An meselesi

(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasındaki paylaşımlarının yayınlanmış halidir)

Ceza evinde iken, Soysuz’larla bağlantılı olan ceza evi idaresinin onca direnişine rağmen koğuş “patlattığım” günler geldi aklıma… Adalet sisteminin ve bütünüyle devletin, çetelerin elinde olduğu, karşıma geçirildiği günler…

O koğuş patlamasın, orada adalet, huzur, sükun olmasın ve başım beladan kurtulmasın, böylelikle bir daha dışarıyı hiç görmeyeyim diye, birkaç devletin gücü seferber edilmişti. Lakin yine de patlatmıştım/dağıtmıştım o koğuşu ve burnum bile kanamadan çıkmıştım. İçimden bir ses “Şu Türkiye’yi kendilerinin zan eden İngiltere piyonu kriptoların siyasi partilerinin ortalama birer saatte nasıl patlatılabileceğini de cihana göster. Türk düşmanı kaç devletin hesapları bozulursa bozulsun. Sahada da kimler altta kalırsa canları çıksın…

Hiç dert etme. İşe de Zafer Partisi denilen organize suç, terör ve ihanet örgütünden başla. Sonra altılı çeteye geçip yukarıya doğru devam et. Türkiye’de tek bir gerçek siyasi parti ve siyasi lider olmadığını, herkesin danışıklı olduğunu bütün dünya görsün…

Konu en kısa yoldan George Soros’a da çıksın. Ümit’in -yıktırmayacağız- dediği “cumhuriyet”in ne demek olduğunu da bütün insanlık görsün“ diyor. Diğer ses de “Azıcık daha bekle, hala tam vakti gelmedi” diyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın