Ehl-i sünnet müslüman olduklarını iddia ederek… Ehl-i sünnetin kaynaklarından muhtelif İslami meseleleri inceleyip derlediklerini ve yayınladıklarını iddia ederek… Matbu yayın imkanlarıyla ya da elektronik yayın imkanlarıyla ve sinsice, art niyetli şekilde şiilik propadası yapanlara… Türkiye’deki temiz itikatlı sünni müslümanları aldatanlara karşı devlet gücü ile sert karşılıklar vermek… Hem dinimizi ve sonsuz saadetimizi korumak hem de milli güvenliğimizi korumak için şarttır, hukukun gereğidir.
Zira bu gibi sinsice hazırlanmış yayınlar, siyasi maksatlarla da yapılıyorlar. Bölgemizdeki farklı farklı taraflar, Türkiye’yi içten ele geçirmek için benzer sinsilikleri, aldatacılıkları uzun zamandır sergiliyorlar. Şu anda bile Türkiye’deki müslüman gruplar arasında bu sinsiliklere aldamış kalabalıklar var ve bunlar devletimize şimdiden ciddi sorunlar çıkartmaya başladılar.
İran denilen Deccal projesi sistemin, Türkiye’de son zamanlarda bu konuda çok çok geniş ve serbest bir hareket sahası bulduğu, sorunun dağlar kadar büyüdüğü de gözler önündedir.
Diyanet İşleri Başkanlığından Milli İstihbarat Teşkilatına, oradan adli yetkililere ve hatta bütün müslüman çevrelere kadar herkese bu hususta büyük vazifeler düşmektedir.
Bu hususta sessiz ve tepkisiz kalmak bile vatana, millete, ümmete ihanettir. Münafıklığın zahir edilmesidir.
Selefilik/vehhabilik nasıl ki milletimizi, devletimizi çok yönlü tehdit eden bir akımsa, şiilik de aynıdır.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
..