Kore bir bütündür ve parçalanamaz


İkinci dünya savaşının ardından ABD’nin dünyanın muhtelif yerlerine yaptığı askeri müdahaleler hep hukuksuzdur, keyfidir, art niyetlidir. ABD’nin ve NATO’nun Kore’ye yaptığı askeri ve siyasi müdahaleler, Kore sorununu çözmemiş ve daha da derinleştirmiştir. ABD’nin dünyanın koruyucu meleği gibi gösterilmesi, bu görüntünün arka planında dünyanın her yerinde vahşice kan dökmesi, katliam yapması, ülkeleri bölmesi, liderleri/hükumetleri devirmesi, keyfince su-i kastlar yapması ve hatta işine gelince atom bombaları kullanması, Kore’nin kuzey kısmının hatalı tavırları kadar gözler önüne serilmiyor ve tartışılmıyor.

Dünyadan tecrit edilmesi gereken bir yer varsa, orası Kore’nin kuzeyinden önce, ABD’dir, İngiltere’dir, İsrail’dir.

Dünyaya canavarlar güruhu gibi gösterilen ve her türlü hukuksuz baskının ve yaptırımın altına alınan Kore’nin kuzey tarafının, aslında Kore’nin bütünlüğünü istediği ve ayrıca Amerikan işgali ile sömürmesinin ve asimilasyonunun bitmesini istediği açıkça gözler önündedir. Bizler, Kore meselesinde Amerikancı bir peşin hükümle hareket etmedik, etmeyeceğiz. Türkiye’nin NATO’ya dahil edilmesini, Kore’ye askerlerimizin gönderilmesini de hiçbir zaman doğru bulmadık, bulmayacağız.

Hatalı tavırları var mıdır, elbette vardır ama Kuzey tarafının aslında işgali, sömürüyü, asimilasyonu önlemek isteyen taraf olduğu… Ayrıca güney tarafının ise işgale, sömürüye, asimilasyona razı olan taraf olduğu açıkça gözler önündedir. İngiltere, ABD ve İsrail’in başını çektiği dünyadaki şer ittifakı, Kore’nin güneyini de insanlık düşmanlığında çok aktif/yoğun olarak kullanmaktadır. Güneyin bu halde olması, bütün dünya insanlığı için ciddi bir sorun teşkil etmektedir. İnsanlık, artık Kore sorununu ivedilikle ve adaletle çözmelidir. ABD’nin ve NATO denilen katliamcı ve kara paracı teşkilatın bu işe karışmasına da izin vermemelidir.

Bu şartlarda, Kuzey kore denilen kısmın, Kore’nin bütünlüğü için, kurtuluşu için verdiği ve vereceği mücadele bizim nazarımızda meşrudur. Mücadele sırasında kısmen ya da tamamen hukuk dışına çıkıyorsa, konunun bu tarafları tartışılır ve Kore’nin kuzey tarafına gerekli tepkiler gösterilir. Lakin medeni olduğunu, hukuka saygılı olduğunu iddia eden dünyadaki tarafların, meseleye bu temel, hakiki ve adaletli bakış açısından bakmaları da gerekir. Kore’nin kuzeyi de ABD kadar hatta ondan daha çok ve daha öncelikle nükleer silahlar kullanmak hakkına sahiptir. İşgalcilerin, katliamcıların, dünya düzenini alt üst edenlerin, bütün insanlığı sömürmek isteyenlerin nükleer silahlar kullanabildiği ama vatanını savunmak isteyenlerin kullanamadığı bir dünya düzeni dayatmasını ve sözde milletler arası hukuk dayatmasını kökten red ediyoruz. Kendileri de nükleer silahlara sahip olan sömürgeci ve katliamcı tarafların, kendini savunmak için nükleer silahlara sahip olan başka taraflara “Nükleer sahip ve yaptırım yapacağız” demesi, hiçbir insanın iki dakika bile dinlemeye tahammül edemeyeceği bir saçmalık, küstahlık ve hukuksuzluktur.

Batının işgali, sömürmesi ve asimilasyonu altındaki güney Korelilerin halleri de hal değildir. Kore uygulamada bölündükten sonra güneyde kalan Korelilerin ellerinden inançları bile alındı. O topluluğun, çok gecikmeli olsa da maddi ve manevi tehlikelerden, kumpaslardan kurtarılması, hukukun ve vicdanın gereğidir.

Uygulamada zaten Kore harbi bitmemiş, herhangi bir barış anlaşması da yapılmamıştır. Dünyadaki bütün taraflar, bu sarsıcı gerçeği de görmezden gelmemelidir.

Kore meselesinde hakikat, görmek isteyenler için güneş gibi gözler önündedir. Bu izahlarımın dışında yorumlar, değerlendirmeler yapanlar, güneşi elleriyle ve dilleriyle örtmeye çabalayan zavallılardır.

ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin, NATO’nun emrindeki hain Ankara hükumetinin kararları hükümsüzdür. Türkiye’nin duruşu, bu yazıda izah ettiğim gibidir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın