Onlar hileli bir düzen kurdu

“Baskın yapalım”

“Onlar hileli bir düzen kurdu.”

• Neml Suresi, 45. ayet: Andolsun, Biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih’i: “Yalnızca Allah’a kulluk edin” diye (demek üzere peygamberlik vazifesiyle) gönderdik. (Salih) Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.

• Neml Suresi, 46. ayet: Dedi ki: “Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Allah’tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz.”

• Neml Suresi, 47. ayet: Dediler ki: “Senin yüzünden ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.” Dedi ki: “Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah Katında (yazılı)dır. Hayır, siz imtihan olmakta olan bir kavimsiniz.”

• Neml Suresi, 48. ayet: Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik-düzenlik bırakmıyorlardı.

(Dokuzlu çete: İblis’in sistemini idare eden ve dünya insanlarından oluşan konsey. Günümüzdeki Ankebut Ağı konseylerinin o zamanki benzeri… Yeryüzünde her şeyin İblis’in istediği gibi olmasını yani iyilik, insanlık namına hiçbir şeyin kalmamasını istiyorlardı.)

• Neml Suresi, 49. ayet: Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: “Gece mutlaka ona (Salih peygambere) ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine (yakınlarına): Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim.”

• Neml Suresi, 50. ayet: Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.

• Neml Suresi, 51. ayet: Artık sen, onların kurdukları hileli düzenin uğradığı sona bir bak; Biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.

• Neml Suresi, 52. ayet: İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır.

• Neml Suresi, 53. ayet: İman edenleri ve sakınanları da kurtardık.

Saika ile helak

(Saika: gökten inen yakıcı ve metafizik bir ses, metafizik bir yıldırım, metafizik bir enerji/ışın)

Ad kavminden sonra yaşayan Semud kavmi, kendilerini daima ikaz eden ama hiç inanmadıkları, tabi olmadıkları Salih peygamberi öldürmek için karar almışlar ve topluca hareket etmeye başlamışlardı. Büyük çoğunluğu Salih aleyhisselamı öldürmek kastıyla durmadan ağır büyüler yapıyorlardı ve ayrıca karanlık metafizik enerjileri onun üzerine göndermek için satanist ayinler de yapıyorlardı. Söz konusu ayinler sırasında satanistçe müzikler çalıyor, satanistçe danslar ediyor, çeşitli büyü ritüellerini yerine getiriyor, ritimli şekilde yerlere vuruyor ve insan ya da hayvanları da İblis’e acımasızca hatta işkencelerle kurban ediyorlardı. Bazı bölgelerde o sapıklar ayin yaparken tamamen çıplak halde bir arada bulunuyorlardı. Hayvanlar gibi açıkça, bir arada cinsi münasebette bulunuyorlardı. Aralarında eşcinsellik de yapıyorlardı. İblis’in kendilerine yardım edeceğini, Salih peygamberi öldüreceğini umuyorlardı. Bunu bekliyorlardı.

Lakin, bir anda neye uğradıklarını şaşırdılar. Karanlık enerjiler kendilerine döndü. Daha fazlası da üzerlerine indi. Bir kısmı anında ve feci hallerde öldüler. Bazıları ise yaklaşık üç gün kadar can çekiştiler de yine feci hallerde öldüler. Dışarıdan bakan ve metafizik kabiliyetleri olmayan kişiler, onların nasıl öldüklerini anlayamazlardı ama hepsinin kalp ve beyin başta olmak üzere iç organları adeta yanıp kararmıştı. Bazılarının suretleri de değişmiş, kafaları/yüzleri eşek, domuz, maymun kafalarına benzemişti.

İblis, tarihin farklı zamanlarında çok sayıda hak peygamberi, yoldan çıkarttığı ve büyücülük ile metafizik öğrettiği kavimlerin toplu metafizik saldırıları ile şehit ettirmişti. Lakin o defa da Allah, zamanın peygamberi Salih aleyhisselam hakkında ölüm/ecel takdir etmemiş ve Salih peygamberi de muhafaza etmişti.

• Ankebut Suresi, 38. ayet: Ad’ı ve Semud’u da (yıkıma uğrattık). Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır. Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi.

• Sad Suresi, 13. ayet: Semud, Lut kavmi ile Eyke halkı da. İşte onlar (Allah’a karşı isyanda birleşen ve güç toplayan) fırkalardı, bölüklerdi)

• Sad Suresi, 14. ayet: Hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece azapla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.

• Mü’min Suresi, 31. ayet: “Nuh kavmi, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benzer (bir gün). Allah, kullar için zulüm istemez.”

• Fussilet Suresi, 13. ayet: Bu durumda eğer onlar yüz çevirirlerse, artık de ki: “Ben sizi, Ad ve Semud (kavimlerinin helak edilmesine vesile olan) saikasına benzer bir saika ile uyardım.”

• Fussilet Suresi, 14. ayet: Onlara “Yalnızca Allah’a kulluk edin” diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelince, dediler ki: “Eğer dileseydi Rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkar edicileriz.”

• Fussilet Suresi, 17. ayet: Semud’a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Böylece kazandıkları şeyler yüzünden onları alçaltıcı azabın saikası yakalayıverdi.

• Fussilet Suresi, 18. ayet: İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık.

• Kaf Suresi, 12. ayet: Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semud (kavmi) de yalanladı.

• Zariyat Suresi, 43. ayet: Semud (kavmin)de de (ayetler vardır). Hani onlara: “Belli bir süreye kadar yararlanın” denmişti.

• Zariyat Suresi, 44. ayet: Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken, onları saika çarpıp yakaladı.

• Zariyat Suresi, 45. ayet: Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

• Necm Suresi, 51. ayet: Semud’u da. Böylelikle (o halklardan kimseyi) bırakmadı.

• Kamer Suresi, 23. ayet: Semud (kavmi) de uyarıları yalanladı.

• Kamer Suresi, 24. ayet: Dediler ki: “Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (dalalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.”

• Kamer Suresi, 25. ayet: “Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

• Kamer Suresi, 26. ayet: Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.

• Hakka Suresi, 4. ayet: Semud ve Ad (toplumları), kariayı yalan saydılar.

• Hakka Suresi, 5. ayet: Bu nedenle Semud (halkı), korkunç bir sesle helak edildi.

(Karia: Çarpmak, bir şeyi başka bir şeye şiddetle çarpmak. Dehşetten yürekleri hoplatan bir çarpma/şok/enerji… Korkudan dahi ölüme sebep olan bir çarpma… Beklenmedik musibet.)

(Gerçek yıldırımlar bir noktaya düşerler. Koca bir kavmi aynı anda helak etmezler. Üstelik kastedilen şey, gerçek manasıyla bir yıldırım olsaydı, kaçabilenler çok olurdu. O kavimden sadece iman eden ve Salih peygamberle birlikte oradan Mekke’ye hicret eden küçük bir grup kurtuldu.)

(Netice: Semud kavmi, önceleri Müslümanca yaşayan bir kavim iken, soradan İblis’e uyan hatta nüfusunun tamamına yakını satanistleşen bir kavimdi. Büyücülüğe ve metafizik sahaya dair bilgiler çok yaygındı. İblis onları çıkmaz yola sevk etti. Salih peygambere topluca metafizik saldırı yaparlarsa, öldürebileceklerini söyledi. Lakin Semud kavmi ava giderken, av oldu. Çok ileri seviyede, mucizevi seviyede, ancak bir peygamberin elinde görülebilecek kadar güçlü bir metafizik karşılık buldular. Helak oldular. Her devirde, hak peygamberlere, kendi devirlerinde ne çok meşhursa, ne çok yaygınsa ve değerli görülüyorsa, o sahada mucizeler verilir.)

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Yargılanmalılar

Elon Musk’ın, Twitter’ı satın aldıktan hemen sonra işine son verdiği kişilerden biri olan Vijaya Gadde de Firavunların soyundan gelen ve insanlık düşmanı olan bir Çingene…

Trump’ın hesabını Twitter’da kalıcı olarak askıya alma kararını verenlerden, yaptıkları açık hukuksuzluklarla ve yönlendirmelerle son ve hileli ABD seçimlerinin sonuçlarını belirleyenlerden biri de Vijaya Gadde idi.

Bu kişilerin organize bir suç ve ihanet örgütü oldukları suçlamasıyla ve gerçekten bağımsız hakimlerce ABD’de hatta milletler arası bir mahkemede şeffafça yargılanmaları gerekiyor. Çünkü bunların örgütlü halde dünya insanlığına yaptıkları kötülükler, anlatmakla bitmez.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Mfs – İstanbul merkezli sistem dünyaya yön vermeye devam ediyor

Hedefimiz İran’ın tamamı
Irak ‘Belde-i Tayyibe’ olacak
Binlerce senedir uygulanmakta olan Kıbrıs planlarını bozacağız
Yunanistan son kararını verecek
Prens Selman da kararını verecek
Ben el koyacağım
Birbirimizi kandırmayalım. Biz dost değiliz ve olmayacağız
Bu ülkelerden çıkın
Temiz kalmışlar temiz kalsınlar
İbrahim Kalın’a daha fazla tahammül etmek mümkün değil
Onlar hep firavunların soyundan gelen çingeneler
Ayasofya meselesine gelince

Elimiz tetikte olacak

Tayyip, ülke içinde ve dışında iyice hükmünü kaybediyor, yok oluyor. Tayyip’ten ümidini kesenlerin hatta Tayyip’le arasını açanların sayısı hızla artıyor. Bu, Tayyip’in bu güne kadar beraber iş yaptığı kara paracı iş adamlarıyla değil sadece, beraber iş yaptığı mafyalarla ve terör örgütleriyle de arasının iyice açılmasına sebep oluyor. Türkiye içinde ve çevresinde pek çok hususta dengeler değiştiği gibi terör ve kara para işlerinde de dengeler değişiyor. Muhtelif ülkeler de bu anlarda kendilerince bazı hedeflere ulaşmak ve bölgedeki unsurları bu maksatla yönlendirmek istiyorlar. Londra merkezli sistemin çatır çatır yıkılıyor olması, iç gruplaşmaların belirginleşmesi de yeni yeni dengelerin bir anda oluşmasına sebep olabiliyor.

En çok da arka plandan birbirleriyle beraber kara para işleri yapan malum terör örgütlerinde ve bunların arasındaki sözde İslami terör örgütlerinde kaynama var. Tayyip’e karşı birlik olmaya, ittifak kurmaya çabalayan ve sona varmak üzere olan birkaç terör örgütü de var. Tayyip’in ve çetesinin sağlıklı istihbarat gücü de yok, söz konusu tehdit unsurlarının hakkından gelebilecek güçleri de yok.

Tayyip’in ve çetesinin canı cehenneme ama bu gelişmeler Türkiye’nin milli güvenliğini de alakadar ediyor. Öyle görünüyor ki iş bize kalacak. Devletimizin kurumları üzerinden de resmi zemini olan operasyonlar yapacağız, kayıt dışı operasyonlar da yapacak, tetikler de düşüreceğiz. Türkiye’nin aleyhine olup hızlı yükselen bu tehlikeyi, iyice şekillenmeden ve baş kaldıramadan temizleyeceğiz.

Ayak takımından önce, Türkiye içindeki ve yakın çevresindeki kafa takımına icap eden müdahaleleri yapacağız. Cephe geniş. Kalın kafalı hainleri ve ABD’nin Ankara’daki sözde büyük elçisini en başa alacağız… İran Hizbullahı ile Türkiye Hizbullahını hemen arkalarına yazacağız ve listede onların da arkalarına Suriye’deki Londra maşası terör unsurlarını yazacağız. Şu baş belası IHH da işin içinde ve artık onları da imha edeceğiz.

Ülkenin karışmasından hiç çekinmeyeceğiz. Karışıklık bize yarıyor ve o sırada büyük temizlik yapacağız, sözde mültecileri de gönderecek, Güney Azerbaycan’ı da Türkiye’ye dahil edeceğiz.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

..

Sizinle mi uğraşacağız


Haydi ama sizi mi bekleyeceğiz? Kalmadı mı başka medyumunuz, cihazınız, büyücünüz, cininiz?

Çok uzadı bu işler… Öyle kısım kısım sürmeyin sahaya, son çatışmayı da yapalım ve tarihin karanlık sayfalarına gömülün. Sizinle mi uğraşacağız. Dünyanın düzenini değiştirmek kolay mı, çok işimiz gücümüz var bizim.

Haydi haydi, toparlanın hemen.

Bu arada, yok mu yeni yeni uçak gemileri, denizaltılar, uçaklar, UFO’lar, askerler? Yaklaştırın biraz bize doğru, iyice sinyale girsinler.

Nush ile uslanmayı etmeli tekdir.
Tekdir ile uslanmayanın hakkı sinyale girmektir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi