Zaman israfı


Türkiye, hiçbir ülkenin NATO’ya katılmasına mani olmayacak. İstiyorlarsa Rusya ve Çin bile NATO’ya katılabilir, bu bile gerçekleşse, bundan bile rahatsızlık duymayacağız.

İçinde Türkiye’nin olmadığı bir NATO ya da herhangi bir milletler arası teşkilat, başsız bedene benzer. Hiçbir işe yaramaz, ayakta duramaz, yol alamaz. Hiçkimse için bir tehdit unsuru da olamaz.

Türkiye’nin artık fiilen NATO üyesi olmadığını… En kısa sürede NATO’dan resmen de çıkacağını… NATO üyelerinden olsa da Türkiye’ye karşı düşmanca tavırlarına durmaksızın devam eden Yunanistan ve ABD başta olmak üzere birkaç ülke ile harbe gireceğini, bu harplerin kaçınılmaz olduğunu… Bütün bu yaşanacakların Rusya ve Çin tarafına yarayacağını bilen Putin de dünyadaki pek çok tarafı çok şaşırtan bir kararla/hamleyle, Finlandiya ile İsveç’in NATO üyesi olmasına karşı olmayacaklarını açıkladı.

Olması gereken buydu, çok gecikmeli de olsa en doğru kararı verdi. NATO hususunda yaşanan tartışmalar bile beyhude ve vakit kaybı. Fiilen NATO diye bir teşkilat kalmadı. NATO üyelerinin çoğu battılar ve birkaçı da birbirlerine kılıçlarını çektiler bile… Hem bizi NATO’dan sayacaklar, hem adalarımız ve kadim topraklarımız işgal altında kalacak, hem üç adım bile denizlere açılamayacağız, hem her gün Yunan’ın şımarıklığını çekeceğiz, hem güneyimizde türlü terör örgütlerinin baş tacı edildiklerini ve her türlü silahla desteklendiklerini göreceğiz ve daha neler neler… Sonra da NATO üyesi kalacağız, öyle mi? Akıl, mantık işi mi… Biz NATO üyesi falan değiliz ve gasp edilmiş haklarımızı, topraklarımızı, adalarımızı geri alacağımız gibi, bize karşı kurulan ve desteklenen örgütleri de kampları da karşımızda basit maşalar olarak kullanılan ve şımartılan devletçikleri de imha edeceğiz.

Bırakın, hiçkimse karışmasın. Kapılar sonuna kadar açılsın, yakın geleceğin dünyasında var olmak istemeyen ya da güçlü olmak istemeyen bütün ülkeler NATO’ya katılsın. Kendi akıbetine bırakılsın bu insan zekasıyla bile dalga geçercesine, en temel mantık kaidelerini bile hiçe sayarcasına işletilmek istenen bomboş, çöp teşkilat. Türkiye’de NATO’ya dair yapılan faydasız tartışmalar ve oy yükseltmeye ya da gündem değiştirmeye dönük tartışmalar da iyice sıkıyor. Bunlar Türkiye’nin meselesi bile olmamalı. Gündeme bile gelmemeli.

Bunun yerine NATO’nun gerçekte ne halde olduğu, bu güne kadar Türkiye’ye ve bütün Türk/İslam alemine neler yaptığı, batı ülkelerinin gerçek/vahşi yüzleri ile şu anlardaki içler acısı halleri tartışılmalı. NATO ve ABD üsleri üzerinden yapılan insan, organ ve uyuşturucu kaçakçılıkları tartışılmalı. Bu kara para üslerinin, ABD ve NATO üslerinin hala neden topraklarımızda tutulduğu tartışılmalı. Kara paraları ve sömürü sistemleri büyük oranda baltalanan batının çoktan battığı da artık Türk milletine şeffafça gösterilmeli.


Mehmet Fahri Batırankaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın