Geliyor, geliyor

Kafamda birkaç ihtimal oluştu ama şairin bu paylaşımı ile tam olarak hangi mesajı verdiğine, tam olarak ne demek istediğine emin olamadım. Aslında pek de takılmadım. Elon Musk suretinde imal edilmiş olan biyonik robotun içinde hala kadın bir yeşil uzaylı mı var, bu hususta güncel istihbarat sahibi de değilim ama “Acaba, kadınsı refleksler mi bunlar” diye de sorguladım.

Bütün ihtimallere karşılılık olarak söylemem gereken şeyler aslında aynı:

1- Ne olursa olsun, hz. Fatih’in zamanında olduğu gibi yeni bir çağ açılıyor ve buna kimse mani olamaz.

2- Ben ölmedim, ölmüyorum, ölmeyeceğim ve hizmetime devam edeceğim.

3- Benim mekanım ve etrafım, Poseidon teknolojisinin çok ama çok ötesinde bir teknoloji ile korunuyor.

4- Şoklarını anlıyorum, onlar için üzülmüyorum, onlara kıymet vermiyorum. Herkes müstahak olduğunu yaşıyor.

5- Bir ihtimal var ki ben birkaç asır daha bu dünyada kalabilir, ölmeyebilirim.



6- Geçen defa ses kaydıyla Kaf dağını (Van Allen kuşağını) anlatmıştım. Hemen peşinden Disney’in logosunda gök yüzündeki çembere dikkat çekmiş ve deccalden bahsemişti. Dünyada gizlice yaşayan uzaylıların inançları, fikirleri ile de fazlaca ilgilenmiyorum. Lakin anlaşılan o ki bu dünyadan çıkıp gidememek, buraya hapsolmuş bir halde ve hızla sahaya inmekte olan Mfs’ye rağmen bu dünyada yaşamak da uzaylı türlerin ruh hallerini iyice sarsmış. Anlaşılan o ki aralarından bazıları, diğerlerinin mışıl mışıl uyuduğunu, gelişmeleri doğru şekilde değerlendiremediğini ve gereken mücadeleleri vermediğini düşünüyorlar.

7- Elon Musk görünüşlü biyonik robot Twitter’ı alıyordu, o iş ne oldu? Alamayacak mı artık? Ya da alsa bile elinde patlayacağına mı emin oldu? Gündemi değiştirmesi ve bu başarısızlıklarını unutturması mı gerekiyor?

8- Yayınımın üzerine bir gün bile geçmeden paylaştığı bu karikatür, ilk bakışta batı/Hristiyan aleminin, daha detaylı bakışta ise onları oyuncak etmiş uzaylı türlerin korkularını en açık şekilde gözler önüne seriyor.

9- Sadece batı/Hristiyan alemi değil, Yahudi/İsrail alemi de aynı dehşetli korku halini yaşıyor ve bunu gizleyemiyor. Bu defa da İstanbul’daki İsraillilere “Otellerinizden çıkmayın ve kapılarınızı iyice kapatın” dediler. Sanki MİT’in, Mossad’ın ve CIA’nın yan kuruluşu olduğunu bütün dünya öğrenmedi. Sanki İranlılar Türkiye’de görünmezlik kalkanı ile geziyorlar. Sanki İstanbul’dan başka yerlerde, mesela Antalya’da, Bodrum’da, Ankara’da ve daha onlarca ilimizde İsrailliler yok.

10 ve son: Yahudilerin, Masonların, Satanistlerin ve uzaylı türlerin korku dolu halleri, panik dolu halleri aynı mesajları veriyor… Bütün astrologlar, bütün medyumlar/kahinler, bütün aklı başında analiz yapan uzmanlar/siyasetçiler aynı şeyi görüyorlar/söylüyorlar: Karşı konulması mümkün olmayacak bir güçle Türkler geliyorlar. Yeni bir Zülkarneyn devri geliyor. Bu, öyle bir geliş ki Poseidon bile yol kesemiyor, kesemeyecek.

Mehmet Fahri İstanbullu | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın