Tarihin akışını değiştirecek büyük olaylar yaşacağız.

Önümüzdeki birkaç ay içinde, dünya tarihine geçecek ve tarihin akışını değiştirecek büyük olaylar yaşacağız.

Bütün taraflar, yüksek gerilime hazır olmalılar. A’dan Z’ye kadar alternatifler çalışılarak planlar yapılsa bile abartılı olmaz. Çünkü bu süreç, bazı tarafların tamamen yok olmasının, bazı tarafların devleşmesinin önünü açacak bir süreç olacak.

Devamındaki yıllar boyuca tansiyon, yüksek gerilim hiç düşmeyecek.

Mehmet Fahri Sertkaya

Namazda gönlü olmayanın, ezanda kulağı olmazmış dedikleri misali işte…

Hayatı boyunca müslüman rolü oynamış, müslümanların arasında onlara ihanet etmiş sızma bir gizli Ermeni olunca insan, işte böyle şeyler oluyor.

Niyet, itikat görünenden farklı olunca, insan kırk yıl bile müslüman rolü oynasa, teravih namazının 20 rekat olduğunu aklında tutamıyor.

Namazda gönlü olmayanın, ezanda kulağı olmazmış dedikleri misali işte…

Şu son zamanlarda gizli Ermeni, münafık, alçak, hain, sefil, yalancı, dolandırıcı, kara paracı, azılı Türk ve İslam düşmanı Ekrem İmamoğlu’na iyice bilendim. Sakin kalayım, şimdi zamanı değil dedikçe küstahlıklarına, ihanetlerine, tahammül edilemez nefsi tavırlarına devam etmeyi tercih etti. Kendi tercihidir. Saygı duymam ama ezer geçerim.

Ekrem İmamoğlu’nun bu özgüveninin nereden kaynaklandığını/beslendiğini, neden hep kendi başına kaptan olmak istediğini, gerçek hedeflerini şuradan açıkça yazsam, insanların çoğu inanamaz.

Ekrem İmamyan aslında kızıllardan değil, yeşillerden yana ve ben çok yakında bu oyunları da bozacağım.

Mehmet Fahri Sertkaya

Büyücü, ayinci, satanist bir yahudiydi. İnsan denemez bir mahluktu.

Büyücü, ayinci, satanist bir yahudiydi. İnsan denemez bir mahluktu.

Cinsi sapıktı, sübyancıydı. Ayinlerde Şeytan’a insan kurban etmeden önce, kurbanlara cinsi sapıklıklar da yapardı, akla hayale gelmeyen işkenceler de yapardı. Etrafı da kendi gibi pisliklerle doluydu. Sık sık bir araya gelip bunları yaptıkları mekanları da var bunların…

Ahlak, vicdan, insanlık namına hiçbir şeyi kalmamıştı. Tam bir insan şeytanı olmuştu. Son zamanlarda bize karşı büyüleri, ayinleri artırmıştı. Çarpıldı ve cehenneme gönderildi. Çarpılması çok şiddetliydi.

Son zamanlarda bunlardan çok yüksek sayıda ölen oldu ama hepsinin haberini yapmıyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Son derece ciddiyim ve en açık şekilde yazıyorum

1-)Son derece ciddiyim ve en açık şekilde yazıyorum

Türkiye üzerinde dönen ya da bir şekilde bir kısmı Türkiye’den geçen kara para işleri/çarkı iyice daraldığı için çareler arıyorlar.

Bu nedenle de korona virüsü salgınını, kasten ve yalanlarla ve basın-medya unsurlarını da kullanarak, organize şekilde abartıyorlar. İçimizdeki İsrail’in, içimizdeki Ermenistan’ın, mason teşkilatının, satanist teşkilatların mensuplarını yine bu işte organize ediyorlar.

Türkiye’de şu anda, resmi yetkililerin ve basın/medya hainlerinin ve art niyetli uzmanların iddia ettiği kadar şiddetli bir korona salgını ve ilan edilen sayıda vefatlar yok. Korona teşhisi koymaya adam ve ceset arıyorlar. Bambaşka sebeplerle ölenlere bile korona diyorlar.

2-)

Bilmem kaç tane ülkenin, bunların hükumetlerinin/liderlerinin, bunların gizli servislerinin ve bunların kontrolündeki mafyalarla terör örgütlerinin, basın ve medya unsurlarının da dahil olduğu bir kara para çarkı, en çok da Türkiye ayağında, bizim Ankebut Operasyonumuz sayesinde iyice büyük darbeler alıyor.

Kısmi kapanmalar bile bunların işine geliyor ama tam kapanmalar daha da işlerine geliyor. Bu süreçte milletin, esnafın, çoluk çocuğun, ihtiyarların, hastaların neler çekeceği umurlarında bile değil.

3-)

Daha önce de küçük bir kaç cümle ile dikkatleri bu yöne çekmiştim. Kapanmalar ve kısıtlamalar sayesinde resmi makamlara ait araçlarla ve ekiplerle bile kara para işleri yaptılar, yapıyorlar. Bu gün Türkiye’de bakanların uçaklarında ve makam araçlarında uyuşturucular ve kara paralar taşındığı konuşuluyor ve gizli soruşturmalara konu oluyor. Bu gün yarın bunlar bir anda ve art arda patlayacak zaten, gidişat bunu gösteriyor. Millet kaç kere korkup “Bu nedir kardeşim, yapmayın böyle şeyler. Korkuyoruz, bir felaket yaşanıyor zan ediyoruz.” dediği halde 40-50 ambulansın ışıklarını ve sirenlerini açıp topluca başka şehirlere sevk ettiler. İçlerinde organ, nükleer madde, silah, uyuşturucu, nakit para taşıdılar.

4-)

Türkiye artık bu şeytanlıklara izin vermeyecek. Bu kadar ikaz ettik, bu kadar sabır ettik, usulüyle temas edip bekledik ama hala bu hususta karşımızda dikleşeceklerse, inceldiği yerden kopsun. O kadar çok istiyorum ki artık bir gürültüyle her şeyin kopup patlamasını ve meydana çıkmasını, içimdeki bu isteği kelimelere döküp anlatamam. Koskoca dünya, insanlık düşmanı satanist bir teşkilatın elinde nasıl da şeytanca bir nizamın hakim olduğu bir hale getirilmiş. Her yerde acı, göz yaşı, feryat, figan, zulüm, katliam, kan, sapıklık var.

Bu Türkiye bu kara para çarkından, bu şeytani sistemden en kısa sürede ve tamamen çıkacak. Aynı anda, benimle hareket eden pek çok ülke/millet de çıkacak. Buna bu dünyadaki veya başka dünyalardaki hiç kimse ve hiçbir teşkilat mani olamayacak. Sadece bu gece bile olağanüstü bir çatışma sahası vardı ve onların kayıpları gerçekten çok ama çok fazla.

5-)

Ben, Türkiye’deki korona oyunlarını tam manasıyla bitirmeye karar verdim. Bundan sonrasında Türkiye’de tam kapanma istemiyorum. Bütün oyunları gerekirse açıkça ve sert bir şekilde bozacağım ve benimle birlikte olan yurt içinden ve yurt dışından bütün güç unsurları da bu mücadelemde yanımda olacaklar.

Buna kızıp da gerçekten çok ölümcül olan virüsleri yaymaya kalkanlar olacaksa, bilsinler ki bunun karşılığını çok ama çok sert verebilecek güce ve imkanlara sahibim. Kendi kabinelerini/hükumetlerini, partilerini, meclislerini ve hemen kısa süre sonrasında devletlerini yıkabilirim.

Bu güne kadar birçok şeyi iddia ettiğimde “O kadar da değildir” diyenler, hemen sonrasında çok pişman oldular ve acınası hallere düştüler. Ben, söylediklerimi yaparım. Kafam atarsa, o yeşil ve gri derili insanlık düşmanı uzaylıların, dünyamızda yeraltında bulunan gizli üslerini bile yıkarım.

6-)

Boş boş konuşmayın.

Bir memleketin içine sızmış bir avuç hain, terörist ve insanlık düşmanısınız. Başka da bir şey değilsiniz. Kendinizi bir yerlerde görmeyin.

Benim ayarımı da bozmayın, bir saat sonra asıl mekanıma geçerim, ikinci saatinde aklınızın almayacağı operasyonlar başlatırım. Senelerdir kaç bin türlü suç delili bıraktınız, sanki bilmiyor musunuz. Siz zaten toz duman olursunuz da iki güne kalmadan bilmem kaç tane batı ülkesinde de benzer şeylerin yaşanmasına sebep olur ve oralarda bile iktidarlar devrilir. İşler kontrolden çıkar, ben bile kontrolümde tutamam ve sonucun ne olacağını kesinlik derecesinde bilemem. Lakin biz de kayıplar verecek olsak da sizin gerçek yüzünüz ve teşkilatınız bütün dünyada görülür ve iki asır geriye gidersiniz.

Bu korona oyunu bitmiştir. Israr etmek mi istiyorsunuz, haydi edin, hep beraber yaşayıp görelim.

7-)

Çin, Tayyip’i tehdit ediyor

Türkiye’deki kara para çarkı büyük darbe alan Çin/yeşiller, Türkiye’de tam kapanma istiyorlar. Bu hususta Tayyip’i tehdit altında tutuyorlar.

Çin devlet sistemi daha çok kara para peşinde ama içlerine sızmış olan ve dünya üzerindeki pek çok hamlelerini Çin devlet gücü üzerinden yapan yeşil uzaylıların daha başka hesapları, planları da var.

Buradan Yahudilere ait büyük ilaç firmalarına ve dünya insanlığının genetiğinin değiştirilmesi planlarına yol çıkıyor.

8- )

Kocaman bir yalan

BBC, bu haberinin altında kalır. Bu haberden ve BBC’den mesul olan pek çok kişi milletler arası mahkemelerde “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” kapsamında yargılanır.

Bu oyun haddi iyice aştı. Hindistan’da ölenlerin hepsinin korona virüsünden ölmediğini bütün dünya biliyor. BBC yetkilileri de İngiliz hükumeti mensupları da bunu biliyor. Buna rağmen böyle haberler yapılamaz. Bütün dünya kandırılamaz. Bu, gazetecilik değil, idamlık bir suç…

9-)

Hiç zor değil. Yüzlerce Hindistanlının cesetleri alınıp dürüst karakterli ve sahasında uzman kişilerce otopsi yaptırılabilir. Bu insanlık, siyasi otoritelerin kontrolünü bile red ederek, on milyonlarca kişi halinde sokakları, meydanları doldurarak, hükumetleri/liderleri devirerek bunu yapmak zorunda kalabilir. Baskı altındaki pek çok dürüst uzman, bir anda cesaret bulup gerçekleri haykırabilir.

Bütün insanlık yeterince bunaldı ve dönen dolapları çoktan anladı. Sosyal ağların, video platformlarının gerçek yüzü, gerçekleri gizlemek isteyen tavırları iyice anlaşıldı. Ahmak olanlar ve şu dünyada hiçbir gayesi olmayıp hayvan misali yaşayanlar bile bunu anladılar. Bu iş, ya büyük bir gürültü ve çatışma ortamıyla olacak ya da bu korona oyunlarının oyun kurucuları geri adımı sakince atacaklar. Üçüncü bir seçenek/ihtimal yok.

10-)

Hindistan’da temizlik zaten çok büyük bir sorun. Çok eksikleri ve kusurları var. Nüfus da çok yoğun. Teknik ve tıbbi imkanlar da çok kısıtlı. Hayat şartları da çok kötü ve kimse kastetmese bile bulaşıcı hastalıkların yayılması hep beklenir. Bu ihtimal her zaman için çok yüksek. Şu anda kasıt da var ve kasten bulaştırılan başka virüsler de var. Bu kadar insanı sadece korona virüsü öldürmüyor. Korona virüsünün öldürücülüğü bu kadar yüksek değil.

Ayrıca son birkaç haftada Hindistan’da ölen on binlerce kişi metafizik çatışmalarda öldüler. Medyumluğun, büyücülüğün, büyü ayinlerinin bu kadar yaygın olduğu Hindistan’da bu kaçınılmaz bir sondu. Bu sahanın uzmanları da bu bilgiden haberdarlar.

11-)

Hindistanlıların kendi ülkelerinde çekip paylaştığı videolar bile “Bu nasıl virüs, cesetlere bakıyoruz, insanlar dayak yemiş gibiler, her yerlerinden kan akıyor. Bize dokunmayın diyorlar ama bir tuhaflık var” mesajlarıyla paylaşılıyor.

Çünkü korona ve başka virüsler bir seviyeye kadar ölümlere sebep oluyorlar ama bir yandan da çok büyük çapta organ işi yapılıyor. Korona bulaşmasına benzer ufacık belirtiler gösteren kişiler bile hemen bir oldu bitti ile hastahanelere sürükleniyorlar ve organları çalınıyor.

12-)

İngiltere hükumeti de Hindistan hükumeti gibi bu şeytani işin içinde. Birlikte çalışıyorlar. Bu anlarda Hindistan’a teknik/tıbbi destek vermeye hemen teşebbüs edenler de bu kanlı oyunun içindeki hükumetler/liderler. Bu milletler arası kanlı oyunun en üst isimlerinden biri de Çin lideri Şi Cinping… İnsanlık namına derhal meydan bir yerde ve bütün dünyanın izleyeceği bir canlı yayında asılması gerekiyor.

Mehmet Fahri Sertkaya

Cemaatimiz içindeki münafıklar iyice köşeye sıkıştılar.

Cemaatimiz içindeki münafıklar iyice köşeye sıkıştılar.

Daha fazla sessiz kalamazlar. Yakında, son bir çare olarak hakkımda atıp tutmayı, iftiralar savurmayı denerler. Başka bir şey yapmaya imkanları yok, yürekleri hiç yok. Hayatımda yüz kızartıcı hiçbir şeyim de yok. Olsaydı zaten onlara kalmaz da kaç devlet, kaç lider, kaç terör örgütü, kaç gizli servis bunları alır ifşa ederdi ve beni bitirirdi.

Hayatımda hiçbir leke olmasa da yine de şu münafıklar güruhu bunu yapmak, denemek zorunda. Çünkü sona geldiklerini biliyorlar. Çünkü bu güne kadar da o Halil Akdere ve benzeri şahısları ileri sürerek bundan başka bir şey yapmadılar. Bu günlerde ise bu çirkinliği koro halinde yapmaları bunlardan beklenir.

Ben, tepe taklak olmuş ve masonların, yahudilerin piyonu olmuş, bu imtihanı geçememiş Alihan Kuriş hakkında her ne dediysem hepsinin kanıtlarını, şahitlerini meydana dökeceğim. Hepsi zaten hazır ve safların iyice sıklaşmasından başka bir şeyi beklemiyoruz.

O taraftan birileri de benim hakkımda ne söyleyeceklerse hepsinin kanıtlarını, şahitlerini meydana dökmeleri gerekecek ama yapamayacaklar. Bu nedenle, hakkımda her duyduğunuza hemen inanmayın. Gelin bana, herkes ulaşabiliyor, medenice sorun. İzah edeyim, ispat edeyim. Sonra dönün “Bu nasıl iş? Mfs hakkında zaten on seneden fazladır sadece iftiralar atılabilmiş ve başka kimse bir yalanını, bu kandırmasını, bir ihanetini, bir art niyetini ispat edememiş. Siz şimdi ne yapmaya çalışıyorsunuz? Neye ve kimlere hizmet ediyorsunuz?” diye onlara sorun.

Ben hiçbir zaman hiç kimse karşısında minderden kaçmadım, kaçmam. On yıldan fazladır hazırlıklı olduğum anlarda hiç tanımadığım insanlar bana dönüş yaptıklarında her konuyu gayet rahat bir şekilde konuştum ve kayıtları çoğunlukla ben paylaştım. Bunların arasında bile tezat bulabilselerdi, ortalığı yıkarlardı. Son derece çaresiz kalıp ve kendilerini komik hallere düşürüp “Deli, deli” demekten, bu şekilde iftiralar atmaktan başka bir şey de yapamadılar. Bu iftiraları da ayaklarına çoktan dolandı.

Mehmet Fahri Sertkaya