Şu NEOM hiç akıllı işi değil…


Yarım trilyon dolar (beş yüz milyar dolar) para harcayarak, şu şekilde yarı kapalı ceza evi gibi bir sözde şehir kuracağıma…

Orada çok geniş bir bölgenin yüzeyini büyük oranda tıraşlar, düzeltirim. Çıkan kayalarla, taşlarla da sahil şeridini ayrıca doldurur ve düzeltirim. Bu sırada madene denk gelirsem, onları da ayrıca ve hızlıca işlerim. Maddi kazanca çeviririm.

Sonra dünyanın farklı yerlerinden yanmamış, verimli toprak getirir de bölgeye bol bol sererim. Yine dünyanın farklı yerlerinden çok yüksek sayıda canlı ağaçlar satın alıp bölgeye getirir ve verimli toprağın üzerine dikerim. Her yer canlanır, ayrıca gölgelenir. Sonra bu bölgede yaşamaya uygun olan hayvanlardan çok sayıda satın alır ya da toplatır ve buraya getiririm. Tabiaatın bir döngüye girmesini sağlarım. Güneş enerjisinden istifade ederek deniz suyunu bol bol içilebilir suya çeviririm. Bunu yaparken bol bol elektrik enerjisi üretirim. Bu enerjiyi iş makinelerinde bile kullanırım. Getirdiğim ağaçları bol bol sularım.

İhtiyaç duyulan yolları, kaldırımları, alt yapıyı da yaparım. Yine de paramın çoğu cebimde kalır. Bütün bunlara 250 milyar dolar bile masraf çıkmaz.

Yaptığım yerleri de iyi paraya satarım ve masraflarımın çoğunu bu yolla da çıkartırım. Bölgede yapılacak binaları da yaparım.İnşaat işlerinden ayrıca kazanırım. İşimi de dürüst ve düzgün yaparım. İnsanların yüzlerinde gülümseme olmasını sağlarım, herkes alış verişinden memnun kalır.

Sonra bir bakarım ki yaşanacak kocaman bir bölge oluşturmuşum ve bütün sermayem cebimde kalmış, giden para geri gelmiş. Üstüne kâr da etmişim ve param artmış…

Sonra o para ile benzeri başka yerleri de dönüştürür, kullanışlı hale getiririm. Sonra temiz işler yaptıkça çok paralar kazanmaya devam ederim.

Şu bölgede, bunun aksine hareket eden kişide art niyet ararım.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın