Türkiye’nin en kalabalık ve en güçlü grubu/kesimi/cemaati biziz…

Türkiye’nin en kalabalık ve en güçlü grubu/kesimi/cemaati biziz…

Sayı üstünlüğümüz bir yana, vasıflı insan gücüne sahip olmada da Türkiye’nin açık ara önde olan grubu biziz…

Organize olmada, sistemli olmada açık ara üstün olan biziz…

Maneviyatta, moralde, azimde, kararlılıkta, cesarette açık ara önde olan biziz…

Planlamada, taktikte, stratejide, uygulamada açık ara önde olan biziz…

Mükemmel yetiştirilmiş dava/hizmet adamlarına sahip olmada açık ara önde olan da biziz…

Biz siyasi parti değiliz, istesek kısa sürede kurar ve ilk seçimde iktidara da oynarız. Türkiye’nin en büyük partisi olduğumuzu gösteririz.

Biz, elektriği kesilince bir işe yaramayan gazete ve televizyon kanalı da değiliz. İstesek bir ay içinde onlarca gazete ve televizyon kanalı kurarız/açarız ve Türkiye’nin en çok satan, okunan, izlenen gazeteleri ve kanalları olurlar.

Haydi uyanın artık şu rüyadan, biz sizin bu güne kadar zan ettiğiniz gibi değiliz. Arazideki tek gerçek güç biziz. Ve biz de uluslar arası bir ağız. Bizim gazetemiz olmasa, televizyon kanalımız olmasa, sosyal ağlarımız olmasa, siyasi partimiz olmasa gücümüz değişmiyor ama sizlerin sadece elektriğiniz ve kara paralarınız kesilse hiç oluyorsunuz. Arazide yoksunuz.

Mehmet Fahri Sertkaya

Tökezlediler

Biraz kontrolde tutalım dedik, fazla bastırmadık ama yine de kaos çıkartamadılar. Acınası hallerdeler…

Tayyip aldı başını gitti uzaklara… Zaten ne yapacağını bilemez hale gelmişti, krizlere girmişti, az kaldı hastahanelik oluyordu. Bir ara toparlanıp gayrete gelmişti ama sahadaki adamlarını da toparlayamadı. Onlar da darmadağın halde…

Herkes, ifşa olduklarını, bütün gizli kimliklerinin ve bağlantılarının meydana çıktığını, bütün planlarının öncesinden herkese duyurulduğunu düşünüyor/biliyor. Adalet sistemi içindeki adamları bile iyice korktular, geri durmak istiyorlar, talimatları ya yerine getirmiyorlar ya da ağırdan alıyorlar. Geleceklerini iyi görmüyorlar. Diğer bütün sahalardaki adamları da aynı halde, toptan çözüleceklerini, ele geçeceklerini, yargılanacaklarını kabullendiler. Korkuyorlar…

O kadar gürültü çıkartıp da sonra karşımızda krize girerek Suriye’ye askeri müdahale yapma planlarından/ihanetlerinden bile geri dönmeleri zaten ağın mensupları arasında sarsıcı bir tesire/çözülmeye sebep olmuştu. Şimdi ise sistemin en başındaki adamlardan biri olan İbrahim Kalın da çok kötü halde. Hulusi Akar tedirgin, öfkeli… Ordu içindeki yüksek rütbeli çift kimlikli hain adamları da kötü halde. Kendilerine çalışan Emniyet müdürleri de moralsiz ve isteksiz. Herkesin takip edildiğini, izlendiğini, dinlendiğini kabullendiler. Bu, onları çok sarsıyor. İçişleri Bakanı Solomon Soysuz ise en fena halde olanlardan biri… Hakan Fidan ise çoktan önünü göremeyip kendini bir şekilde kurtarma derdine düşmüştü. Danışıklı dövüştükleri CHPKK’liler de çok ifşa oldular. Önce umursamaz tavırlar sergilemek istediler, kendilerinin farkla güçlü olan taraf olduğu havasındalardı ama şimdi onlar da krizdeler. Bu güne kadar güç buldukları, paslaştıkları pek çok devletin hükumetlerini bile krizlere soktuk ve bizden uzak durmak, bize bulaşmamak istiyorlar ki CHPKK’liler aslında mevzumuz bile değiller.

Memleket içinden ve dışından çok yüksek sayıda grubun, kesimin yayınlarımızı dikkatle takip edip duruşlarını buna göre belirlediklerini de gördüler.

Biz bunu, baştan gücümüzü bir daha gösterelim diye yaptık, elimizdeki gücün yüzde onunu bile kullanmadık. Gerçekten de kaos çıkartmalarına izin verdik, istiyorduk, bekliyorduk ama sadece işlerini zorlaştırıp “Biz buradayız” mesajı vermek istedik. O kadar çürüdüler, bozuldular ve korkaklar ki yine de kaos çıkartamadılar.

Bütün bunlara rağmen o kaos bir şekilde çıkacak. ABD, İsrail ve müttefikleri, kaybedeceklerini bile bile, çılgınca bir tavırla 3. dünya savaşını çıkartacaklar ve bu içimizdeki adamları da kaybedeceklerini bile bile, çılgınca bir tavırla kaos çıkartacaklar. Çünkü çaresizler, başka seçenecekleri yok, batıyorlar, yıkılıyorlar ve zaman bizim değil onların aleyhine işliyor.

Mehmet Fahri Sertkaya