Gizli Ermeni Cengiz Çaylı’nın gerçek yüzü

İşte şu yaşanana biz “sert kayaya çarpmak” diyoruz.

Şu gizli Ermeni ve Çingene kırması Cengiz Çaylı’nın girdiği şekle bir bakın…

Ne kadar dip seviyede biri olduğuna bakın…

Utanmaz, hayasız, alaycı, kibirli, küfürbaz, aklı uçkurunda bir muzır varlık olduğuna bir bakın…

Buradan sonra, küstahlığının, utanmazlığının, yalancılığının, müfteriliğinin de onu kurtaramayacağına emin olarak, elinde başka kart/oyun kalmadığına emin olarak, kendisine sorularını soran Akademi Dergisi takipçisini engellemiş.

Cengiz Çaylı, gizli Ermeni olduğunu bilenlerden ve çok sayıda kripto kimlikli kişi ile paslaşanlardan… Cengiz’de cinsi sapıklık, namussuzluk, yalancılık, nitelikli dolandırıcılık, rüşvet, evrakta sahtecilik, resmi makamlara yalan beyanda bulunma işleri var ve bunlar onun için son derece normal/sıradan işler…

Vücudundaki aşırı yıpranma, enerjisizlik, solukluk, yürüyüş bozukluğu, hareketlerindeki anormallikler, ağzının/dudağının yamukluğu bile ileri seviyede cinsi sapık olmasından kaynaklanıyor.

Gitsin davacı olmaya da görsün bakalım, memleket eski memleket mi… Adalet sistemi hala kripto kimlikli kişilerin oyuncağı mı ve ifşa olmamış kaç kripto savcı ya da hakim kalmış…

İnsanlarda, haklılığın verdiği bir dik duruş olur. Bir de suçluluk psikolojisi denilen hal olur. Bir bakın şu yazışmaya, haklı bir insan duruşu var mı? Yok ise suçluluk psikolojisi mi var?

“Kimmiş o kişi, nereden uyduruyor bunları, ispat etsin” diyebilmiş mi?

“Verdiği adresten birazdan onu arayacağım, rezil edeceğim ve görüşmeyi de kayıt edip herkese açık paylaşacağım” diyebilmiş mi ?

“Ben gizli Ermeni ve Çingene kökenli değilim?” diyebilmiş mi?

“Benim hiçbir işimde suç, hile, torpil, aldatma, dolandırıcılık yok” diyebilmiş mi?

“Benim etrafımda olup da paslaştığım insanların hepsi de benim gibi tertemiz insanlar” diyebilmiş mi?

Haklı olan insan güçlü olur, çoluk çocuğun bile anlayabileceği basit numaralarla, taktik manevralarla yazışmaz ve sonra da engellemez.

“Dava edeceğim” diyen kişi iki satır sonra “O halde döveriz” demez.

Kanun biliyormuş gibi görünüyor, iki satırda bir tehdit ve hakaret suçlarını ‘zincirleme’ olarak işliyor.

“Ben açtım baktım o Akademi Dergisi denilen kanala, on yıldan fazladır on binlerce yayın yapmış, hepsi birbirinden sorunlu, saçma, cahilce… Bak mesela şurada şöyle demiş ama aslında şöyle. Bunun gibi binlerce ciddi sorun var.” diyebilmiş mi?

Hani Tayyip’in damadı Albayrak’tan da hala ses yok?

Albayrak gidemeyecek hukuk yoluna da onun gibi bir nitelikli dolandırıcının yanında dünkü çocuk ve çömez kalan sahtekar Cengiz Çaylı mı gidecek? Albayrak’ı oynatan kripto kimlikli insan şeytanları aciz kalıyorlar da Cengiz’in çevresindeki kripto kimlikliler mi bana yetecekler?

Gitmezse de ayrıca yalancıdır, dolandırıcıdır, şerefsizdir. İşte meydan…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın