Çok kafam karıştı


Birilerinin şu meseleleri çözmesi lazım. Persler, uzaylı bir insan türüyle, dünya insanlarının melezi olarak mı türediler? Perslerin diğer adı neden Aryan? Aryan aslında ne demek? Farsça neden bu kadar köksüz ve yeni bir dil? Farsça gerçekten bu dünyanın olağan akışında türemiş bir dili mi, yoksa uzaylı bir türün dünyamızda kısa süre içinde ve hızlıca yaydığı bir dil mi?

Şu sıralarda bile yeraltı uzaylı şehirlerinden bazılarında Farsça diye bildiğimiz dil, bir uzaylı dili olarak konuşuluyor mu? Ya da Farsçaya çok çok yakın bir dil konuluşuluyor mu? İran’daki sözde İslam devriminden sonra Farsça’nın Arap harfleri kullanılarak yazılmaya başlanması, Müslümanları yanlış kabullenişlere mi itiyor? Osmanlı neden Farsça’nın bu kadar tesirinde kaldı? Bu, olağan akışta mı oldu, bir kasıt/müdahale/sevk neticesi mi oldu?

Zeliha ya da Züleyha, Arapça kökenli mi, yoksa Farsça kökenli mi… Arapçadan mı Farsçaya, Farsçadan mı Arapçaya geçti? Zeliha gerçekten de “su perisi” demek mi?

Geçmiş çağlardan beri dünya insanları arasından perileri gördüklerini söyleyenler hep oldu. O “peri” denilen kadın kişiler, dünyamızda binlerce senedir gizlenerek yaşayan uzaylı bir insan türünün kadınları mı?

Nilüfer ismi gerçekten Farsça kökenli mi? İddia edildiği gibi lila rengi demek mi? Başka manası ya da manaları var mı? Nilüfer ismi, dünyanın herhangi bir kültüründe “peri” manasına kullanılmış mı hatta hala kullanılıyor mu? Kökeni bulunamayan ve uzaylı insan türlerinden dünya dillerine geçmiş olması çok muhtemel olan pek çok kelime için hep “Farsça kökenlidir” mi deniyor? Nedir şu Farsça’nın sırrı, kim çözecek bunları?

“Peri” denilen çok güzel görünüşlü kadınlar, neden hep güzel göllerin kenarlarında görülmüşler? Nilüfer çiçeklerine “Nilüfer” denilmesinin bu kısımla da alakası var mı?

Hazret-i Yusuf zamanında Mısır’ın sınırları nerelere kadar uzanıyordu? O devirde de çok sayıda uzaylı insan türü, dünya insanlarından gizlenmeden, açıkça yeryüzünde yaşıyor muydu? Hatta denizlerin ya da göllerin içinde sorunsuz şekilde nefes alarak kalabilen, solungaç solunumu yapabilen, aynı zamanda yeryüzünde/karada da sorunsuz şekilde nefes alabilen, istediğinde denizin dibindeki toprak kısımdan yeraltı şehirlerine girerek de yaşayan uzaylı insan türü/türleri o devirde de var mıydı?

Durun durun, “deniz kızı” denilen ve tarih boyunca çok sayıda insanın gördüğünü iddia ettiği canlılar, aslında bu uzaylı insan türünün kadınları mı? Bunlar arasında balık kuyruğu olmayıp da normal ayakları/bacakları olan cinsi/ırkı da var mı? Hatta kuş kanadına benzeyecek kadar büyükçe ve aynı zamanda şeffaf ve güzel görünüşlü yüzgeçleri olanlar var mı? Yaratılışları icabı bunların metafizik kabiliyetleri çok yüksek seviyede mi? Bu konuların hepsi birbiriyle bağlantılı mı?

Biyolojik yapısı, biz dünya insanları ile evlenmesine, aile hayatı yaşamasına müsait olan uzaylı insan türleri dünyada da var mı ya da var mıydı? En zor soru da şu, Yusuf peygamberin hanımı olan Zeliha/Züleyha validemiz, söz konusu uzaylı türün bir ferdi miydi hatta o türün o zamandaki reisinin kızı ya da çok yakın akrabası mıydı? Sonradan Süleyman peygambere eş olan Sebe melikesi/kraliçesi Belkıs da dünyamızda yaşamakta olan bir uzaylı insan türünün melikesi miydi? O da mı dünya insanı değildi?

Persler/Aryanlar, yeşiller ile dünya insanlığının melezi olan bir ırk mı? Hatta Çingenelerin genlerinde yeşillerin genleri/kodları mı var? Asya’da hala yaygın olarak görülen genetik kod sorunlarının sorumluları yeşiller mi? Günümüzde İran denilen yer de binlerce senedir gizlice yeşillerin kontrolünde/hakımiyetinde mi? Türk dünyası arasında hep set gibi duran hükumetler, ülkeler kuranlar ve onları ayakta tutmaya çalışanlar daha çok yeşiller mi? Osmanlı’nın Türk dünyasına sırtını dönmesinin ve asırlarca bu acayip hali/tavrı düzeltmemesinin asıl sebebi/sebepleri ne?

İran bayrağında bulunan ve sözde “Allah” lafzı yazdığı söylenen, hakkında Müslümanlara masallar anlatılan o sembol aslında Baphomet mi? Kanatları, bağdaş kurmuş ayakları, başında keçi boynuzları olan Baphomet’i mi temsil ediyor İran bayrağındaki o şekil? Pekiyi, Baphomet aslında neyi, kimi temsil ediyor? İblis’i mi, Deccal’ı mı? Yoksa ikisinin melezini/karışımını mı?

Deccal, uzaylı yeşiller türünden bir kişi ise… Böyle bir tarihi/geçmişi olduğundan ötürü mü İran’a çok kıymet vermiş, veriyor ve her şeyi göze alarak İran’ı elinde tutmaya çabalıyor? Hazret-i Mehdi’nin öncelikle İran tarafına sefer yapacağını haber veren hadisleri yeniden mi çalışmalıyız? Türk dünyasını ve devamında bütün dünya insanlığını kurtarmak için öncelikle İran’ı mı haritadan silmeliyiz? Öyle ise, önce İran’ın yeraltını mı yoksa yerüstü kısmını mı yenmeliyiz?

Bu konu ile alakalı peş peşe sorulacak olan hiç abartısız binlerce soru var ama şimdilik son sorum şu… Bunları sorguladığım ve sorgulanmasını istediğim için, Cübbeli Ahmet suretinde imal edilmiş biyonik robotun yapay zekası ya da yapay zekanın kablosuz olarak bağlandığı yeraltındaki merkezi yapay zeka ya da robotun içindeki uzaylı insan şeytanı kişi beni tekfir eder mi?

| mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın