Patlıcan, domates ve biber yasaklanmalı mı?

Yahudiler, büyücüler, metafizikçiler

Patlıcan, domates ve biber

– Patlıcan yenilebilir türler arasında mı?
– Patlıcan sağlığa yararlı mı zararlı mı?
– Patlıcan neden acı?
– Patlıcan neden çabuk kararıyor?
– Patlıcanda neden nikotin var?
– Patlıcan, psikiyatrinin konusu mu?
– Patlıcan ve davranış bozuklukları
– Patlıcandan uyuşturucu elde edilebilir mi?
– Patlıcan bize ne zaman ve nereden geldi?
– Barış Manço aslında kimdi ve maksadı ne idi?
– “Domates, biber, patlıcan” şarkısı ile
kimlere nasıl yönlendirmeler yapıldı?
– Yüzlerce hatta binlerce yıl önce de
zihin kontrol saldırıları var mıydı?
– Satanist metafizikçiler neler yer ve içerler?
– Domates, biber ve patlıcanın ortak noktaları neler?
– Patlıcan, domates ve biber yasaklanmalı mı?
– Dünyanın yüksek sağlık kurumları neden sessizler?

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Tamamen çökertilecek


Türkiye’de organ kaçakçılığı işi ve çeteleri tamamen çökertilecek.

Türkiye’yi bilerek, isteyerek, tepeden gelen talimatlar icabı mali, dini, ruhi ve sosyal krizler içinde tutuyorlar. Yanı sıra bilerek eğitme ve öğretme sistemini yerlerde süründürüyorlar ama buna rağmen bilerek/isteyerek tıp sahasında Türkiye’nin çok iyi yerde olmasını sağlıyorlar.

Bilerek hastahaneler zincirleri ile dolu bir Türkiye inşa ediyorlar. Bununla pek çok şeyi hedefliyorlar ama bu hedeflerden biri de organ işlerini sorunsuz ve “daha düşük maliyetlerle” yapabilmek. Bir işi yaparken, yapılan işlerden, daha yüksek meblağda para kazanmak.

Milletler arası organ kaçakçılığı sisteminin Türkiye ayağında (ki bu sistemde merkez ülkenin Türkiye olduğu görülüyor) çalıştırılan çoğu kişiye ve tesise/hastahaneye Türkiye piyasasına ve para birimine göre paralar veriliyor, masraflar yapılıyor. On milyondan fazla sözde mültecinin ısrarla Türkiye’de tutulmaya çalışılmasının arkasındaki en sarsıcı gerçeklerden biri de bu ve bol bol organ bulabiliyorlar. Bol organ verici ya da kaçırılarak organları alınan kişi bulunabildiği gibi… Bir yandan da Türkiye içinde bu insanların organlarını sorunsuz şekilde çıkartıp sevk edebilecek alıcı doktorları, hastahaneleri ve aracı diğer kişileri/sistemleri bulabiliyorlar ve düşük masraflarla bu sistemi işletmiş oluyorlar. Hatta nakliye kısmında bile kendi piyasalarına kıyasla çok düşük maliyetlerle çalışabiliyorlar. Daha başka kara para sahalarında da Türkiye’nin böyle mali krizlerde olması işlerine geliyor. Hükumetin ve siyasi partilerin tamamı da Londra merkezli bu sisteme çalışınca, milleti oyalamak için sürekli danışıklı dövüşünce, bu Türkiye nasıl düzelsin… Bu kısma takılanlar, kabullenemeyenler hala kaldıysa, hemen Sabetaycı gizli Yahudi Meral Akşener’e “Sen mafya anası mısın? Organ işlerine kadar kara paranın içinde misin? Çok sayıda gizli servis ve mafya ile bağlantılı mısın?” diye sorarak işe başlasınlar. Cevaplarını bana aktarsınlar, itiraf etmez de yalanlar uydurursa, hemen karşılığını vereceğim. Onların “Atatürkçülük, cumhuriyet, laiklik, çağdaşlık” dediği sistemin aslında ne olduğunu somut delilleri ile insanlığın gözleri önüne sereceğim. Hatta isteyenler beni hemen Meral Akşener’le ve hatta aynı sistemin içinde aynı işleri yapan Kemal Kılıçdaroğlu ve altılı masanın diğer sözde liderleri ile ve ayrıca Ümit Özdağ gibi sözde muhalif isimlerle de karşı karşıya getirebilirler.

Bu organlar, parası daha değerli Batı ülkelerine gidince, bir işten kazanılan para böylelikle birkaç mislinden, onlarca misline kadar artabiliyor. Yani dünya genelinde bir kara para işi yapılırken, bu işte kullanılacak olan ülkelerin hükumetlerini, kanunlarını, eğitme ve öğretme sistemini, adalet sistemini, mali ve sosyal yapılarını kendilerine göre ayarlıyorlar. Bunu mason teşkilatı üzerinden örgütlenerek yapıyorlar.

Türkiye’de her şey kötüye hatta felakete doğru giderken, birkaç sektör gibi tıbbın da bu denli gelişmiş olması, yayılmış olması, bir kısmı hakikaten mesleğinde çok iyi seviyede olan bol bol tıp personelinin yetiştirilmiş olması, Ankebut Ağı’nın bir projesi ve aynı zamanda tıbbı bir yüksek gelir kapısı haline getirenler de yine bunlar… Bu sistemi kurmuşken sadece organ kaçakçılığında kullanmıyorlar. Son yıllarda Türkiye’de normal doğum neredeyse yapılmaz oldu. Sırf bu sistem daha fazla kazansın diye, hiç gerek yokken, yüksek sayıda kadın bıçak altına alınarak doğum yaptırıldı. Bu sırada sağlıkları da darbe aldı, cüzdanları da darbe aldı. Devletin hazinesi, sigorta sistemi de gereksiz paralar ödedi, ödüyor. Yine aynı sistemin elinde olan ilaç sektörü de ayrıca beslendi. Daha bunun gibi onlarca tıp kaleminde akıl almaz bir israf, nitelikli dolandırıcılık çarkı dönüyor, paralar İngiltere merkezli insanlık düşmanı sistemin unsurları olan ülkelere ve mafyalara akıyor. Elbette ki bunlara çalışan hükumetlerin bakanları ve başkanları da paylarına düşen paraları ya da taşınmazları alıyorlar.

Bunların, hemen her şeyde, daha soruşturma bile yapılmadan vatandaşları suçlamaları, doktorları ve hastahaneleri kollamaları… Halkın büyük tepkilerine rağmen basın/medyayı hatta kanunları bile hukuksuzca doktorlardan yana ayarlamaları hep bu arka plandaki insanlık dışı kara para sistemiyle bağlantılı… Bu kısma takılan ve bana inanmayanlar hala kaldıysa, hemen Hürriyet, Milliyet, Sabah, Sözcü diye bir başlasınlar, hükumet yandaşı görünen ya da karşıtı görünen ve ilk akla gelen bütün ana akım gazetelere ve TV kanallarına gitsinler, sahipleri gibi gösterilen gizli servis elemanlarına ve ayrıca genel yayın müdürlerine bu soruları sorsunlar. Lakin görüşmeleri sesli ve görüntülü kayıt altına alıp, inkar edenin kayıtlarını bana göndersinler. Ben önce o inkar görüntülerini bütün dünyaya paylaşacağım ve ardından somut ve çok sayıda delilleri peş peşe paylaşacağım. Tek tek dosyalarını açacığım, çünkü artık vakti geldi…

Son zamanlarda ve günümüzde, Mehmet Haberal bu dengelerde büyük payı olan bir kişi. Türkiye’nin dünya genelinde sözde yasal organ nakli işlerinde en önde adı geçen ülkelerden olması, organ nakil tekniklerinde dünyada en iyi tekniklere ulaşmış olması, hatta dünyanın en önde gelen ülkelerini geride bırakmış olması ve bu kısımlarda hep Mehmet Haberal’ın adının geçmesi, hepsi bu büyük ve şeytani projenin bazı kısımları…

Bu, sadece tıp sahasında böyle değil, sivil havacılığın Türkiye’de son dönemde birden ve çok ileri seviyede güçlendirilmiş olmasından tutalım da farklı farklı sahalara kadar, olağan akışa ters ve tuhaf hadiselerin/gelişmelerin arkasında hep bu milletler arası ve insanlık düşmanı satanist sistem yani Ankebut Ağı var.

Herkes bilsin ki o sözde mülteciler de Türkiye’den hemen gönderilecek, söz konusu organ kaçakçılığı sistemi de tamamen çökertilecek ve çok kısa süre sonra organ naklinin yasal görülen hali/kısmı bile Türkiye genelinde tamamen yasaklanacak. Zaten hala dünyada gerçek bir organ nakli sistemi yok. İnsanlık henüz organ naklini başaramadı, yapamadı. Kimsenin vücudu, başka bir insanın organını kabul etmiyor. Tıp sahasında bu çetenin uydurduğu ve yaydığı bu yalan da çökertilecek. Hem de şaşılacak kadar kısa süre sonra ve aniden…

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

Son dönemecin son kısmındayız


Bütün Türk/İslam dünyasına şu müjdeyi vermek istiyorum ki karşımızda artık doğru düzgün bir Ankebut Ağı unsuru kalmadı.

Son bir hafta içerisinde dünyanın dört bir yanında peş peşe “sessiz zaferler” kazandık. Ankebut Ağı bütünüyle perişan halde. Kontrolündeki ülkeler/liderler, sorunlar yığınıyla mücadele etmeye çabalıyorlar. Eski havalarından eser yok şimdi. Bütün planlarını, kararlarını yeniden, yeniden ve yeniden çalışıyorlar. Ne yapabileceklerini bile bilemiyorlar ki o şartlarda nasıl planlar yapsınlar, kararlar alsınlar ve yapıp alsalar neye yarar. Bu halleri, bazı yerlerde silahlı çatışmalar yaşanmasına sebep olabilir ama onlar da neticede bize yarar. Üstelik silahlı çatışmalardan da kaçınıyorlar, kaçınmak zorundalar. Başta paraları yok. Mali krizleri görünenin çok çok üzerinde… Birkaç haftaya kadar iyice kontrolü kaybedecekler. Sonra doğru düzgün orduları da yok. Ne uğruna savaşacakları bir değerleri var, ne savaşabilecek askerleri var, ne de ihtiyaç duydukları askeri araçları, cihazları ve mühimmatları var.

Tayyip, Bohçalı ve ortak çeteleri artık tamamen hükümsüz kaldılar. Hain Ankara hükumetini istesek şimdi açıkça da ezer, siler, yok ederiz. Bunu bu güne kadar yüzlerce kere yapabilirdik ama sonrasında iktidarda kalmamız çok zor olurdu. Dünyadan tarafların da artık buna mani olma hatta direnme gücü yok. Artık hem indirebilir hem de dünya dengelerini daha da lehimize olacak şekilde ayarlayarak iktidarda kalabiliriz. Üstelik çok kısa zamanda ülkemizi ve müttefiklerimizi adeta uçuşa geçirebiliriz.

Çin’e ve onunla bağlantılı her tarafa, her şeye çok dikkat edilmeli. Çok kısa süre sonra daha büyük, şiddetli ve görülür şekilde savrulacak o Çin… Peşinden pek çok tarafı da savuracak. Pek çok sahada krizleri aynı anda yaşayacak ve taşıyamayacak. Kimse, Haberal ve yakın çetesi bile, Çin ile Rusya’yı kontrolünde tutamayacak. Haberal’ı ayaklarından asmaya başladım bile… Çin ve Rus halkları için de önce çok sıkıntılı, sonra çok iyi zamanlar geliyor. Eğer isterlerse, bu işlerin sonunda onlar da Ankebut Ağının zulmünden kurtulabilecekler. Lakin siyasi haritalar ve uygulamalar sil baştan düzenlenmiş olacak…

Afrika’da kartlar yeniden karılıyor. Afrika’da İstanbul’la beraber yoluna devam etmek isteyen çok liderler ve toplumlar var. Afrika’yı da Ankebut Ağının zulmünden kurtaracağız. Afrika ile birlikte kazanacağız. Son bir hafta içinde yaşananlar, Ankebut Ağının dünya genelindeki terör örgütlerinin de iyice afallamasına sebep oldu, oluyor. Kara para dengeleri daha da daha da çöküyor.

İran’da işler çok iyi gidiyor. Güney Azerbaycan bizim toprağımız ve Türkiye’ye dahil olacak. Peşinden Irak ve Yunanistan da Türkiye’ye dahil olacak. Miçotakis’in “Türkiye’nin karşısında sadece Yunanistan yok, AB ve NATO var” mealindeki konuşması, her şeyin açıkça itirafı. Biz hiçbir zaman Avrupa’dan ve NATO’dan görülmedik. Hep kullanıldık, basitçe harcandık ve son süreçte gayr-i resmi şekilde de olsa bu teşkilatlara sırtımızı döndük. Tam da zamanında döndük. Bundan sonra yönümüz öncelikle doğuya dönük olacak. Batı, kendi felaketleriyle boğuşurken, sıkıntılarını başta Türkiye olmak üzere doğudan hiçbir tarafa yansıtmamaları ve kendi pisliklerinde boğulmaları üzerine şimdiden planlar kuracağız. Tekrar ediyorum ki kısa süre sonra Avrupa’dan Türkiye’ye toplu göçler başlamasına karşı bile şimdiden tedbirli olacağız.

İsrail çaresizlikten kuduruyor. Bundan sonra Türkiye’deki terör faaliyetlerinin, kara paracılığın, borsa yönlendirmelerinin, ihanetlerin, sömürülerin ve daha başka sorunların arkasında İsrail denilen şer merkezinin de olduğu somut bir şekilde insanlığın gözleri önüne serilecek. Sosyal medya medyumlarının bazılarının görüp de açıkça ifade ettiği gibi, bu sürecin sonunda ortada İsrail denilen bir şey kalmayacak. O kadim toprağımızı da ülkemize dahil edeceğiz. Bu da terörle, kanla, kara parayla, zulümle doldurulmuş Türkiye’nin ve dünyanın iyice nefes almasını sağlayacak.

Suni enerji krizini devam ettirmek için direnen taraflar da boşa direniyorlar. Suni kuraklık, kıtlık projesi için de boşa direniyorlar. Gerekiyorsa daha sert ve yıkıcı hamleler de yapacağım ve kimsenin dünyanın genelinde kuraklık, kıtlık, açlık şartları oluşturmasına izin vermeyeceğim. Bir biyonik robot olan Bill Gates bile şimdiden oyundan düşmüş oldu. Onlarca senedir titizlikle uygulanan bu yönlü planlar, birden ve yıkıcı/bitirici darbeler almaya başladı. Sahanın vaziyetine göre gerekiyorsa kısa sürede daha da ağır darbeler vuracağım.

Bir danışıklı dövüş olan Rusya-Ukrayna sözde savaşı vesilesiyle yapılan her türlü kara para işlerini ani ve sert müdahalelerle baltalayacağım. İnsan, uyuşturucu, silah başta olmak üzere her türlü kaçakçılığın önü kesilecek.

Rusya’ya bu güne kadar nasıl davrandığım herkesin gözleri önünde. Her şeye rağmen başlarındaki hainleri ezmediler, indirmediler ve göre göre felaketlere sürükleniyorlar. Ben artık Rusya’nın parçalanması sürecini de hızlandıracağım. Oralardaki müslim ya da gayr-i müslim bütün unsurların hürriyetlerine kavuşmalarını sağlayacağım.

Anlatılacak o kadar çok şey var ki sesli anlatsam bile saatler sürer. Şunu açıkça ifade ederek bitireyim: son dönemecin son kısmındayız ve Türkiye’de artık pek çok yere somut şekilde, açıkça herkesin gördüğü şekilde müdahaleler yaptıracağım. Ardından bütün Türkiye’yi resmen de elimize alacağız. Ve bunu yaptıktan sonra dünyadaki tarafların nasıl da çaresiz kaldıklarını, nasıl da İstanbul’a koşup anlaşacaklarını göreceğiz. Devletin başına resmen ben geçmeyeceğim ama devletimiz kısa sürede Emir Timur’un devletini bile geçecek.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi