Yine önünü, sonunu hesap etmediğin işlere kalkışıyorsun. Tek davaya, emrindeki bin tane kripto ve mason hakimi görevlendirsen bile, Türkiye’nin dibe vurmuş ve ele geçirilmiş guguk sistemini, senin ve örgütünün başına yıkarım. Akllı ol… Hukuk varsa bu ülkede, zaten masumiyetim ve bütün davalarımı ayarından çıkarttığın, bunun için çok sayıda kripto kimlikli devlet/adalet görevlisini seferber ettiğin ama yine de eline ayağına dolaştırdığın, açıkça meydanda… Bir rapor işini bile hallettiremedin, rezilliğinin, acizliğinin tezahürü olarak ortada kaldı. Hukuk sistemi guguk sistemine dönmüşse eğer, kimsenin başı bedava değil. Öde bedelini önce, sonra alabiliyorsan al başımı… Benim ülkemde, bu kadar pisliğine, ispatlı suçlarına ve suç kapsamındaki bağlantılarına rağmen sen hala benim devletimin adalet sistemiyle beni oyundan mı alacaksın, o kadar ucuz, o kadar kolay mı?
Ne arkandaki İsrail, ne İngiltere ne ABD ne de başka bir ülke seni o bataktan kurtarabilir. Sen battın, sen eridin, yok oldun. Teşkilatın da öyle… Seni de bitirdim ve bunu kabullen. Sana yine de “Guguk sistemi ile üzerime gelme” demiyorum. Sonunda ne olacağını iyice bil, öyle gel.
Adnan Oktar suretinde imal edilmiş o biyonik robot senin tabutun olur. Seni o biyonik robottan, biyonik robotu senden ayrıştıramazlar. Onun içindeyken yanar, erir, köz olur da onunla kaynaşırsın. Akıllı ol, yoksa seni yeraltı sistemleri de elimden alamaz.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
