Son çarelerini denerlerken, kendilerini açık ediyorlar. Acizlikleri ve sona geldikleri iyice gözler önüne çıkıyor.
Bölgedeki Ermeni terör örgütlerinden PKK/YPG’nin bilinen liderlerinden biri olan Mazlum Kobani, yine aynı terör örgütünün bilinmeyen ve baş liderlerinden biri olan Tayyip Erdoğan’a, büyük bir taktik destek verdi ve son çare olarak ona meydanı açmak istedi.

Kraliçe’nin, Biden’ın, batı/NATO cephesinin, türlü Türk ve İslam düşmanlarının, türlü BOP’çuların talimatlarıyla Suriye’ye ordumuzla operasyon yapmaya kalkan ama İstanbul’un iradesine çarpan ve bu defa kendini bitiren Tayyip’i, hala boşuna pohpohluyorlar. Hala orta oyunu gibi basit basit hamlelerle ona meydan açmak istiyorlar ve ellerindeki diğer piyonları da böylelikle harcıyorlar, bitiriyorlar.

Tayyip bile kendinden ümidi kesmişken, hala Tayyip’ten umutları var. Hala bütün ümitlerini Tayyip’ten yana tutuyorlar. Çünkü dünya insanlığına bu güne kadar aksi şekilde gösterilmiş olsa da batı/NATO çetesi aslında bu derece çaresiz, güçsüz ve batak vaziyette. Kara paraları kesildikçe de iyice güçsüz ve çaresiz kalıyorlar. Başka şansları da yok, hala Tayyip’in üzerine oynamak zorundalar. Hala Tayyip, Bohçalı, Hulusi Akar, Yaşar Güler başta olmak üzere, o bilinen piyonları üzerinden Türk ordusunu Suriye’ye göndermeyi denemek zorundalar.

Suriye’den İsrail’e, İngiltere’ye, ABD’ye, AKPKK’ye ve bütünüyle batı/NATO çetesine akan kara ve kanlı paralar kesilmesin diye… BOP yani Büyük İsrail projesi Suriye’de tamamen bataklığa gömülmesin diye çok endişeliler ve bir şeyler yapmalılar. Şu ana kadar onlarca büyük ve sert hamle yapmaları gerekiyordu, ABD başta olmak üzere hepsi de süt dökmüş kedi gibiler. Son çare olarak, danışıklı dövüşlerde risklere girerek, adamlarını açık ederek çıkışlar yaptırıyorlar.
Tayyip’i son olarak pohpohlayanlardan, Tayyip’le çatışıyormuş gibi görünerek ona şu çaresiz kaldığı anda meydan açmaya çalışanlardan, BOP çerçevesinde Suriye’ye yapacakları bu operasyonda Tayyip’e kamuoyu desteği sağlamaya çalışanlardan biri de Mazlum Kobani oldu.

Bu güne kadar da Tayyip’le danışıklı dövüşen Mazlum Kobani, herkesin her şeyi anlamasını sağlayacak çok gereksiz bir hamle yapmak zorunda kaldı. Adeta bir kamikaze dalışı yaptı. Kara paracı, katliamcı, insan ve organ taciri, uyuşturucu taciri, ABD/NATO piyonu, insan öldürmekten zevk alan bir insan şeytanı olan Ermeni Mazlum Kobani, çoluk çocuğun bile anlayabileceği kadar açıklar vermek pahasına, son şansını da denedi ve kendisiyle birlikte YPG’yi de bitirdi.

Suriye’de kimin kazandığı çoktan netleşmişken… İstanbul gücünü bütün dünyaya göstermişken… Batı/NATO çetesini adeta gömüp geçmişken… Suriye’de askeri dengeler bir anda tersine dönmüşken…. Bundan sonrasında Tayyip’in yapabileceği hiçbir şey yokken ve ordumuzu haince maksatlarla Suriye’ye gönderemeyeceği kesinleşmişken… Evet, manzara çoktan böyle iken, bu şarlarda bile, Ermeni teröristlerden biri olan Mazlum Kobani’yi de Ermeni terör örgütlerinden biri olan YPG’yi de harcadılar. O kadar çaresizler, güçsüzler ve ümitsizler ki hiç yere harcadılar. “Belki tutar” dediler, harcadılar.
Tayyiple aynı yerlerden talimatlar alan, Tayyip’le arasında sadece seviye farkı olan, Tayyip’in maşalarından biri olarak da bilinen ve son zamanlarda Tayyip’ten alacaklarını tam tahsil edemediği de bilinen Kobani, şu mevcut şartlarda çıkıp şunları söyleyebildi:
🔹Erdoğan’ın tehditlerini ciddiye alıyoruz.
🔹Sadece şu an değil, önceki seferlerde de ciddiye almıştık.
🔹Tehditlerinde gayet ciddiler.
🔹Uzun bir süredir bu savaş için hazırlıklarımızı yapıyoruz.
🔹Öncekinden daha güçlüyüz.
🔹Sert, zor bir savaş olacak ve Türkiye’nin kazanacağına inanmıyorum.
🔹Resulayn ve Tel Abyad’da yaşananlardan sonra biz direnişe hazırlanıyoruz
🔹Eğer tarafları ikna ederlerse ve saldırıların alt yapısını bulurlarsa saldırırlar.

Nerede görülmüş, bir düzenli ordunun, bir kara paracı ihanet ve terör örgütüyle girdiği çatışmaya “savaş” denildiğini. Buna denilse denilse “temizlik” denilir. Ordumuz söz konusu temizliği yapacak ama şimdi değil. ABD, İngiltere, İsrail başta olmak üzere türlü kara paracı terör devletleri istiyor diye yapmayacak.
Şuraya bir kez daha yazıyorum. Bu milletin sıktığı kurşunlarla dans edebileceğine ve postunu deldirmeyeceğine emin olabilenler varsa, onlardan başka hiç kimse, güya teröre karşı yapılacağı söylenen şu operasyon sürecine eliyle, diliyle, imzasıyla asla destek vermesin.
Bu iş zaten bitmiş, operasyon yapılma ihtimali kalmamış ama artık o kadar doluyuz ki hala şu yalanlara, hala şu kara paracılığa, hala şu ihanetlere destek olmaya, hizmet etmeye çalışacaklara her şeyi yapabiliriz. Benden söylemesi…
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi