Zırh kuşandım

Bunca senedir medyumlara, cinlere, büyülere, metafizik sinyal yayan cihazlara karşı koruyucu sebeplere/vesilelere uymamıştım. Hep yalın kılıç savaştım. Bir vefk, bir tılsım bir muska bile taşımıyordum. Bir koruma duası bile taşımıyordum. Bu gün ilk defa koruyucu sebeplere uydum ve tam uydum. Hatta zırh kuşandım denebilir. Koruyucu sebeplere uydum ama taarruz gücümü artıracak vesilelere/sebeplere de uydum. Kaç defadır “Dinleneceğim” dedim, bir bırakmadılar ki dinleneyim. Madem öyle, işte böyle…

On dakika kadar sonra, kalabalık bir ekibimle metafizik sahaya müdahale edeceğim. Darmadağın edeceğiz her yeri ve nasipse sonra üstüne keyifle dinleneceğim.

Mehmet Fahri Sertkaya

Fırat nehrinin altı ve çevresi uranyum yatakları ile dolu

Fırat nehrinin altı ve çevresi uranyum yatakları ile dolu. Artık uranyumlarımızı uzaylılara ve başka devletlere kaptırmamalıyız.

Yıllar önce yazmıştım. Göbekli Tepe bir maden şantiyesinden başka bir şey değildi. Oraya kısa sürede ama çok yüksek bilim ve teknolojiyle, gelişmiş vasıtalarla maden ocağı kurmuşlardı. Uranyum ve uranyumdan da değerli bazı başka madenler çıkartıyorlardı. Çıkarttılar, işlediler, kullandılar, oralarda depoladılar.

Üzerine yüzlerce, binlerce sene geçince Göbekli Tepeyi tapınak olarak kullanan nesiller olmuştur ama oraları asıl yapan kişiler, çok yüksek teknolojiyle, kısa sürede ve hiç zorlanmadan ve maden şantiyesi olarak yaptılar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Türkiye delik deşik ediliyor, madenlerimiz çalınıyor

Konya ve çevresinde bor madenleri çalınıyor ve bu çalma işlemleri sonrasında obruklar oluşuyor. Seneler oldu, bu gerçeği ifade ettik ama devlet otoritesi adeta hırsızlardan yana işliyor. Sadece Konya ve çevresinde gizlice yeraltı madenlerimiz çalınmıyor, Nevşehir’den de çok çalındı. Trakya’dan da çalınıyor ama Türkiye’nin farklı farklı yerlerinde de maden hırsızlığı yapılıyor ve türlü madenlerimiz çalınıyor.

Bu hırsızlıkların bazısı devlet sistemine sızmış masonlar, satanistler, gizli yahudiler ve gizli ermeniler tarafından yapılıyor ve milletler arası bir teşkilat olan Ankebut Ağı bünyesinde bu çark dönüyor. Lakin bazı hırsızlıklar uzaylı insan türleri tarafından yapılıyor. Dünyanın her yerinde, farklı insanlar tarafından on binlerce kere görülen ve görüntülenen o UFO’lar sebepsiz uçmuyorlar. Gizlice dünyada pek çok şeyi kontrol etmek istiyorlar. Bunlardan sadece biri maden sahası…

Türkiye’de türlü maden yatakları var ve çok çok büyük miktarda uranyum yatakları da var. Bu uranyum yatakları da çoğunlukla Yozgat’ta, Nevşehir’de ya Trakya bölgesinde değil. Karadeniz bölgesinde de değil. Evet, oralarda da var ama Türkiye’de güney doğu bölgesinde çok çok daha fazla miktarda uranyum yatakları var. Hatta bu yataklar kuzey Suriye’ye kadar uzanıyorlar. Üstelik, güney doğu bölgemizde bazı dağların iç kısımlarında saklanmış uranyum depoları da var. Evet, yanlış okumadınız, depolar var. Depolardaki bu uranyumlar, binlerce sene önceki yüksek bilim ve teknoloji çağında, o piramitlerin dünya insanları tarafından yüksek bilim ve teknoloji ile yapıldığı çağda, o Göbeklitepe’nin yüksek bilim ve teknoloji ile yapıldığı çağda toprak altından çıkartılıp işlenmiş ve sonra depolanmış olan uranyumlar. Dikkat edilsin, bu uranyumlar depolarda işlenmiş halde bulunuyorlar. Bu gibi uranyum depolarından güney doğu bölgemizdeki bazı dağların içinde de var. Dağ olmayan düz yerlerin altında da böyle depolar var.

Uzaylı insan türlerinden bazıları bu uranyumlardan haberdarlar ve çaldılar, çalmaktalar. Devlet eliyle derhal bu hırsızlıkları engelleyecek tedbirler alınmalı. Hala şu UFO avlayan lazer silahlarını orduya almadılar ve karada gerekli yerlere, ayrıca gerekli hava, kara ve deniz vasıtalarına yerleştirmediler. Akıl alır gibi değil… Türkiye’yi maddi sıkıntılarından çok çok kısa sürede çıkartacak ve kara para işi yapmadan da çok büyük paralar kazandıracak neler neler var ama devlet otoritesi yeşillerin (Çin’in, Rusya’nın, ABD’nin) nüfuzundan çıkamıyor. Buna da o kahrolası mason teşkilatı sebep oluyor. Türkiye’deki en tehlikeli tarikat, mason tarikatıdır. Bu beynelmilel, bu vatansız, bu dinsiz imansız tarikatın Türklere ve Türkiye’ye vermedikleri zarar kalmadı.

Şu Kazdağları meselesinde bile AKPKK’lilerin büyük çoğunluğu ayakta uyutuluyorlar. Oralarda asıl aranan şey altın değil uranyum ve oralarda da uranyum çok miktarda var. Türkiye’nin dört bir yanında faaliyette olan taş ocakları ya da kömür madeni gibi görünen yerlerin bir kısmının yabancı gizli servislerle bağlantıları var. Bu gizli servislerin de uzaylı insan türlerinin kontrolünde olan çok büyük firmalarla bağlantıları var. Bu sistem böyle döne döne, Türkiye’nin madenleri sadece başka devletlere değil, başka dünyalara/gezegenlere bile gidiyor.

Bu çark böyle devam edebilsin diye Türkiye kasten türlü sıkıntıların, sorunların içinde tutuluyor. Doğu ve güney doğu bölgelerimizin gelişmesine izin verilmiyor. Terör belasının yok edilmesine izin verilmiyor ve hatta Suriye’de hayatın normale dönmesine izin verilmiyor. Ne kadar hazindir ki başka dünyaların uzaylı insanları bile Türkiye’nin madenleri sayesinde müreffeh yaşıyorlar da şu Türkiye’nin haline, Türkiye’ye çektirilenlere bir bakın…

(Yıllardır obruklara, Göbeklitepeye, gerçek dünya tarihine ve uzaylılara dair yazdığım yazıları gözden geçirerek bu yazıyı okuyanlar, yazının satır aralarında çok çok daha faydalı bilgiler bulacaklar.)

Mehmet Fahri Sertkaya