
Bu akıl almaz ve tahammül edilmez gerçek, kaç vaka üzerinden daha önce kaç kere meydana çıktı…
Bu ülkede yetimhanelerdeki yetim çocuklar, devlet gücü ile uyuşturucu işlerine, fuhuş işlerine kullanılıyor, her türlü ispat da ediliyor ama senelerdir adalet sistemi bunları sadece izlemiyor, bir de bunları konu edenlerin karşısında bir silah olarak kullanılıyor.
Seneler önce yazmıştım, Erbakan haininin has adamlarından ve AKPKK’nin de ilk suçişleri bakanı olan gizli Ermeni Abdülkadir Aksu’yu… “Devletin yetimhanelerindeki çocukları kaçırıyorlar, sisteme dahil ediyorlar. Uyuşturucu ve fuhuş işlerinde kullanıyorlar” demiştim.
Daha ergen olmayanları, çocuk yaşta olanları bile lüks villalarda çırılçıplak toplayıp oralara müşterileri getiriyorlar. Sübyancılık da yaptırıyorlar. O çıplak çocukların arasında erkeklerde var.
Bütün bu işlerin Türkiye ayağının başında yine o Adnan Oktar, Oktar Babuna ve kız kardeşleri ve bunların paslaştığı Türkiye’deki İngiltere, ABD, Rusya, Almanya, İsrail, Çin vb. ülkelerin büyük elçileri ve konsolosları da var. Bunların hiçbiri gerçekte elçi de konsolos da değiller. Hepsi idamlık kişiler. Şimdi gizli Ermeni ve kara paracı Ekrem İmamyan’ı vitrin yaparak, göstermelik devlet başkanı yaparak bu sistemi ayakta tutmaya oynayanlar da bunlar.
Bana sağlık raporu dayamaya çalışıp muvaffak olamayanların en başında da Adnan Oktar, Oktar Babuna ve kız kardeşleri var ve bir de Angela Merkel…
On buçuk ay ceza evinde tutulmuşum haksız olarak. Sadece iki davanın, ikişerden toplam dört duruşmasına beni dahil etmediler. Duruşmalar yapılmış, ben ceza evinde olduğum ve her duruşmaya katıldığım halde, bunlara katılmamı istememiş, davayı başka duruşmalara ertelemişler. Bu iki dava da Adnan Oktarcıların benden şikayetçi oldukları davalar.
Sonra sanki bana hukuki ve tıbbi geçerliliği olan bir akıl sağlığı raporu verilebilmiş gibi, bu yoldan ilerleyerek, zorlayarak, dayatarak o davaları yine ben muhatap alınmadan kapattılar.
Adnan’ın demeyeceğim, Adnan da vitrin… Oktar Babuna’nın ve kız kardeşlerinin, Türkiye’nin devlet kurumları üzerinde, mason tarikatı ve kriptolar üzerinden öyle bir manevra gücü vardı ki, hangi davama hangi savcı ve hakim bakacak, hangisinden hangi kararlar çıkacak, hangisi ötelenecek, hangisi ilk duruşmada ve ifadem bile dikkate alınmadan ne kadar ceza ile sonuçlanacak, hepsine karar verdiler.
Mehmet Haberal, Bohçalı, Soysuz, Tayyip ve daha onlarca kişi de onların yanındaydı bu süreçte…
Senelerdir ne oldu, kilit… Ellerine ayaklarına dolaştı. E şikayetlerim var, delillerim var, şahitlerim var. Yok edilen dilekçeler var. Her seferinde devlet yetkililerine karşımda işlettirilen vahim suçlar var. İş tersine gitmeli, bu defa bunlar yargılanmalı, senelerdir o da kilitti…
Şimdi o kilidin çözülme vakti geldi.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi