Türkiye ile Bulgaristan devletçiği arasında, doğalgaz anlaşması gibi gösterilen o anlaşmaya imza atan herkesin…
O imzayı resmi geçerliliği olan bir imza olarak kabul eden herkesin…
Ve peşinden uygulama sahasında en küçük bir adım atan ya da attıran herkesin…
Türkiye’ye yapılmakta olan bu sömürge ülke muamelesini, Türkiye’ye yapılmakta olan bu ihaneti, bu soygunu eliyle/imzasıyla, diliyle/konuşmalarıyla, kalemiyle/yazılarıyla, dergisiyle, gazetesiyle, TV kanalıyla, sosyal medya hesabıyla savunan, bunlara yardım ve yataklık eden herkesin…
Evet, bunların hepsinin kalemlerini kıracağım. Hem de kısa süre içinde kıracağım.
Resmi yetkiliymiş, sivil görünüyormuş, gazeteci ya da basın mensubu olarak biliniyormuş, ben anlamam. Kaçıncı keredir net duruşla restimi çekiyorum. Duymayan, bilmeyen, anlamayan kalmadı.
Bu hususta da herkesin hür iradesi var. Herkes iradesini kullansın, tercihini yapsın. Ona göre de kendi sonunu kendi belirlesin.
Biz burada evcilik oyunu oynamıyoruz. Vatanı, devleti, milleti hatta başka başka mazlum milletleri müdafaa ediyoruz. Bu yolda sabır ediyoruz, ağır sabır ediyoruz ve sonra patlayınca da suçlu biz oluyoruz. Yok öyle bir dünya, herkes kendi sonunu belirliyor.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
