Yere yedi köşeli bir yıldız çizmişler…

Yıldızın ortasında bir erkek insanı Şeytan’a kurban etmişler. Yıldızın her ucunda da farklı türden bir hayvanı kurban etmişler. Akan kanlardan adamın cesedinin üzerine bir şeyler yazmışlar ve bir şeyler de okumuşlar. Sonra bu adamı gömmüşler ve “Bu ceset çürüdükçe bu MFS de çürüyecek, yaşarken çürüye çürüye ölecek” demişler. “Bu büyüden hiç kimse kurtulamaz” demişler.

Şu dünyada yapılabilecek en akıl almaz ve şiddetli büyülerden birini yapmışlar ama ben çürümedim, ölmedim, hizmetimden bile düşmedim, geri kalmadım ve dün o büyüyü çözüp iptal ettik.

Kim yaptı? Tabii ki Sanhedrin hahamları…

Onlarca senedir, yaptığı ağır büyülerle, en az binlerce insanı, ihtimal ki onbinlerce insanı cinnete ve intihara sürükleyerek öldürmüş ve bana da beş yaşımdan itibaren büyüler yapmış durmuş, azılı İslam ve Türk düşmanı bir Yahudi üfürükçüyü, dün cehennemine yolladık. Bu alemdeki, bu zamandaki en namlı büyücülerden ve insanlık düşmanlarından biriydi. Öldürüldüğüne hala inanamayanlar vardır.

Bana yaptığı bütün büyüleri de çözdük. Ben daha beş yaşımda iken beni medyum kabiliyetleri ve daha başka usullerle fark etmiş, gelecekte sistemlerini dünya genelinde darmadağın edeceğimi bilmiş ve büyülerle öldürmek, delirtmek, hiç olmadı dinden ve namustan etmek ve kendilerinin safında bulundurmak istemiş.

Bu zamanda şu yaşanmakta olanların yaşanacağını, onlarca sene öncesinden bilen ve mani olmaya çabalayan çok sayıda Yahudi büyücü varmış. Ben böyle bir gerçeği ne yazık ki sadece bir kaç sene önce öğrendim.

Bunların aralarında Sanhedrin hahamları da var. Onlar da hiç durmamışlar. Çocukluğumu, gençliğimi harcamışlar, akıl almaz acılar içinde bir hayat yaşamama sebep olmuşlar ama farkında olmamışlar ki beni ben yapmışlar. Pişirmişler, olgunlaştırmışlar, güçlendirmişler.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın