“Buraya kadardı. Tayyip’i artık devirelim”


Şu masonlarda da hiç güç kalmadı. Sık sık toplantılar yapıp “Buraya kadardı. Tayyip’i artık devirelim” diyorlar, sonrası yok.

Herkese açık şekilde “Devirsinler, kırmızı çizgilerime dikkat etsinler, bizden yana sorun yok” da dedim ama hala benden ve benimle hareket eden taraflardan çekiniyorlar. Oysa hareket tarzımın temelinde manevi yönler olduğunu kaç tekrarla konu ettim. Hala neye şaşıyorlar, anlamıyorum.

Tayyip her şeyi çoktan hak etti, ediyor ama bu milletin çoğunluğu iyi bir idareciyi hak etmedi. Dini cihetten bakarsak bu milletin daha çok çekeceği var. Müstahak olanlar ne çekeceklerse çekerler ama bizler yolumuza bakacağız. Onların belalarını buldukları zamandan sonraki Türkiye’yi ve dünyayı hazırlamaya devam edeceğiz.

O Tayyip de iflah olmaz. Ne halt ettiği, edeceği belli değil. Her zamanki gibi, biraz oyalayarak, biraz ileri adımlar atarak, ya kasten geç kalarak, ya ihanet ederek, ya korkup çekinerek ve böylelikle her şeyi her zaman bir şekilde berbat ederek yoluna bakacağını düşünüyor olmalı. Bu yaptığına “Zaman kazanmak ve denge siyaseti” mi diyor bilmiyorum ve ilgilenmiyorum ama Tayyip, bütün tarafların önünde büyük ve gereksiz bir engel.

Dünyanın başkenti İstanbul olmuş. Dünya genelinde bunca dengeler kuruyorum, hamleler yapıyorum ve Tayyip bunların hiçbirine ayak uydurmuyor ve uydurmak istediği zamanlarda da uyduramıyor. Sağlığı da çapı da çetesi de bu işlere yetemiyor. Son süreçte Kraliçe’nin emriyle Suriye’ye ordumuzu göndermeye çok uğraştı ve ülkeyi en ileri seviyede gerdi. Şimdi bile fırsat bulsa BOP’u kurtarmak için Suriye’ye ordumuzu gönderecek. Hala sözde mülteciler duruyorlar buralarda… Yaptığı yanlışları sıralamak, uzun yazı tutar. Hala üç kuruş kara paraya endeksli bir siyaset yapmaya oynuyor. Sevk ettiğim yöne ciddiyetle gitseydi şu anlarda trilyonlarca dolarla oynuyordu.

Dünya genelinde dengeler bu kadar gerilirken ve değişirken Türkiye’nin “resmen” Tayyip’in kontrolünde olması, Türkiye’ye büyük zarar ettiriyor ve Türkiye’yi büyük tehlikelere düşürüyor. Bizi de gereksiz yere geriyor. İstemediğimiz şeyler yapmaya zorluyor. Kaçıncı defadır çok büyük emeklerle, sabırla, gayretle ne kadar büyük kapılar açıyorum ama şu herif açık kapılara kilitler arıyor. Şu herifi ayara çekmeye çalışmaktan, arkasını toplamaktan, tehlikelerden çıkartmaktan yoruldum. Çok uzun süre önce demiştim herkese açık olarak “Tayyip! Açtığım yolda yürüseydin, şimdi dünyanın en güçlü üç liderinden biriydin” diye… Mütevazı olmuştum. Aslında birinci lideri olurdu. O hala bir yandan da Kraliçe’nin emrinde kalmaya oynuyor. Benden yana olmayan, en azından benimle ortak menfaatlerde buluşmayan, bertaraf olmalı.

Bizim kaybedecek zamanımız yok. Biz ABD’yi, İngiltere’yi ve ısrarla İngiltere’nin emrinde kalan Çin’i peş peşe yıkmaya oynuyoruz. Aldığımız mesafeyi de herkes görüyor. Dünyada hiç kimsenin beklemediği, öngöremediği gelişmeler olacak. Önümüzde çok hareketli günler, haftalar, aylar var. Neler neler olacak. Türkiye’nin bu süreçte bu kadar oynak biri ile idare edilmeye çalışılması vahim tehlikeler doğuracak. Vahim krizlere sebep olacak.

Yani en açık şekilde diyorum ki Tayyip’in devrilmesi bana da uyar. Çünkü Türkiye’nin menfaatlerine de uyuyor. İyice hareketlendirelim şu dünya siyasetini. Bu vesile ile masonlar arasından aklı-ı selim davrananlarda biraz güç ve para kazanabilirler.

Ayrıca, bence Tayyip’i ve çetesini indirmenin en temiz ve en sıkıntısız yolu, Tayyip’i hastahaneye kaldırmak olur. Beden sağlığının çok kötü halde olmasının üstüne akıl ve ruh sağlığının iyi olmadığı halka üç beş gün anlatılır, kamuoyu oluşturulur ve görevinden sakince alınır. O gün Türk Lirası döviz karşısında ciddi seviyede değer bile kazanır. Halkın, esnafın arasından birbirlerine ikramlar dağıtanlar da çok olur.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın