Geri zekalı bunlar


Hakaret kastı ile yazmıyorum, tıbbi bir değerlendirme bu… Hakikaten geri zekalı bunlar. İşi gücü bırakmışlar da metafiziğe yükleniyorlar. Hala metafizik saldırılar yaparak beni durdurabileceklerine inanıyorlar. Onların saldırıları artırdığı zamana denk getirerek yayınlar ve yazışmalar yapıyorum ki ne kadar büyük bir zeka, idrak ve muhakeme sorunu yaşadıklarını anlasınlar diye…

Lakin faydası yok. Çaresizlikten böyle yaptıklarını değerlendiriyorum ama çaresizlik bile bu kadarına sebep olmaz. Bunların hakikaten akıl ve zeka sorunları var. Dünyanın düzeni çoktan yıkılmış da siyasi sahadaki üç beş hainle ve metafizik sahada son kalmış büyücülerle, medyumlarla, cinlerle bu işi tersine çevirecekler. Boşa uğraşıyorlar.

Satanistleşerek rezilce, canice, sapıkça bir hayat yaşayan bir kişi, ister dünya insanı olsun, ister uzaylı insan türlerinden olsun, ister cinlerden olsun, akıl sağlığını bir yana bırakmak zorunda. Bu günlerde bu sarsıcı gerçeği bir kez daha görebiliyoruz.

Kaf dağından içeri giremeyen başka dünyaların insanları, burada sıkışıp kalmışlara yardım etmek istediler ve sınıra kadar gelip oradan topluca saldırılar yaptılar. Yine de ölmedim. O süreçte yüz milyarla uzaylı ve de biyonik robot imha oldu… Şimdi bizim dünyamızda bir avuç satanist metafizikçi kalmış ve beni öldürecekler. Uğraşıp dursunlar. Ben şu sıralarda başka dünyaları fethetmenin planlarını dahi çalışıyorum.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Nohut tehlikesinin iyice farkına varılmalı


Nohut ekilmiş arazilerde en az iki sene başka hiçbir şey ekilmemesi… Bu iki sene boyunca ekilmeyen arazinin yine de sık sık sürülmesi/bellenmesi için derhal ilgili düzenlemeler yapılmalı. Hatta nohutun toprakta bıraktığı zehri tesirsiz hale getirmek için yapılması gereken başka şeyler de yapılmalı.

Daha önce nohut ekilmiş, hemen peşinden başka bitkiler ekilmiş arazilerde yetişen o bitkileri yiyen insanların ve hayvanların, hastalanma ve ölüm oranları üzerine derhal akademik seviyede çalışmalar yapılmalı. Bu çalışmalara gizli Yahudiler, Ermeniler, Satanistler, Masonlar asla dahil edilmemeli. İnsanlığın sağlığı için çok mühim olan bu gibi konular Avrupa’nın, ABD’nin, Çin’in, İngiltere’nin, Rusya’nın Satanizme/Londra’ya bağlı kurumlarına da asla bırakılmamalı. Söz konusu ülkelerin malum kurumlarının bu konulardaki müspet ya da menfi hiçbir açıklamasına itibar edilmemeli.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

İstanbul engel olmayacak


Londra’nın emri altında olan Rusya hükumetini muhatap almıyorum ama Rusya ordusuna diyeceklerim var.

Bu güne kadar Moskova’daki malum siyasi kadro, Rusya-Ukrayna meselesinde Londra’nın çizdiği sınırlarda hareket etti. Rusyanın gerçekten menfaatine olacak bir askeri faaliyet hiçbir zaman yapılmadı. Moskova’nın hedefi, bu danışıklı dövüşler sırasında Londra merkezli sisteme daha çok para kazandırmak ve Rusya’yı Londra’nın istediği çizgide/sınırlarda tutmaktı. Rusya güç ve itibar kaybettikçe Moskova hiç umursamadı. Rusya’nın önüne altın tepside fırsatlar sunduğumda da Moskova bu nedenle umursamadı.

Biz de bunu baştan itibaren bildiğimiz için, Rusya-Ukrayna krizinde baştan beri her iki tarafın da askeri unsularına zararlar verdik. Hem de bilenler biliyor ki çok büyük can, mal, araç kayıpları verdirdik. Çünkü söz konusu askeri unsurlar askerlik/harp sınırlarının dışına en baştan çıkmış unsurlardı. Eşkıya takımı gibi insan, organ, değerli eşya kaçıran sefillerdi. Londra’nın talimatları ile oynanan bu kanlı danışıklı dövüş tiyatrosunda biz insanlığın faydasına olan müdahaleler yapmış olduk. Bu, ilk bakışta tersine gibi görünse de aslında Rusya’nın da menfaatine idi. Bu hususu da uzatmayacağım. Dünyanın her yerinden bütün taraflar artık her şeyin farkında.

Şimdi Rus ordusu bilmeli ki gerçekten bir ordu gibi hareket edeceklerse, Ukrayna’nın üzerine şimdiden sonra bile hakikaten gideceklerse, önlerinde İstanbul engeli olmayacak. Hem metafizik sahada, hem gerçek sahada, en çok da siyasi ve mali dengeler sahasında İstanbul onlara engel olmayacak.

Ayrıca bilinmeli ki İstanbul, sömürgeci batı aleminin doğuyu sömürmek için yapabileceği askeri müdahalelere de set olmaktan çekinmeyecek.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

..

Herkes üzerine düşenleri yapmaya başlasın


Benimle ticari, askeri ve siyasi sahalarda iş yapmak isteyen dünyadaki devletler/hükumetler, ülkelerinde bulunan Süleymanlı cemaati unsurlarının tamamını sakince ve çok çok kısa süre içinde sınır dışı etsinler. Yurtların/kursların tamamını kapatsınlar. Cemaatimin “bütün faaliyetlerini” kendi ülkeleri içinde tamamen durdursunlar. Mason tarikatının ele geçirmiş olduğu ve en insanlık dışı kara para işlerine bile alet etmiş olduğu cemaatimi, kısacık sürede sil baştan tesis edeceğim.

Kısacık süre sonra dünyanın enerji, gıda, ziraat, hayvancılık, araba ve inşaat başta olmak üzere çoğu sahalarına/piyasalarına açıkça ben yön veriyor olacağım ve o gün geldiğinde kararlar alırken, bu günlerde meşru, hukuka uygun ve insanlığın faydasına olan taleplerimi kimlerin dikkate alıp almadığını göz önünde bulunduracağım.. Bu nedenle, bazı devletlerdeki çok büyük şirketlerin de bu gibi konularda ülkelerinde üzerlerine düşenleri yapmalarını tavsiye ederim.

İnsanlık düşmanı ve Londra merkezli dünya düzeni büyük bir hızla yerle bir olmaya devam ediyorken, artık taraflar açık/görülür hamleler de yapmalılar. Herkes üzerlerine düşenleri yapmalı.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

Türkiye’nin dış siyasetini hala Londra belirlemek istiyor


– Ege’de tansiyon iddia edildiği kadar yüksek değil.

– Londra’nın kontrolündeki Ankara hükumeti, yine Londra tarafından idare edilen ABD’ye ve Yunanistan’a gerçekten nota veremez. Tasmasını elinde tutanlar izin vermezse, o Tayyip Gazze’ye değil Gebze’ye bile gidemez. Nerede kaldı ki Yunan’la harp etsin ve işgal altındaki adalarımızı alsın. Danışıklı dövüşleri de iyice ifşa oldu ama sürdürmeye çabalıyorlar. Çünkü ellerinden başka hiçbir şey gelmiyor.

– Bir İngiliz/İsrail piyonu olan Tayyip hala Miço ile kanka ve istediği her an görüşüp Türkiye’ye ihanet projelerini konuşabiliyorlar. Eğer yapmak isterlerse, insan ve organ kaçakçılığına kadar her şeyi beraber yapabiliyorlar. Hala bu sistemin türlü unsurları, sözde mültecileri nakite çevirerek çok sayıda Ankebut Ağı ülkesine acil destek sağlamaya çabalıyor.

– Türkiye için batıdan bir tehdit/tehlike her zaman vardı, her zaman olur ama Türkiye için şu zamanda asıl tehlike hala doğuda ve güneyde… İsrail’in güneyden Türkiye’ye zarar vermeye dönük ciddi planları var.

– Yaygın basında, medyada ve hatta sosyal medyada bu konularda insanlarımızı kandıranlar, milletimizin ve devletimizin odağını “tam zamanında” başka noktalara çekenler hep kripto kimlikli hain kişiler. Bunların sözde uzman konukları da aslında Türk ve Müslüman değiller. Hepsi de talimatla ve izinle söz konusu mecralara çıkartılan ve konuşturulan kişiler. Yaycı, Kahveci, Şıracı, Bozacı, falan oğlu, filan oğlu v.b. soy isimlerine sahip gizli Ermeni hainler… Ya da Öztürk, Özak, Aköz, Öztan, Ertan, Gürman, Yalman, Sayman, Soyman v.b. soy isimlerine sahip gizli Yahudiler. Çıkıp sağda solda borazancılık yapanların arasında bir tane bile gerçek Türk ve Müslüman yok.

– Fransa’nın, Almanya’nın ve diğer bazı batılı ülkelerin orduları kağıt üzerinde güçlüler. On yıldır yazıyor, anlatıyorum ki yedek parça alacak paraları da benzin alacak paraları da yok. On yıla yakındır ordularının bazı kısımlarına fırça sapını silah gibi tutturarak talim yaptıran batılı ülkeler var. Bunlardan biri de Almanya ve bunu meydana seren de Almanya’nın itibar edilen dergileri… Buna rağmen bile o hayali “batı dünyası” hala Türk milletinin zihinlerinde diri tutulmak isteniyor. O haldeki batı alemi bir hayalden, bir kandırmadan ibaretti ve hiçbir zaman var olmadı. Şimdi ise batının gerçek şartları çok çok daha beter hallerde. Birlik içinde ve eğitimli orduları da yok. Uğruna savaşacakları bir değerleri de yok. Vatan, namus, din gibi değerleri de yok. Tanklarının ve uçaklarının bile yarıdan fazlası çalışmıyor. O günlerden bu güne, bunlara doğudan ve Afrika’dan akan kara paraların çoğunun önü kesildi ve şu anda dev gibi holdingleri ve bankaları, iflas ettiklerini gizlemeye çalışmakla meşguller. Karşılıksız para basan basana… Yoksa şimdiye çoktan gözle görülür şekilde iflas edeceklerdi. ABD’nin hali ise bunlardan bile beter. Çin ise belki de en beteri… Hesapsız bir şekilde şişirilen, hızla dünya lideri yapılmak istenen Çin, birkaç güçlü Türk yumruğu ile nakavt oldu bile. Daha metafizik tekniklerle bunların ordularına, devlet kurumlarına, santrallerine v.b. kritik ehemmiyete sahip yerlerine, kısımlarına verilen zararları saymıyorum bile…

– İstanbul yıllardır büyük bedeller ödeyerek, çileler çekerek, durmak bilmeden mücadele ederek bu şartları hazırladı ve Türkiye yüzünü doğru zamanda, doğru yöne, doğuya döndü. Biz doğuya doğru yürüdükçe batı zaten daha da hızla ve açıkça çökecek.

– Türkiye’nin sınırları içindeki ABD ve NATO üsleri mi milli güvenliğimizi daha çok tehdit ediyor ya da Yunanistan sınırlarına dahil edilmiş NATO ya da ABD unsurları mı daha çok tehdit ediyor? Kendi topraklarından ABD’yi söküp atmamış, NATO’yu söküp atmamış bir AKPKK organize suç örgütü mü adalardan ve Yunan ana karasından bunları atacak? TBMM’deki yüzlerce PKK’li sözde vekili, basın ve medyadaki binlerce PKK’li sözde gazeteciyi görmezden gelerek, dağların boş kısımlarını yıllarca ordumuza bombalatan zihniyet bu… Son günlerde NATO tarafından etkili isimlerin, bizi NATO üyesi gibi görmeyen ve “Yunanistan’ın arkasında NATO var, AB ve ABD var” mealinde cümleler kurduğu gözler önünde mi değil? Bu hususlara dahil de anlatılacak çok şey, aktarılacak çok açıklama, gözler önüne serilecek çok iki yüzlülük ve vatan hainliği var ama gerek yok. Ortada dönen şeyin vatan korumak değil, tam aksine olarak vatana ihanet ve danışıklı dövüş olduğunu anlamayan da yok. Buna rağmen aksine çıkış yapanların tamamı zaten talimatlı ve bağlantılı kişiler. Türkiye’nin Yunandan önce bunlarla harp etmesi ve iç temizlik yapması gerekiyor.

– Şu sıralarda kasten Türkiye ile Yunanistan’ı danışıklı bir harbe sokmaya çalışan, yüzümüzü doğudan dönmemizi isteyen ve bunun için Ege adalarının Türkiye’ye dahil edilmesine bile “nihayet” razı olan kripto siyasetçiler, vekiller, bakanlar, yazarlar, çizerler hatta sosyal medya aktörlerine kadar herkes cezalarını bulacaklar. Hem de en kısa süre içinde… Onlar olmasaydı o adalarımız hiç elimizde çıkmazdı ve asırlardır Türk milleti kandırılmazdı. Hiç kimse elimizi uzatsak değebileceğimiz adaları Yunanistan’a ait göremez, buna karşı sakin duramazdı. Bu ülkede bundan sonra basını, medyayı ve sosyal medyayı Türk rolü oynayan kriptolar, mason tarikatı mensupları ya da bunlardan talimatlar alanlar ellerinde tutamayacaklar. Onlara Londra’dan talimat geldi diye Türkiye şimdi Yunanistan’ın üzerine gitmeyecek. Gitmesi gerektiği zamanı Londra değil, İstanbul belirleyecek.

Bu arada, hani yüz binle sözde mülteci Türkiye’den Yunanistan’a gidiyordu, gidecekti… Bir şeyler anlatılıyordu, ne oldu, Londra mı izin vermedi? Yunanistan’a sözde mültecileri bile gönderemeyenler, Londra emir ediyor diye Türk askerini mi gönderecekler? Bu kadar ihanete hiç kimse alet olamaz. Kısacık süre sonra İstiklal mahkemeleri kurulduğunda hiç kimse “Ben anlayamamıştım, bilememiştim” diyemez.


| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi