İngiltere dize getirildi. Artık kısa vadeli hedeflerime çok daha yakınım. Uygun vakti kolluyorum. Uygun vakit geldiğinde sert bir Mfs yumruğu atarak, oyun henüz bitmeden Kraliçe’yi, Kraliyet ailesini ve bütünüyle İngiltere’yi tek hamlede nakavt edeceğim. Lakin öncesinde ABD var. O insanlık düşmanı Bidon’u da o Kamala denilen pislik herifi de hak ettikleri hallere düşüreceğim. O dünyanın en şeytani kabinesindeki milliyeti ve cinsiyeti bile belirsiz tiplerin feci akıbetleriyle tarihe geçmelerini sağlayacağım. Acınası hallere düşe düşe oyundan düşecekler.
Suriye meselesinde kararlılığımdan taviz vermeyeceğim. Kaç kez söyledim, sürekli tekrara girdim ama yine de anlamadılar. Gerçi anlamadılar demek de doğru değil, anlamak, kabullenmek istemediler. Ordumuz Suriye’de oldukça, on milyondan fazla sözde mülteci Türkiye’de durdukça, ben kimseye rahat, huzur vermeyeceğim. Para kazanma, iktidarda kalma imkanı vermeyeceğim. Gerekiyorsa onlarca hükumeti peş peşe devireceğim. Gerekiyorsa onlarca dev holdingi batıracağım. Bu arada daha önce bana inanmayan bazı kişilerin, son yaşananlardan sonra şok halinden çıkamadıklarını görüyorum. Sevgili günlük, ben bu insanları hiç anlamadım, anlamıyorum. Her şeyi baştan, bazen aylar, bazen yıllar öncesinden haber verdiğim halde her defasında aynı hale nasıl düşebiliyorlar, hiç bilmiyorum.
Bu arada bu güne kadar görülmemiş kaliteye, özelliklere ve buna rağmen uygun fiyata sahip arabaları imal etmek için hala Hindistan’la çalışmayı düşünüyorum. Orada da iktidarın resmen kimin elinde olduğu bir yerden sonra pek mühim değil. Koca Hindistan’ın iç grupları ile artık somut bağlantılar da kurmam gerektiğinin farkındayım. Orayı ziraat ve hayvancılığın belli başlı merkezlerinden de yapacağım ama kararsızım. Öncelikle deniz üstünde ziraat yapmak da bana çok mantıklı, verimli, kolay, daha hızlı ve daha çok kazandıran bir sistem olarak görünüyor. Aslında Akdeniz’de yapacaktım bu işi ama son zamanlarda projelerde bazı ince değişiklikler olunca Karadeniz’i tercih eder oldum. Bana dalgalı, duruşu/kararları değişip duran idareciler, hükumetler, iş adamları lazım değil ama dalgalı denizler lazım…
Sevgili günlük! Sence, FETÖ’cü denile denile ceza evlerine atılan ve türlü türlü haksızlıklara maruz kalan masumları müdafaa gayretim, yanlış mı anlaşıldı? Ben, FETÖ denilen teşkilatın en tepe noktasındaki hakiki FETÖ’cüleri, Kraliçe’nin piyonlarını neden müdafaa edeyim ve onlara neden meydan vereyim. Ben insanlara derdimi neden anlatamıyorum sevgili günlük? Aslında her şeyi de en açık şekliyle ve tekrarla yazıyorum.
Neyse, anlatılacak çok şey var, önceden söylediğim gibi aslında hareketli günler yaşanıyor dünya genelinde ve yapacak çok işlerim var, bu günlük de tarihe bu kadar not düşüyorum.
19 Ağustos 2022 Cuma
| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi