Zaten herkes farkında, anladı, biliyor ama ben açıkça da yazıyorum. Bizim Suriye’ye ve bölgeye dair siyasetimizin devam etmesi ve planlarımızın/projelerimizin uygulamaya geçmesi için, Esed karakterinin sürekli oyunda kalması şart değil.

Devam etmek isterse, Esed’e yanlış yapmayacağız ve devam edeceğiz. Devam etmek istemezse, gerekli dik duruşları ve samimiyeti sergileyemezse Esed’e takılmayacağız, oyun dışına alacağız ve yine devam edeceğiz.

Her halükarda devam edeceğiz. Hep dediğim gibi, bizim hareket sahamız her meselede çok geniş ve çok alternatifli…

Esed’in, öncelikle o İngiliz casusu olan eşini oyundan çıkartması, eşinin tesiriyle kararlar almaktan ve bağlantılar kurmaktan vazgeçmesi gerekiyor.

İngiltere’nin çoktan oyundan düştüğü ama bu gerçeğin açıkça dünyaya ilan edilmemiş olduğu şu günlerde, hala İngiltere merkezli sisteme az ya da çok bağlı/bağlantılı kalanlar, yok olmaya mahkumlar. Bu Esed için de böyle…

Suriye’de İngiltere’nin, Rusya’nın, ABD’nin, Çin’in, İran’ın, İsrail’in, hiç kimsenin hükmü geçmeyecek. Bunun aksine duruşu olan hiç kimse Suriye’nin başında kalamayacak ya da başına geçemeyecek. Bu, şimdiden kesinleşmiş ve kurulmuş bir denge. Bunu inkar etmeye çalışarak, aksine manevralar yapmak, sadece faydasız şekilde oyalanmak olur.

En açık şekliyle şunu da yazıyorum ki Esed karakterinin bu süreçte üzerine düşen duruşu sergilemesine izin vermeyecek olan taraflar varsa, bu bizim için çok kısa süreli bir geçici sorundan başka bir şey olmaz.

Şimdi herkes kararlarını, duruşunu, planlarını bir daha gözden geçirsin. Ben her zamanki kadar net durdum, baştan ikaz ettim.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi