Polenezköy de insan şeytanlarının yuvası…

Polenezköy, Polonya’dan göçen Yahudiler tarafından 1842 yılında kuruldu. O günden bu yana binbir türlü pis işin, ihanetin, cinayetin, sadistliklerin, fitnelerin merkezlerinden biri oldu.

Hep insan katledilen ayinler yapıldı. Vatanımızda kucak açtığımız zor durumdaki Polonya Yahudileri, bir yılan gibi, bir sırtlan gibi davrandılar. Türkleri/Müslümanları her sahada çökertmenin yollarına baktılar. Zaten Polonya’dan da bu kadar şeytan oldukları anlaşıldığı için kovuldular.

İçimizdeki İsrail henüz Osmanlı’yı tamamen yıkmadan binbir türlü gizli Yahudi hain Polenezköy’de ihanet toplantıları yaptı. Padişahlara/saraya, devlet adamlarına, ordumuza türlü türlü sorunlar çıkarttılar. Akıl almaz ihanetler, şeytanlıklar yaptılar ve maddi-manevi zararlara sebep oldular.

Henüz Osmanlı yıkılmadan önce bile Polenezköy hırsızlık çetelerinin merkez üslerinden biriydi. Fuhuş da çoktu. Zaten “sanatçı” dedirttikleri pek çok ekran fahişesinin da Polenezköy’le bağlantısı var. O günlerden bu güne kadar ve bu gün de Türk görünen kara paracıların, hainlerin, ahlak-namus düşmanlarının, Türk/islam düşmanlarının merkezlerinden biridir Polenezköy…

Polenezköy’e keskin bir neşter vurulursa, son iki asırda milletimizi, devletimizi, kimlerin nasıl bir organizasyonla çökerttiği, Atatürkçülüğün gerçekte ne olduğu, cumhuriyetin ve demokrasinin ne demek olduğu, Deccalin ordusunun kimler olduğu, Türklerin tarih sahnesinden nasıl düştüğü kesin şekilde anlaşılabilir.

Hemen şimdi devlet kararlılığı ile Polenezköy denilen şer, fitne, ihanet, kara para üssü dağıtılmalıdır. İlgili kişiler tutuklanıp yargılanmalıdır.

Mehmet Fahri Sertkaya

“Youtube’da birinci el bilgiler hep onun belgesellerinde” diye…

“Youtube’da birinci el bilgiler hep onun belgesellerinde” diye reklamı bile yapılıyor.

Kaan Ünsal Alphan…

Eskiden beri takipçim olanlar zaten onun hakkında yaptığım birkaç kısa paylaşımı hatırlayacaklar. İnsan olmadığını, verdiği o tepkileri insan kalmış birinin veremeyeceğini açıkça gözler önüne sermiştim yıllar önce…

Gizli Yahudi ve Masonlarla bağlantılı lüzumsuzun teki… Birinci el belgeseller dedirttiği o şeyler de sağdan soldan toplama. Yıllarca Rus kanallarındaki belgesellerden beslendi. Bir kere bunu ifade ettim diye, çok af edersiniz itin insana saldırdığı gibi saldırdı. Halbuki kibarca söyledim ve gayet göz önünde olan bir gerçeği ifade etmiştim.

Azılı bir İslam ve Türk düşmanı. Türk rolü oynayarak Türk gençlerini ne kadar İslam’dan, Türklükten, şanlı tarihlerinden, hayat tarzlarından uzaklaştırabileceğine bakıyor. Sinsi sinsi tuzaklar kuruyor. Buna sözde bilimsellik diye kılıf bulduğunu zan ediyor.

Karşıma kameralar önünde bir çıksa, on dakika sonra yerin dibine gömülür. O kadar vasıfsız, bilgisiz, kendiyle tezat, saldırgan, art niyetli, ahlaksız, hain ve suçlu bir kişi…

Biz on seneden fazla süredir Youtube’da varlık bile gösteremedik de bu sefil gizli Yahudi ve Türk düşmanı ve düşmanlığını yıllardır fiilen sergileyen herif, el üstünde… Hiç sorun çıkartan yok. Hatta beş para etmez ve kendine ait olmayan sözde belgeselleri milyonlara ulaşıyor. Bunu da Youtube yani CIA sağlıyor.

Oysa şu anda kendi adına açık olan kanalında yüzlerce Youtube kuralı ihlali var. Yıllardır bu sarsıcı gerçeği takip ediyoruz. Youtube, Türk düşmanlığını fiiliyata dökmüş bu hainin kanalını korumak ve varlıkta tutmak için kendi kurallarını alemin görebileceği şekilde ve yıllardır hiçe sayıyor.

İsterse bir Youtube yetkilisi şimdi çıksın ve “MFS’nin bu söyledikleri gerçeği yansıtmıyor. Bu iddiasını ispat edemez.” desin, diyebiliyorsa. Bütün Türkiye’nin önünde bu gizli Yahudi hainin kanalını, videolarını açalım, tek tek değerlendirip kural ihlallerini göstereyim.

Öyle ise, benim Akademi Dergisi isimli kanallarım hatta Space Explorer TV isimli uzaya dair kanalım, neden tekrar tekrar uyduruk gerekçelerle kapatıldı. Bunların yüzlerce videoları nasıl koca Youtube’da yok edildi. On seneden fazla süredir bu düşmanca tavırları Youtube neden, kim için, ne için sürdürüyor.

Bu yaşananlar sadece Youtube’un Türkiye’de erişime engellenmesini değil, Türkiye içinde ve dışında binlerce davanın hemen açılmasını, binlerce kişinin “insanlığa karşı işlenen suçlar” ve kendi ülkelerine/milletlerine ihanet etmek suçlamaları dahil pek çok suçlama kapsamında yargılanmalarını gerektiriyor.

Milletler arası bir üst mahkemede Youtube yöneticilerin yargılanmalarını da gerektiriyor. Çünkü bu sadece Türkiye’de böyle değil. Dünyanın çok sayıda ülkesinde, o ülkeye ve millete ihanet eden hatta insanlık düşmanı da olan Yahudiler, Satanistler Youtube tarafından kollanıyorlar.

Bunun da ötesinde, yapılan toplantılarda bunlar bu şekilde eğitiliyor ve yönlendiriliyorlar.

Bütün dünya bu insanlık düşmanlığı karşısında hemen şimdi ayağa kalkmalı.

Öyle hazırlıksız bir anda yazdım geçtim şu yukarıdakileri ama az daha unutuyordum. Hemen şunu da ekleyeyim… Bildiğimiz ismi bile tam bir gizli Yahudi şifrelemesi olan Kaan (Cohen) Ünsal Alphan son derece şeytanlaşmış bir Satanisttir. İblis’e insan kurban ettiği vahşi ayinlerde daha çok kadınları keser, canice parçalar. Kendini bizim bildiğimiz manada insan olarak görmez, kabul etmez. O çok ama çok üstün bir varlıktır kendine göre… Bu kadar sapık bir itikadın yanında bir de kendini deha gibi gören bir nefsi de olunca, insanlık namına hemen yargılanıp sallandırılması gereken bir pisliğe dönüşmüş vaziyette. Bu gibilerin bu insanlığa yapmayacağı hiçbir kötülük yok. Biz nasıl insanlığa iyilik yapmak derdindeysek ve bunu büyük bir meziyet olarak görüyorsak, bu gibiler de insanlığa ne kadar kötülük yaparlarsa o kadar büyük/faydalı şeyler yapmış gibi görüyorlar.

Artık şu devletimizin ilgili adli ve idari yetkilileri şu Satanistlerin üzerine gitseler iyi olur. Yoksa belki de kendileri de bir gün bir ayinde kurban edilirler.

Bu ülkede kadına şiddet varsa, aile içi şiddet varsa, aile kurumu yıkılmak üzereyse, tacizler tecavüzler almış yürümüşse, her yerde uzuvları kesilmiş hayvanlar bulunuyorsa, kara para işleri bu kadar yayılmışsa hepsi ama hepsi Türk rolü oynayan böyle insan şeytanları yüzünden oldu, oluyor. Ve işte Youtube ve o malum platformlar bu kadroları kullanarak Türk milletini yüzlerce kritik meselede felakete sürükleyecek şekilde yönlendiriyorlar.

Bu apaçık bir suç, hem de idamlık bir suç.

Bu seri devam edecek…
Youtube, Facebook, Instagram, WhatsApp, Twitter ve Ankebut Ağına ait bütün platformlar hem Türkiye’de hem de eş zamanlı olarak bütün dünyada yok edilecek.

Bu oyun da bitti, buraya kadardı. İnsanlık çok ama çok sarsıcı gerçekleri peş peşe duyacak.

Mehmet Fahri Sertkaya

Barış Özcan…

Mesela şu Barış Özcan…

Kendini ulaşılamaz bir yerlerde görüyor. Türk ve İslam düşmanlığı damarlarında kan olmuş akıyor. Aynı anda Akademi Dergisi de çoktan damarlarında kan olmuş akıyor. Akademi Dergisi’ne hem azılı düşman, hem olağan üstü seviyede hayran kişilerden biri. Akademi Dergisi on seneden fazla süredir, dünyanın beyin takımını sarsıyor, işte şimdilerde bu gücü iyice gözle görülür de oluyor ama bu süre boyunca Türkiye’de genele yayılamıyorken, o Barış Özcan birkaç basit ve fazla emek istemeyen videoyla milyonlarca takipçiye ulaşabiliyor. Son derece tuhaf olan bu şey, nasıl olabiliyor.

Herkese verecek bir cevabı, her konuda söyleyecek bilimsel bir açıklaması olduğunu zan eden, her konunun doğrusunu biliyormuş rolü oynayan Barış Özcan bu soruma cevap niteliğinde bilimsel temelli bir video hazırlayabilir mi?

Bazen oynadığı role kendi de inanıyor. Bazen gerçekten karşısında kimseler yok ve o kadar açık ara farkla gidiyor zan ediyor. Oysa karşısında gerçekten kimseler yok. Yani ona rakip olacak kişiler değil, onu on dakikada ezip geçebilecek kişiler karşısında yoklar. Çünkü Youtube bu kişilere hiçbir zaman meydan vermedi ve hala vermiyor.

Koca ülkede gerçek kimliklerini, kökenlerini, dinlerini, hedeflerini gizlemiş bir avuç Youtuber, Youtube’un gerçek sahibi olan CIA’nın kendilerine sağladığı her türlü imkan ve fırsatla Türkiye’ye ve Türk milletine alenen ihanetler ediyorlar. Zararlar veriyorlar, düşmanlıklar sergiliyorlar.

Hazırladığı bir videonun başında ve sonunda kendiyle tezata düştüğünü fark edemeyecek kadar vasıfsız, gayretsiz, dikkatsiz, umursamaz ve art niyetli bir Barış Özcan’ın, Türkiye’nin en araştırmacı, sorgulayıcı, doğrulayıcı ve faydalı Youtuber’larından biri gibi algılanması, tamamen Youtube’un yani CIA’nın bir oyunu…

Kendisiyle herkesin izlediği bir mindere çıkabilsek, beş dakikada havlu atmak zorunda kalacak. O kadar temelsiz, o kadar art niyetli, o kadar çürük bir bina dikmek istemiş.

Biz yayın yapacak platform bulamıyorken o bu kadar vasıfsız haline rağmen en önde olanlardan oluyor. Gittiği Youtube toplantılarında CIA’ya verdiği sözler de o sözler gereği Türkiye’ye yaptığı ihanetler de buna sebep oluyor.

O da Akademi Dergisinden pek çok konuyu hayranlıkla takip etti, ediyor ve sonra çıkıp “Bu gerçeklerin hakim olmasının önüne nasıl geçerim. Zihinleri nasıl bulandırırım.” gayesiyle karşı ataklar yapıyor.

İnsanlık adına, devlet ve millet adına, hürriyetimiz ve milli güvenliğimiz adına verilen bu mücadelemizde, gerçeklerin hakim olduğunu ve bu değerlere hizmet edildiğini görüp de desteklemek yerine kösteklemek suç değilse, hatta idamlık suç değil, suç denilen şey nedir?

İman kaybediliyor. Ahlak/namus kaybediliyor. Bütün bir millet her şeyiyle asimile edilmek ve başka devletlere/milletlere köle/sömürge edilmek isteniyor. Toplum nizamı, aile kurumu ve her şey temelden yıkılmak isteniyor. Bu yapılırken aksine bir duruşları varmış gibi görünerek yapılıyor.

Pekiyi, şu Milli İstirahat Teşkilatı kime, neye çalışıyor. Bu milletin istihbarat teşkilatları istirahat teşkilatlarına hatta ihanet teşkilatlarına dönüştürülmemiş olsa, bu toplum ve bu devlet bu kadar organize saldıralara, ihanetlere muhatap olur muydu…

Mehmet Fahri Sertkaya

Ruhi Çenet ve Sümeyra Çenet kardeşler…

Mesala Ruhi ve Sümeyra Çenet ikilisi Youtube’da olağan üstü bir ayrıcalığa sahiptir.

Çok vasat işler yaparlar ama çok çok muazzam ve sarsıcı işler yapan Müslümanların, Türklerin hep açık ara önünde giderler.

Nedeni anlattığım gibi… Ruhi ve Sümeyra da gizli Yahudiler.

Biz dahil, on seneden fazladır çok sayıda gerçek Türk ve Müslüman TC vatandaşı Youtube’da çok ama çok sarsıcı işler yapmak istedik. Hepimiz yok edildik. Gün geldi, ben bunların bu gerçek yüzünü, bu azılı Türkiye, Türk ve İslam düşmanı yüzünü somut şekilde gözler önüne seren görüntüler de yayınladım.

Youtube’un köşeye sıkıştığı anların ekran görüntülerini, teknik delillerini de yayınladım. Gerçekten bir hukuk devletinde o gün o devlet Youtube’un üzerine çökerdi. Olması gerektiği kadar sert, büyük ve kararlı bir tepki gösterirdi. lakin bu yapılmadı. Çünkü Türkiye siyasetinde de Youtube’da olduğu gibi Yahudiler, Satanistler, Masonlar, kara paracılar, pislik herifler, ahlak düşmanları, namus ve din düşmanları, çocukların ve bebeklerin düşmanları, insan katlederek ayin yapan insan şeytanları dolu…

Ruhi’nin ve Sümeyra’nın videoları, dünyanın dört bir yanından çalınmış, kopya edilmiş videolar.

Milyonlarca Türkiyeli’ye kısa sürede yüzlerce mühim meselede tesir eden bu iki kişi, senelerdir önde gelen Youtuberlar arasında olmalarına rağmen, bu gün bile hala videoları çalıntı videolar.

Bu gizli Yahudi kişilerin doğru düzgün zekaları, çalışmaları/gayretleri, bir konuda uzmanlıkları, kaliteli iş yapabilecek vasıfları yok. Metinler çalıntı. Fikirler çalıntı. Araştırmalar çalıntı. Kaynak göstermeden herkesten işlerine gelen bir şeyleri toplayıp bir araya getirip yayınlıyorlar.

Benden de onlarca sarsıcı fikir/iddia çaldılar. Anlaşılmayacak zan ediyorlar. Milyonlarca insanı ahmak da zan ediyorlar. Akademi Dergisi damarlarında kan olmuş akıyor, buna mani olamıyorlar ama bunca güzellikten, insanlıktan, ahlaktan, mertlikten, iyi niyetten ve insanlığa hizmetten nasiplenmek yerine, benden aldıkları konuları bile aksine art niyetle kullanıyorlar. İnsanlığın tamamına düşman bunlar…

83 milyonluk ülkede, Youtube bu oyunu ne kadar daha oynayabilir. Ne kadar daha bu milleti dönüştürmek için çırpınabilir, şeytanlıklar yapabilir. Ne kadar daha milyonlarca gerçek Türk’ün sesini, taleplerini bastırabilir. Ne kadar daha şu ahmak, alık, tembel, gayretsiz, kabiliyetsiz gizli Yahudilerle ve Ermenilerle iş tutarak Türkiye’ye gizlice ve sinsice saldırabilir.

Ruhi ve Sümeyra böyle de diğerleri farklı mı… Belki birkaç tane zeki ve çalışkan gizli Yahudi kişiler var Youtube’da ama onların Türk’e ve İslam’a düşmanlık etmek için konuları zorlama şekilde yorumladıkları ve beyin yıkamaya çalıştıkları gözler önünde. Anlamayanlara bunu anlatmak ve fark ettirmek ise yarım saat bile almaz.

Evet, Türkiye’de Youtube’un fişini çekmek yarım saat bile almaz. Bunların bir çoğu insan katledilen Satanist ayinlerine de katılıyorlar. Sadece bu konudan başlatılacak bir soruşturma bile sadece Türkiye’yi değil, dünyayı sarsar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Youtube, Youtube değil… Yakıcı, yıkıcı, bölücü, çökertici hatta yok edici bir düşman kuvvet…

Türkiye’nin milli güvenliği, ivedilikle Youtube’un erişime tamamen engellenmesini gerektiriyor.

Youtube, Youtube değil… Yakıcı, yıkıcı, bölücü, çökertici hatta yok edici bir düşman kuvvet.

Türkiye’de Türk bilinen ünlü Youtuber’ların tamamına yakını gizli Yahudi ya da gizli Ermeni kişiler.

Bunlar, Youtube’un toplantılarında çağrıldıklarında,

  • nasıl daha fazla yıkıcı olabilecekleri,
  • milletimize hangi konularda nasıl yalanlar anlatmaları gerektiği,
  • gerçeklerin hakim olmaması için nasıl davranmaları gerektiği,
  • kültürümüzün, tarihimizin, dinimizin, lisanımızın, ahlakımızın iyice tahrif edilmesi için neler yapmaları gerektiği
  • bazı siyasi meselelerde milletimizi nasıl yönlendirmeleri gerektiği

hususlarında eğitimler, yönlendirmeler alıyorlar. Aslında bunu onlara Youtube’un gerçek sahibi olan CIA veriyor.

Faaliyete geçtiği ilk zamandan itibaren Youtube Türkiye’de gerçek Türklerin ve Müslümanların çok sert şekilde karşısında durdu, hepsini elinden geldiğince sert şekilde engelledi, sansürledi ama mümkün olduğunca bunu fark ettirmemek için de teknik oyunlar yaptı.

Youtube, Türkleri Türklükten ve Müslümanlıktan iyice uzaklaştırmak gibi düşmanca tavrından bir saniye ödün vermedi, vermiyor.

Ünlü Youtuber denilenlerin pek çoğu da aslında azılı Türk ve İslam düşmanı ve aynı zamanda Satanist olan kişiler.

Mehmet Fahri Sertkaya