İklimleri değiştiren, hava sıcaklıklarını ve yağış şartlarını değiştiren, tarlalardaki ekinleri yakan, hızla kuraklaşmaya neden olan, suları kurutan, orman yangınları çıkartan, depremler dahil türlü suni afetlere sebep olan…
İnsanların, hayvanların, bitkilerin biyolojik yapılarını ayrı ayrı sıkıntılara düşüren her türlü enerji ve manyetik alan silahlarına/saldırılarına karşı çok yakında Türkiye’de tedbirler alacağız.
Bu türlü insanlık dışı saldırılara karşı ülke genelinde koruma sağlayan teknolojik sistemler kuracağız. Türkiye’ye bu saldırıları yapan ve onlarla aynı grupta yer alan taraflara/ülkelere de aynı silahlarla karşılıklar vereceğiz. Türkiye’yi, iklim/enerji silahları ile saldırıların yapılamayacağı, hava sahasında izinsiz bir UFO’nun dahi uçamayacağı, uzaydan hiçbir uzay aracı ile de saldırının yapılamayacağı bir ülke haline getireceğiz.
Bununla eş zamanlı olarak bazı Afrika ve Güney Amerika ülkelerinden, ülkemizdeki kuraklığı daha hızlı çözebilmek için canlı ağaçlar ve ayrıca hayvancılığı hızla ayağa kaldırmak için ağaç yaprakları satın alacağız. Ülkemizdeki hayvan çeşitliğini artırmak için bazı hayvan türlerinden de satın alacağız. Parasını vererek canlı hayvanlar, canlı ağaçlar ve yemlik yapraklar alacağımız gibi, söz konusu koruma sistemini bu ülkelerden dost gördüklerimize vermenin karşılığı olarak da canlı hayvanlar, canlı ağaçlar ve yapraklar alacağız. Biz, dünyanın hiçbir ülkesini sömürmeyeceğiz, hiçbir ülkesine ve toplumuna haksızlık ve hukuksuzluk yapmayacağız.
Şu anda Rusya Federasyonu sınırları dahilinde olsa da yakında hürriyetine kavuşacak ya da Türkiye’ye bağlanacak yerlerden de canlı ağaçlar ve yapraklar alacağız. Suriye’yi, Irak’ı, güney Azerbaycan’ı ve Türk dünyasını da hızla koruma altına alarak yeşillendireceğiz.
Bu güne kadar hiç düşünülememiş yüksek teknolojili sistemlerle, yarı kurak ya da tamamen kurak topraklarda bile kolayca ve bol bol bitkiler yetiştireceğiz. Bunu yapmak için oralarda kuraklığın yenilmesini, toprağın şartlarının değişmesini beklemeyeceğiz. İstersek tamamen çöl şartlarında bile ziraat yapabilir ve dünyanın en verimli topraklarında yetişmiş bitkiler kadar kaliteli, sağlıklı bitkiler hasat edebiliriz. Daha şimdiden bu teknolojilere sahibiz ve durmadan daha da geliştiriyoruz. Üstelik, kastettiğim şey toprakta ziraat yapmak… Topraksız, sulu ziraat tekniğini sözümün geçtiği her yerde kesin şekilde yasaklayacağım. İnsanların sağlığının daha fazla bozulmasına izin vermeyeceğim.
Eş zamanlı olarak her türlü teknoloji sahasında en güzel, en sağlam, en sağlıklı, en uzun ömürlü, en iktisatlı ürünlerin üretilmesini sağlayacağım. Hayat pahalılığına, geçim zorluğuna sebep olan her ne sorun varsa onları yok edeceğim.
İyice anlaşılmalı ki sadece Türk ve Müslüman unsurları değil, şu dünya üzerinde medenice yaşamak isteyen bütün milletleri memnun edecek, huzura kavuşturacak sistemler tesis edeceğim. Türkiye’nin, İstanbul’un “gerçekten” dostu olanlar, her zaman kazananlar kulübünde olacaklar.
Bilinmesini isterim ki şu anda Ankara hükumeti ile anlaşabilmiş değilim. Ne yapacakları hala belli değil ve çok fazla da beklemeyeceğim. Benimle birlikte yollarına devam etmek isterlerse İstanbul hükumeti, bir gölge hükumet olarak kalacak. Şu yanlış duruşlarında ısrar ederlerse devrilecekler ve İstanbul, Türkiye’nin resmen başkenti ve hükumeti olacak.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
