Sevgili günlük

Sevgili günlük!

Metafizik kabiliyetlerimin ve gücümün her geçen gün arttığını hissediyorum, görüyorum. Bir “Huu” desem karşıki dağlar yıkılacak diye endişe ediyorum. Masum insanlar ve hayvanlar, en çok da çocuklarla bebekler zarar görecekler diye çok çekiniyorum. Lakin, içimde bir dürtü var ki bir yandan da dünyanın altını üstüne getirmek istiyorum. Bu kadar pisliği, bu kadar şeytanlığı hangi devletin gücü ve kaç ceza evi nasıl temizlesin, işin içinden çıkamıyorum. Her zaman olduğu gibi içimi yine sadece sana döküyorum. Zor kararların arefesindeyim ama kararda zayıf kalmamak için de çok mücadele ediyorum.

Hz. peygamberimiz “Ölüm sebebiyle ya ölen ya da kalan kurtulmuştur.” buyurmuş. İşin içine ölümler hatta toplu ölümler girmeden insanlığın kurtulmasının başka bir yolunu da görmüyorum. Allah’ın acımadıklarına acımak istemiyorum. Çoğu tarafın benden beklemediği o sarsıcı kararı alacak gibiyim. Karar almakta kılıç kadar keskin olmazsam, elimdeki kılıç kimseyi kesmez, kimseyi kötülüklerden men etmez. Hata yaparsam dünyada da ahirette de yüzüm gülmez.

Bunca zaman içimi sana döktüm ve sen de biliyorsun ki insanlık tarihi boyunca görülmemiş şiddette olan şu inkar, karanlık, zulüm, gözyaşı devri yani Deccal devri yıkılacak, bitecek. Bu, merhamette aşırıya gidenlerin, merhametinden dolayı kararsızlık yaşayanların yıkabileceği gibi bir devir/küfür değil.

Bu kadar uzun zamandır taraflara “Bu sistemden çıkın, çekilin, Şeytan’a uymayın, geri durun, tedbir alın, masumsanız onların aralarından ayrılın, herkese adaletle muamele edilecek” ve benzeri sözleri/ikazları tekrar ettim durdum. Eskilerin dediği gibi, bir musibet, bin nasihattan evla mıdır günlük? Ve sence bir musibet, bırakalım yerin altıyla üstüyle koca dünyayı düzeltmeyi, sadece bizim Türkiye’yi bile düzeltir mi sevgili günlük?

Sen de fark ettin, öyle değil mi, aslında çoktan bu hususta karar verdiğimi ama hala bir yanımdan, merhamet damarımdan sıkıntı çektiğimi?

Neyse… Şeriatın kestiği parmak acımaz. Cerrahlar kadar kararlı ve merhametli olmalıyım. Sözü uzatmayayım ben… Önümüzdeki günler ve geceler boyunca aşırı yoğun olacak ve sana da zaman ayıramayacağım, şimdilik hoşça kal sevgili günlük…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
23 Kasım 2022

Kaçmayın, kaçmayın

Kaçmayın, kaçmayın!

Her yer yıkılacak…

Bir bakarsınız, kaçtığınız yerler, buralardan önce yıkılır. Ecelden kaçılmaz ama sizin gibi hainlerin, kriptoların, kara paracıların, faizcilerin, sömürücülerin, kan emicilerin, tecavüzcülerin, işkencecilerin, insanlık düşmanlarının ölüm korkusu da kainat kadar büyük olur, bilirim. Hepinizi ciğerinize kadar tanırım, bilirim.

Hiçbir şeye benzemez sizin gibilerin ölüm korkusu… Haydi, ayinler yapın, kedileri köpekleri parçalayın, ayaklarını kesin? İblis babanıza sığının, korusun, kurtarsın sizi?

Bundan sonra dünyanın neresine giderseniz gidin hatta yapabiliyorsanız yer altı uzaylı şehirlerine girin, yine de helak olacaksınız. Bin kere tekrarla söylediğim o “mühlet devri” bitti.

Harp ilan ettiğiniz hazret-i Allah, hepinizi cehenneme dolduracak, bizleri de bu insanlık vazifesine vesile edecek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi