Siz yine gevşediniz, olmuyor böyle… Büyücüler, medyumlar, cihazlar, uzaylılar, dünyalılar, cinler, şeytanlar bulun. Bir şey bulun, bir şeyler yapın, yoksa topluca çuvallayacaksınız.
Japonya da battı. Çin bile Rusya’dan ümidini kesip yüzünü batıya döndü. İngiltere varlık bile gösteremiyor, dikkatleri üzerine çekmek istemiyor. Arapların hevesleri kursaklarında kaldı. Suriye meselesi kördüğüm oldu. Türkiye’de sizden olanlar ifşa oldular, çaresiz kaldılar. Borsada her gün devre kesiciler uygulanıyor ama yine de yılın ilk on gününde değer kaybı yüzde ondan fazla.
Donanmalar ortada yok. Japon savaş gemisi de aleme rezil oldu. Her yerde kara para işleri yapılan fabrikalar, otoparklar, apartmanlar, depolar, araçlar yanıyor. Süveyş kanalından bile gemileri sorunsuz geçiremez oldunuz. Daha hangi bir tarafı anlatayım. Konu başlıklarını sıralasam, saatlerce sürer.
Bu kadar bitik haldesiniz ve bütün Ankebut Ağının son ümidi sizsiniz. Pes edemezsiniz. Yorulamazsınız, çarpılamazsınız, bayılamazsınız, ölemezsiniz.
Gerekiyorsa yemek yemeyecek, nefes almayacak, uyumayacak ve çatışacaksınız.
Haydi, haydi, çatışın, gayret edin. Tekrar ayağa kalkın.
Anlıyorum, tamam, kızmayın…
İşiniz kolay değil. Yükünüz hafif değil. Geceleriniz gündüzleriniz birbirine karıştı. Normal bir gün yaşayamaz oldunuz. Ne kadar büyü biliyorsanız yaptınız. Her tekniği denediniz. Eş zamanlı olarak kaç saldırı yaptınız. Bir günde binlerce, belki on binle kişiyi ayinlerde kurban ettiniz. Olmalıydı ve şimdiye kadar nedense olmadı.
Çaresizlikten ve çektiğiniz acılardan bir kenarda krize girip ağladınız ya da camdan, çatıdan atlayıp intihar edenleriniz bile oldu. Aranızda aklını kaybedenler, delirenler de çok oldu.
Lakin sıkın dişinizi… Sonuna geldiniz. Tamam, şu ana kadar olmadı, olacak gibi de durmuyor ama ümidinizi kaybetmemeniz lazım. Tarihte nasıl sürprizler var. “Bitti bu iş, olmaz artık” denilen yerlerden neler neler dönmüş de gerçek olmuş.
Tamam, sayınız da çok azaldı. Haklısınız ama ümidinizi kaybederseniz, zaten o anda topluca bitersiniz. Dünyanın kötülerin elinden iyilerin elinen geçmesine nasıl izin verirsiniz.
Şimdiye kadar ölen arkadaşlarınızı, ölen üstadlarınızı, ölen cinlerinizi düşünün. Hepsi boş yere mi ölmüş olacak?
İyi taraflarından da bakın. Ayağa kalkar ve savaşırsanız, belki de muzaffer olacaksınız. Yine dünyanın her yerinden toplamda milyarlarca insanı sömüreceksiniz. Yine insanların faturalarından, vergilerinden, devletlerin hazinelerinden, ihalelerden, her yerden parayı vuracaksınız. Yine dünyanın her yerinden kara para akacak size… Yine bütün sektörlerde sadece sizin adamlarınız etkili ve yetkili olacak. İş adamlarınız milletlerin ta adını koyacak. “Nasıl soyduk, sömürdük ama” diye kadehler tokuşturacak, kahkahalar patlatacaksınız. İblis size yine cin kadınlarını cariye olarak gönderecek. Gündüzler, köleleştirdiğiniz insanlığın, geceler ile siz efendilerin olacak.
Yine Dubai’ye, Hawai’ye ve benzeri yerlere tatillere gideceksiniz. Yine kimsenin karışamayacağı şekillerde ayinler yapacak, İblis’e insanlar kurban edeceksiniz. Yine müslüman diyarlarından kaçırılmış bebeklere ve çocuklara tecavüz edecek, sonra zevk alarak işkencelerle öldüreceksiniz.
Yine Suriye başta olmak üzere dünyanın türlü yerlerini kan gölüne çevireceksiniz. Uyuşturucu, silah, organ, insan kaçakçılıkları sizden sorulacak. Yine denizler, okyanuslar sizin kara para gemilerinizle dolacak. Yine onlarca ülkenin ittifakı halinde müslüman diyarlarına gelip havadan ve karadan yıkıp geçeceksiniz. Sivil insanların cesetleri çöplüklerden bile toplanır olacak. Yine bu saldırıları müslümanlar için kutsal olan günlerde ve gecelerde yapacaksınız. Yine İslam’ı karalamak ve kötü göstermek için “İslami terör örgütleri” kuracaksınız. Onları besleyecek, eğitecek ve kullanacaksınız. Yine NATO’yu, AB’ni, Rusya’yı, Çin’i, Japonya’yı, Güney Kore’yi, Tayvan’ı eski zamanlarına ulaştıracaksınız.
Bunları düşünün. Sakın ümidinizi kaybetmeyin. İyi odaklanın, motivasyonunuzu yüksek tutun.
Haydi, yapabilirsiniz. Kalkın ayağa ve gayret edin.
Siz şimdi ayağa kalkamazsanız Biden, Putin, Şi, Bohçalı, Tayyip ve diğerleri peş peşe devrilecekler. Şu anda olduğunuzdan bin beter hale geleceksiniz. Bu sizin varlık, yokluk savaşınız. Bakın sizden biri olan Selahattin Demirtaş da söyledi. “Önümüzdeki beş ay içinde, önümüzdeki yüzyılın nasıl olacağı belirlenecek, kesinleşecek” dedi. O da mücadeleye çağırdı. Mani olmak gerektiğini vurguladı.
Haydi kalkın. Önce İblis’e yönelip ağlayın. Sonra kalkıp dünyayı müslümanların başına yıkın. Zaten sizinkiler suni deprem de yapamaz oldular. Siz bari yıkılmayın.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi