İstanbul boğazının iki girişinde gemilerin birikmesine sebep olan asıl sorun sigortasızlık değil… O, gerçek sorunu gizlemek için bir kılıf…
Tahıl koridorunu kara para akışına, insan ve organ kaçakçılığına, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına, petrol kaçakçılığına çevirmelerine izin vermeyeceğimi en baştan beri tekrarla yazmıştım. Buna rağmen beni dinlemediler, İstanbul’a rağmen her haltı yapabileceklerini zan ettiler. Bir süredir sert kayaya çarpıyorlar.
Son süreçte İstanbul boğazında sık sık gemi kazaları yaşanmasının sebebi de kara para işlerinde kullanılan gemilerin boğazda iken arızalar yapması, kontrolün kaybedilmesi…
Son on gün içinde ise boğaza çektirdiğim seti güçlendirdim. İşleri iyice zorlaştı ve yakıt gemilerini geçirmekten korkar oldular. Bu geceden itibaren işleri daha da zorlaşacak.
Bundan böyle Ankebut Ağının doğudaki ve batıdaki piyonları, danışıklı dövüşe dövüşe İstanbul boğazından ya da Çanakkale boğazından ya da Süveyş kanalından ya da Cebel-i Tarık boğazından ya da Panama kanalından kara para işlerine kullandığı gemileri ya da denizaltıları geçiremeyecek.
Askeri ya da sivil hava araçları ile geçirmesine de tam olarak mani olmuyordum, bundan sonra hava sahasını da dünya genelinde kara para işlerine/akışına kapattım. UFO’larla çocuk, bebek, kadın, organ, uyuşturucu, silah ve diğer şeyleri kaçırmayı/taşımayı deneseler, ona bile izin vermeyeceğim.
Dünyadaki bütün uzaylı türler bile bir araya gelip ittifak etseler, bu işte kullandırdığım teknolojiyi çözemezler ve yok edemezler. Yerin üstünde bu çatışmalar, bu sorunlar devam ettikçe, ben yerin üstünden daha çok yerin altındaki gizli uzaylı şehirlerini hedef alacağım. Hem çok yüksek teknoloji ile hem de çok yüksek seviyede metafizik darbelerle… Dünyayı asıl karıştıran kişileri, şehirleri, yerin üstündeki acıyı ve kayıpları bir kenarda zevkle izler halde bırakmayacağım. Tetikçilerden, piyonlardan çok, azmettiricileri imha edeceğim.
Bütün dünya çok büyük şoklara, krizlere, çöküşlere, batışlara, savaşlara, yok oluşlara hazır olmalı. Bu dünyayı cehenneme çevireceğim, bana inat işler yapıldıkça… Sözde mülteci on milyon kişi buralarda durdukça… Güney Azerbaycan işgal altında kaldıkça… Irak işgal altında kaldıkça… Suriye’de yabancı unsurlar kaldıkça… Türk ordusu kara para işlerinde kullanıldıkça… Türkiye’de organ ve zorla fuhuş işleri yapıldıkça… Cemaatime hukukun gereği olan operasyonları yaptırmama karşı duruldukça…
“Yakarsa dünyayı mfs yakar” demiştim. Şu andan itibaren yakıyorum ve haydi dostlarımı da düşmanlarımı da göreyim.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
