İlk defa dün gece arkadaşlar anlattılar.
Gizli Ermeni MİT mensuplarının yeni dizilerinden biriymiş.
Öyle şeyler anlatıldı ki bana, bunca işin arasında açıp izlemeyi denedim. Birkaç kısa fragman izledim. Birinci bölümün üçte birine bakabildim, öyle kaldı…

Zaten yetti bana anlatılanlar ve izlediğim kadarı…

Akademi Dergisi ve mfs damarlarında kan misali olmuş akıyor. Bir yandan benden besleniyorlar, neler neler kullanıyorlar. Bir yandan da Adıtürkçülük, kamuoyunu terör ve güvenlik konularında art niyetli yönlendirme, zihinleri yönlendirme çabası ve türlü pislik almış gidiyor.

Kafaları bir milyon olmuş, bana vuruyorlar mı beni tutuyorlar mı o bile karmakarışık.

İstanbul boğazına gidiyor kötü karakterin biri, “Yıkılacak yer burası” diyor.

“Türkler doğudan yüzünü çevirmeli” mesajı veriliyor. Daha konu ettiğim türlü şeylere temas ediliyor. Son Taksim saldırısını da bunlar yaptılar. Yayınlarımla ve sahayı yönlendirmemle suç üstü oldular. O konuda dikkatleri üzerlerinden atmak için acele ile bu diziyi devreye almışlar. Atıp savurup duruyorlar.

Başrolde oynatılan kişi olarak o oyuncunun seçilmesi bile ince ince ayarlanmış.

“Seni alıp İstanbul a götürmeye karar verdim. Oradaki ekibin başına geçmeni istiyorum”

“istanbulda bir şey planlıyorlar. Malzeme, patlayıcı topluyorlar. Katliam peşindeler.”

“Türkler doğuya doğru gitmemeli.”

Fark ettiniz mi?

Öyle de ince ince dokumuşlar ki senaryo değil ama kurgu “Uğur Sertkaya”ya aitmiş…
Hemen yanında da “yardımcı yönetmen” olarak “Cemal Fidan” var. Dikkat edin, gizli Ermeni Hakan Fidan değil…

Bu, sadece Türkiye’de beni, mücadelemi merkeze alarak çekilmiş bilmem kaçıncı dizi etti… Ben dünyaya sığmazam mıydı ne idi, o da yine Akademi Dergisi tesirindeki bir MİT dizisi…

Hep gizli Ermenilerin, gizli Yahudilerin dizileri bunlar… Hedefleri muhtelif… Akademi Dergisi ve mfs rüzgarından istifade ile yol almak ve daha fazla kara para işi yapmak da var hedefleri arasında ama mfs’nin herkesi sarsan tesirini kırmak da var.

Kaç da filim denendi. Bunlar sadece Türkiye içindeki tesirim. Daha buna dünya genelinde bakılmalı. Bir de sadece diziler, filmler değil, belgeseller de aynı… Üstelik dünyadaki siyasi liderlerin tavırlarına, kararlarına, tarzlarına, konuşma üsluplarına kadar bakılabilir. Güya mfs sansürlü… Aslında sansür yok ve bu yayınlar gitmesi gereken herkese hemen gidiyor. Daha ne kitaplar yazıldı, ne makalaler ama çok az bir kitle hariç herkes bir yandan da şeytanlığına devam etti, ediyor.

Dik durmadılar, insan olmadılar, insanlık dışı işlerini bırakmadılar ve Türkiye’den yükselen duhan/tütme dünyayı tüttürecek.

Çünkü hak ettiler ve mühletleri doldu.

Hala şu Sipahi de bile birkaç dakika da bir Adıtürk haininin adı… Zaten o Alışık da gizli Ermeni ve tipine bakılamıyor bu bir yana ama sesine kadar şeytanlaşmış. İyi adam rolüne o tipi ve o sesi kullanacaklar da bu dizi tesir edecek.

Zaten milletimizin paraları hep bunlara akıyor. Para gani bunlarda, reyting kaygısı, zarar etme kaygıları bile yok. Oyalanıp duruyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi