İyice sıktılar, bir test lazım


O Selçuk Bayraktar’ın bu teknik işlerde gerçekten iyi seviyede olan birinin karşısında canlı yayına çıkartılması, önceden kendisine verilmemiş olan teknik sorulara canlı yayında cevaplar vermesi gerekiyor. Fırsatını bulmuşken canlı yayında uzun uzun kendi sahasına dair anlatımlar yapması gerekiyor.

Bir sözlü yoklamaya çekilmeli ve gerçekten onda iddia edilen o vasıflar, bilgiler, tecrübeler var mı ve iddia edildiği kadar zeki/akıllı bir kişi mi, bütün toplum görmeli.

Ben vaziyeti beş dakika bile idare edemeyeceği kanaatine sahibim. Ne zaman ilm-i sima ile Selçuk’un kodlarını okumak/değerlendirmek istesem “Bu sima, bu karakter, her akşam kahvehanede taş dizmeli, kadın kız temalı ve bol kahkahalı, bol övünmeli sohbetler yapmalı. Çayhane sahibi bile ona veresiye çay vermemeli, güvenmemeli.” diyorum. Bu hususlarda aldanıyor muyum, yoksa isabetli miyim, görmek, öğrenmek isterim. Herkes de artık şu Baykar balonunun patlamasını istiyor. Devlet gücüyle yapılan reklamlar, övgüler, dayatmalar iyice gerdi milleti…

Vurgunun, soygunun, yalanın, kara para aklamanın da haddi hesabı yok zaten…

Haydi o Selçuk çıkıp “Ben buradayım, isteyen herkesle canlı yayına çıkarım. Bu sahada gerçekten söz sahibiyim, eğitimliyim, bilgiliyim, tecrübeliyim. Hakkımda söylenenler uydurma/üfürme değil. Devlet medyasında ve şakşakçı takımının basın ve medyasında anlatıldığı gibi biriyim. Hiç abartı yok. İtibarıma, kariyerime de laf ettirmem. Türk milletini de hiç dolandırmadım. Ülkedeki çocukların yarısının et, süt, yumurta nedir bilmediği ve yatağa aç girdiği şu zamanda ben, tüyü bitmemiş yetimlerin paralarını/haklarını da çalmadım. İngiltere ile de doğrudan ya da dolaylı yollardan bağım, paslaşmam yok. Ukrayna’ya olan yakınlığım ise tarihe olan merakımdan geliyor. Ne bileyim, değişik bir alaka duyuyorum Ukrayna’ya… Gizli Ermeni falan da değililm. Ben gerçek İHA’lar, SİHA’lar yaptım. Benim projelerimi TOGG sahtekarlıkları ile, ATAK sahtekarlıkları ile karıştırmayın. Onursuzun, gurursuzun, nitelikli dolandırıcının teki de değilim. Herkes ne konuştuğunu yazdığını bilecek. Yoksa hiç değilse hukuk yoluna gider, davacı olurum. Yeter artık, daraltmayın beni.” desin. Diyebiliyorsa desin de görelim…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın