
İki gizli Ermeni yine çıkıp üfürmüşler… Yine her şeyi birbirine katmışlar, Kafaları milyon olmuş.
Yıllardır Akademi Dergisi’ni büyük dikkatle takip ediyorlar, çok konular bulup yayınlar yapıyorlar ama işlerine geldiği kadar… Müslümanlara yaramasın diye, işlerine gelmeyen yanları görmezden geliyorlar. Sonra ortaya bulama bir şeyler çıkıyor. İzleyenlerin, dinleyenlerin de kafaları yanıyor.
Bu büyük sorun yetmezmiş gibi, bir de ağır metafizik musallat altındalar. Lakin bütün bunlar bile şu videodaki kafaya ulaşmaya yetmez.
Başlıklar dikkatimi çekti diye tıkladım. Yine dakikalarım boşa gitti. Gizli Ermeni, MİT piyonu, vatan haini, çift kimlikli omurgasız Hüseyin Hakkı Kahveci’nin konuştuklarına zor odaklandım. Herifin kaşı, gözü, kafası, boynu, kolları, elleri, parmakları acayip oynuyor. İlkay Buharalı konuşurken, dinleyemiyor. Kendini durduramıyor. Sadece saniyeler içinde bile krize giriyor, kendini geri atıyor. İki yanağını hava ile şişiriyor. Gözleri tuhaflaşıp sağa sola kaçıyor. Bedeninin her yeri, kendi kontrolünün/iradesinin dışında hareket ediyor. Bir bedende birçok kişilik ve irade var.
Herhangi bir medeni ülkede korumalı bir klinikte koruma altına alınır ama burası Türkiye… Herif de malum ihanet odaklarının piyonu ve gizli Ermeni. Hal böyle olunca bunlar bir de başkalarına doğruları anlatan adamlar olarak meydanda dururlar. Seksen milyonluk ülkede bir tane düzgün Türk evladı yokmuş, anlatamazmış gibi…
Hayatı boyunca kopuk yaşamış, hep gerçekte olmadığı bir rolü, Türk rolünü oynamış. Samimi, içten olamamış. Çift kimlikle yaşamış. Sürekli yalanlar, palavralar, eğip bükmeler, endişeler, gerginlikler ile işini yapmış. Dolayısyla sürekli ağır psikolojik baskı altında yaşamış. Üstüne musallat… Lakin yine de bunlar, bir kişiyi bu kafaya ulaştırmaz. Bence işin içinde ottan tozdan bir şeyler de olmalı.
Şu programın her dakikasında mfs, mfs, Akademi Dergisi, yayınlar, müdahaleler, ayetlere ve hadislere yaptığı izahlar, peşinden dünya genelinde yaşananlar, Türkiye’de ve dünyada yaptıkları diye diye konuşacakları geliyor, yapamıyorlar. Çünkü mfs gerçek Türk, gerçek Müslüman… Mfs onlardan olsa yeni Adıtürk yaparlardı. Laf söyletmezlerdi.
Oyalanıp dursunlar. Zaten sayılı günleri var.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi