Araba değil, teneke bu…

Garajında araba yapsan, ilk denemede bundan daha iyisini yaparsın. Yürüyen bir teneke bu… Buna araba deyip de nasıl imal edilir, nasıl satılmasına izin verilir. Onca denetimlerden testlerden nasıl geçirilir. Onca ölümlü kazalar olur da nasıl görmezden gelinir. Nasıl soruşturmalar yapılmaz ve gereken kararlar alınmaz.

Böyle ölüm kusan yürüyen tenekeler neden hep Türkiye’ye dayatılır. Yurt dışından getirilecek arabaların üzerine sadece makul seviyede vergiler ve işlem masrafları eklenecek. Türk milletinin, şu anlarda verdiği paranın üçte birini vererek, şu anlarda bindiği sözde arabaların on katı sağlam ve iş görür arabalara binmesi sağlanacak. Devlet, bu millete hizmet edecek. Otomotiv sektöründeki insanlık düşmanı satanist yahudilere ve masonlara değil…

Hatta arabalardaki ÖTV de kaldırılacak. O akıl almaz yıllık vergiler de kaldırılacak. Bu millet daha fazla soyulmayacak. Türkiye, başka ülkelerin sömürgesi bir ülke değil.

Kimse de şimdi sağda solda artistlenmesin, boş meydanda köpürmesin, herkesin ayarını nasıl vereceğimi iyi bilirim. Yaptığım bu müdahalelerin sadece Türkiye içinde değil, dünya genelinde nelere sebep olacağını da biliyorum. Kimseyi de gözüm görmez. Hepsinin gerçek, suçlu ve satanist yüzlerini dünya insanlığının gözleri önüne sermem birkaç günümü alır.

Onlarca yıldır savaşlarda kayıp vermiş gibi trafik kazalarında kayıp veriyoruz. Sakat kalmış insanlarımızın nüfusun toplamına olan oranına bir bakın. Yapılan sağlık masraflarına bir bakın. Bir de sağlık sektöründe bir kez daha nasıl soyulduğumuza bir bakın. Bütün bunların arkasında hep aynı satanistlerin ve yahudilerin olduğuna bir bakın. Bu kasıt değil de nedir? O gün geldiğinde idam cezası varsa kanunlarda, Türkiye’ye yapılan bu kötülüğün içinde yer almış amir, memur, denetimci, siyasi ve adli yetkili, imalatçı ve aracı satıcı hatta basın ve medyada ve akademi dünyasında bunlara yardım ve yataklık etmiş her kim varsa hepsini asarım. Bu hususta yemin etmeme bile gerek yok. Cihan bilir ki sözüm kanun gibidir.

Bu düzen değişecek. Ya şimdi bu ikazlarım neticesinde hemen kendileri değiştirecekler. Hiç de zamana yaymadan bunu yapacaklar ya da ben değiştirmesini bilirim.

Hala şu katil TOFAŞ kuş serisinden kurtulamadık. Hala iki günde bir, bir yerlerde ağaç direğe çarpıp ikiye bölünen ve ölümlere sebep olan kuş serisi arabalarının haberlerini görüyoruz. Yetmemiş gibi dünya kadar para verip verip yürüyen tabutlar almaya hala zorlanıyoruz. Yok öyle bir Türkiye artık…

Mehmet Fahri Sertkaya

Haberiniz olsun

Yakında Türkiye’de ipleri resmen de elime aldığımda, resimdeki gibi son derece şekilsiz, ayarsız ve mühendislik/proje sorunlu araçları toptan yasaklatacağım. Hangi markanın modeli olursa olsun, Türkiye’de ya da yurt dışında imal edilmiş olsun, hiç fark etmez, geçiş süreci bile vermeden bu modellerin hepsini yasaklatıp trafikten men edeceğim. Şimdiden haberini veriyorum, isteyen dikkate alır, isteyen de o gün benimle bu hususta mücadele vermeye hazırlanır.

Dahası da var… Bu araçlarla virajlara girerek yan yatmış, takla atmış şoförlerin ve araçlar içinde o anda bulunan diğer kişilerin hukuki zeminde haklarını aramalarının önünü açacağım. Ben hayatımda hiçbir zaman “suçta zaman aşımı” diye bir saçmalığa da itibar etmedim. Bunu da kaldıracağım ve suç hangi tarihte işlenmiş olursa olsun, suçluların cezalarını bulmalarını sağlayacağım. Hem can hem de mal kayıpları hakkında cezai işlemler başlatacağım. Ardından mağdurların ya da yakınlarının maddi ve manevi tazminatlar alabilmelerini sağlayacağım. Son derece kusurlu projelendirilmiş ve satılmış ve satılmakta olan bu modellerin, Türkiye içinde satılmasına göz yummuş, yaşanan bunca kazalara rağmen gerekli soruşturmaları yapmamış ve bunları trafikten men etmemiş adli ve idari yetkililerin de yargılanmasını sağlayacağım. O gün geldiğinde trafikten men edilecek bu gibi araçların hepsinin, imalatçı firmalar tarafından iade alınmasını ve bu araçlara ödenen paraların vatandaşlarıma iade edilmesini de sağlayacağım.

Bu hususta, hukukun gereği ne ise onu yapacağım. En kesin ve keskin şekilde yapacağım. Öyle bir yapacağım ki aralarında çocukların, bebeklerin, kadınların da bulunduğu insanların canını hiçe sayarak araba imal edenler bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçiremeyecekler. Buna izin veren idari ve adli yetkililer de bir daha böyle bir şeye meydan vermeyi akıllarından bile geçiremeyecekler. Bu kadar insan ölüyor, sakat kalıyor, bu kadar çocuk öksüz ya da yetim kalıyor ama devlet nasıl bir teşkilatın eline geçmişse, bu skandallara müdahale etmiyor hatta bir adım daha öteye gidip bunları destekliyor. Türkiye’de devlet gücü, otomotiv sahasında da milletin aleyhine kullanılıyor.

Türkiye’de arabalar çok ama çok fahiş fiyatlarla satılıyor, buna rağmen bir de en sorunlu, en kalitesiz ve özelliksiz araçlar topluma dayatılıyor. Bunu, Türkiye’de otomotiv sektörünü onlarca senedir elinde tutan içimizdeki İsrail sağlıyor. Yurt içindeki sorunlu markaları/modelleri almak istemeyip de yurt dışından bir arabayı buraya getirene kadar fiyatı 3 ya da 5 ya da 7 katına çıkıyorsa, ben bu hususu/uygulamayı bile vatana ihanet kapsamındaki yargılamaya dahil ettiririm. Nitelikli ve organize dolandırıcılıktan, görevi/yetkiyi kötüye kullanmaya, millete ihanetten kasten adam öldürmeye kadar çok sayıda suç kapsamına dahil ettiririm. Burada kötü niyetli bir kastın olduğu çok açık. Burada neyin hedeflendiği, ülke içindeki gizli Yahudi, gizli Ermeni ve Mason sanayici ve siyasetçilerin el ele neler çevirdiği çok açık. Artık bunun sonu geldi. Türkiye, birilerinin sömürgesi olan bir ülke değildir.

Ben, çok sayıda meselede olduğu gibi bu meselede de baştan yazmış, ikaz etmiş bulundum. Şimdi herkes safını, duruşunu, bağlantılarını ve niyetini bir daha gözden geçirsin. Çünkü ben daha önce böyle ne yazdıysam, zaman aldı ama hepsini yaptım, yapmaktayım. Ve ben bir yetimin bir damla göz yaşı sebebiyle bu koca dünyayı bile yakarım.

Mehmet Fahri Sertkaya