükumetler arasındaki bir danışıklı dövüş.

Türkiye’de İsveç’e ve İsveçlilere karşı oluşturulan tepki de çoğunlukla iktidarın adamları tarafından organize ediliyor.

İsveç’in diplomatik temsilciliklerine karşı sergilenen sert görsterilerin arkasında bile iktidar var.

Bu danışıklı dövüşle elde etmek istedikleri birkaç şey var. Zamanı geldikçe detaylarını yazacağım.

Bütün tarafların bu oyunlara karşı uyanık olması, sakin kalması şart. İntikam, soğuk yenince lezzetli aştır. Biz, İsveç’e de bu danışıklı dövüşün içindeki bütün taraflara da gerekli karşılıkları bir sürece yayarak vereceğiz.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

TSK, kaçakçılık ve kara para işlerine mi alet ediliyor?

Suçişleri bakanı çıkıp “Dağda üç beş terörist kaldı. Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz” diyor. Ordu çıkıp şu operasyonu, bu operasyonu adı altında seriye bağlıyor ve durmadan sözde operasyonlar yapıyor.

Şimdi bu taraflardan biri mi yoksa ikisi birden mi milleti aldatıyor ve türlü vahim suçları bir arada işliyor?

En mühimi de şu ki ordumuz üzerinden gerçekte terör operasyonları yapılmıyorsa, aslında ne yapılıyor? Her türlü kaçakçılık ve kara para işleri mi?

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi