Türkiye’deki Suriyeli sözde mültecilerden tutulsun da Afganlara, Pakistanlılara, Bangladeşlilere, Afrikalılara kadar bütün sözde mülteciler, Türkiye’den topluca sınır dışı edilecekler. Uzun süreye de yayılmayacak, pılısını pırtısını toplayan birkaç güne kendisi çekip gidecek, gitmeyenler ise ülkeye giriş yaptıkları yerden birkaç gün içinde dışarı atılacaklar. Hepsi bu… Bir anda bir huzur, bir rahatlama gelecek vatanımıza. Türlü türlü ciddi sorun o anlardan kökünden çözülmeye başlayacak. Söz konusu sözde mültecilerin, ülkelerinden geçerek ülkemize girmesine aracılık yapan, göz yuman, bundan menfaat elde eden devletlerden de çok yüksek meblağda tazminat talep edeceğiz. Söz konusu milyonlarca onursuzu sınırlarından içeri geri almamak yönünde irade gösterirlerse de askeri çatışma tercihi dahil her şeyi kesinlikle yapacağız. Türkiye’ye doğru nasıl geçirdilerse bu milyonlarca kişiyi, geri dönüş yolunda da öyle izin ve destek verecekler. Bunu yapmak zorundalar.
Batılı devletler hala bu yapacaklarımıza mani olmaya çalışırlarsa, kimin hangi sınırdan Türkiye’ye girdiğine bakılmadan sözde mültecilerin hepsi birden Avrupa yönüne sürülecekler. Denizden mi, havadan mı, karadan mı, uçarak mı, yeraltından mı, nasıl gidiyorlarsa gitsinler. İzin verilecek, göz yumulacak hatta teşvik edilecekler. Yeter ki batı yönüne doğru gitsinler. Zaten topluca bitik vaziyetteler, bakalım milyonlarca bedavacı onursuza kaç gün bakabilirler.
Bunlar yapılırken, Doğu Türkistanlılar hariç tutulacaklar. Doğu Türkistanlıların hakikaten kabul edilebilir mazeretleri var ve gelenlerin çoğu zararsız, onurlu, vatanını dert edinen kişiler. Doğu Türkistanlılar haricinde bu işin başka istisnası olmayacak. Kırım Tatarlarından son dönemde gelenler bile geri gönderilecekler. Vatanlarında kalıp topraklarını müdafaa edecekler. İyice zaruret olmadan harpten kaçmak, mücadeleden kaçmak, vatan müdafaasından kaçmak suçtur, ayıptır, günahtır, onursuzluktur.
Türkiye çok yakında Kuzey Irak denilen topraklarını, Güney Azerbaycan denilen topraklarını ve daha başka yerleri de sınırlarına dahil edecek ama o vakit bile toplu nüfus akışına/göçüne, kısa sürede topluca yer değiştirmeye asla izin verilmeyecek.
Şu anda ülkemizde bulunan on milyondan fazla sözde mülteci sınır dışı edilirken de müslim, gayr-i müslim ayrımı yapılmayacak. Gizli ya da açık kimlikli Ermeni, gizli ya da açık kimlikli Yahudi, gizli ya da açık kimlikli Ezidi, gizli ya da açık kimlikli Süryani, gizli ya da açık kimlikli Şii ya da bilmem ne ayrımı yapılmayacak. “Sünniyim” diyenler en baştan gönderilecekler. Gerçek Sünni Müslümanlar vatanlarını, topraklarını terk etmezler ve etmediler. Suriye’de gerçek Sünniler Esed’in yanında yer aldılar ve hala rejimle birlikte Suriye’yi savunuyorlar.
Türkiye’deki onursuzlar arasından sözde vatandaşlık verilmişler de yukarıda konu olanlarla aynı zamanda, aynı muameleyi görerek gidecekler. Geride malları, mülkleri kalacaksa da sorun değil, derhal Türkiye’nin hazinesine dahil edilecekler. Bu milletin sırtından bu kadar sene onursuzca beslendiler, bu millete türlü haksızlıklar yapılırken onlara türlü ayrıcalıklar tanındı, muafiyetler tanındı, paralar bile verildi. Burada çer çöp üç beş parça bir şeyleri kalırsa ve hazineye dahil edilirse, yine de milletimize olan büyük borçlarının milyonda birini bile ödemeden gitmiş olurlar ve yine de bir haksızlığa uğramış olmazlar.
Sizden, bizden, ocu, bucu, şucu, şöyleydi, böyleydi yok… Gidecekler, hepsi de geldikleri gibi gidecekler. Üç kuruş para verip Türkiye’den mülk alarak sözde vatandaş olmuşlar bile gidecekler. Bütün ülkelere açıkça duyurdum, bu şekilde vatandaşı olan ülkeler, o türlü vatandaşlarını gerekiyorsa tek tek görüşerek ikaz etsinler ve geri çeksinler. Buralar çok karışacak ve çok canlar yanacak. Ben AKPKK isimli organize suç, terör ve ihanet örgütünün dağıttığı vatandaşlıkları tanımıyorum. Attıkları imzalar Türkiye’nin lehine ise tamam, aleyhine ise tanımıyorum. Aleyhte atılan imzaların hepsi hükümsüz sayılacak ve konuların muhatapları olan kişilerle, gruplarla, ülkelerle, şirketlerle yeniden oturulup anlaşılacak ya da çatışılacak. Benim ülkemde vatandaşlık parayla satın alınamaz. İcap eden her zaman onurlu bir duruşla vatanını savunan, toprağını, namusunu savunan bir milletiz. Vatanımız, toprağımız, onursuzlara peşkeş çekilemez. Vatanımızı açıkça işgal etme teşebbüslerine nasıl direniyorsak, örtülü/sinsi şekilde işgal etme ya da elimizden alma teşebbüslerine de aynı şuurla, aynı şiddetle, aynı silahlı mücadeleyle karşılık verme hakkımız değil, vazifemiz var. Biz vazifelerimizi muhakkak ki ifa ederiz.
| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi