T. V. (Akademi Dergisi takipçisi): Rüyada, üzerimde takım elbise, kravat var. Elimde evrak çantası. Mahkeme saatini beklerken yarım saat kadar geçmiş. Koşarak *** adliyesine varıyorum. Ama mekan çok farklı. İnsanlar kalabalık şekilde, açık alanda, cemaat olarak namaz kılmışlar. Adliyeye geçmek için arkalarından dolanıyorum. Adilyeye vardığım zaman, kaç kişiye sorduysam bir türlü asliye ceza mahkemesinin yerini gösteremedi. Şahitler gelememiş. Mahkeme odalarının hepsini dolaştım. Bir türlü bulamadım. Sonra uyandım.
Meğer cihat ilan edilmiş….

Mehmet Fahri Sertkaya:

Senin rüyaların da ayrı bir alem… Yine kendini temsili görmüşsün. Pek çok şey sana malum oluyor. Yalanlarla, oyunlarla ve başımıza geçirdikleri hainlerle ordumuzu tuzağa çekiyorlar. Suriye’de bataklığa çekmeye çalışıyorlar. Büyük İsrail Devleti projesi ve kara paracılık sistemleri çökmesin diye son çılgınlıklarını yapmak ve son zamanlarda biriken öfkelerini bu yolla da atmak istiyorlar.

Sürekli eğittikleri… Para, silah, mühimmat yığdıkları üç beş terör örgütünün karşısında, koca ordumuzun çok çok büyük kayıplar vermesini planladılar. Bunu da devletmizin başındaki siyasi yetkili hainlerle ayrıca ordumuzun başındaki askeri yetkili hainlerle, masonlarla yapacaklar. Güya bize had bildirecekler, ayar çekecekler. Güya benden yana olan vatanseverleri bu süreçte imha edecekler. Türlü türlü planlar yaptılar, kendilerince tuzaklar içinde tuzaklar kurdular.

Az önce yaptığım yayınlardan galiba haberin yok ama rüyan sana haber vermiş. Evet, cihat ilan edildi. Memleketin ve bölgenin karışması an meselesi. Ordumuz içindeki ve devletimizin başındaki maşaların, hainlerin asılması an meselesi…