Tayyip tam anlamı ile bir sinir krizi geçirdi. Çok kötü oldu.

Tayyip tam anlamı ile bir sinir krizi geçirdi. Çok kötü oldu.

Yaşananlar sarstı onu… Planlarını yine uygulayamadılar. Yine oyun içinde oyun kurmuş olduk ama onlar hala kendilerini dev aynasında görmek istiyorlar. Bizi de bir hiç olarak görmek istiyorlar. Üstüne bu günkü paylaşımların sertliğini, duruşumuzun netliğini, onları hiç gördüğümüzü de gördü.

Daha fazla dayanamadı, ayakta iken ve bu gruptaki paylaşımlarımı okuyor iken birden “Mel’un sensin. Şeytan sensin. Sen nasıl bir belasın, başıma bela oldun. Suriye’yi de analarını da çocuklarını da hepinizi gömeceğim. Lanet olsun hepinize” diye sesli sesli konuştu ve öfkeden çıldırdı, krize girdi. Eli ayağı titredi. Zorlanarak koltuğa oturdu, bir bardak su getirdiler. Tansiyonunu ölçtüler.

Otururken de devam etti ve “Herife bak ya, neler konuşuyor ya, kimsin sen ya kimsin. Görürsün sen, hepinize bunun hesabını soracağım” deyip sustu. Sakinleşmeye çalıştı.

Ben bu insan şeytanına bir türlü anlatamadım, linki vereyim bir daha okusun: https://t.me/AkademiDergisi/13392

An itibari ile Tayyip tıpkı şu eski fotoğraftaki hali gibi bir halde… O kadar ciddi bir sinir krizi geçirdi ki gözleri bile doldu. Nerede ise oturup sinirden ağlayacaktı.

Mehmet Fahri Sertkaya

Maduro bana kızdı

Maduro bana kızdı

Düzenli bir şekilde ve dikkatle takip ediyorlardı grubumuzu, paylaşımlarımızı. Konseyde onun hakkında alınan kararı yazdım, Venezüela’da konseyin elinin güçlü olduğunu yazdım ve “Maduro’yu devirirler, asarlar” dedim. Adamları yazdıklarımı tercüme edince kızdı. En çok da onun hakkında “Venezüeala’nın Tayyip’i” dediğime kızdı.

Sesli şekilde “Görürsünüz siz, Tayyip size neler yapacak. Beni mumla arayacaksınız” dedi.

Müttefikimiz Rusya da değerlendirmelerimizi dikkate alacaktır. Maduro/Venezüela hususundaki kararlarını gözden geçirecektir. Böyle olunca da Maduro’nun pili daha çabuk bitecektir. Bu güne kadar Ankebut Ağı’nın uyuşturucu, fuhuş, organ, silah dahil her türlü pis işinin içinde bulunan ve son zamanlarda onlarla arayı açan insan şeytanı Maduro, ettiğini bulma dönemine girdi. Şöyleydi de böyleydi de diyerek fazlaca yorum yapmaya gerek yok. Bu dünya etme bulma dünyası. O da ibret-i alem olacak.

Mehmet Fahri Sertkaya

AKPKK’li münafık İslamcıların pişmanlık tiyatroları bu günden itibaren daha da artacaktır

“Senin de evin yıkılsın, senin de evladın parçalansın ey Erdoğan”

AKPKK’li münafık İslamcıların pişmanlık tiyatroları bu günden itibaren daha da artacaktır. Buna meydan verilmemeli. Bu kadar düşmek hata ile yapılabilecek şey değildi. Aralarında gerçekten aldanmış olanları belki bir avuçtur, kalanları bilerek ihanetlere, soygunlara, vurgunlara, katliamlara destek verdiler. Hem de vatan, millet, din, iman edebiyatı yaparak…

Allah bunların cezasını daha bu dünyada, muhtelif vesilelerle/sebeplerle vermeye başlayacak, ömrü olan herkes bunu görecek. 3. dünya harbi de yaşanacak, harp ekonomisi de oluşacak, çeşitli sebeplerle birbirlerine de girecekler, birbirlerini boğazlayacaklar, aç ve hasta düşecekler, bir kuru ekmeğe, bir şifalı ilaca muhtaç ölecekler.

Suriye başta olmak üzere, BOP kapsamında bölgede kanına girdikleri milyonlarca masumun ahı tutacak bunları… Kaçırılan ve organ mafyalarına, fuhuş mafyalarına kurban olan çocukların, gençlerin ahı tutacak bunları… “Senin de evin yıkılsın, senin de evladın parçalansın ey Erdoğan” diyen Suriyeli anaların ahı tutacak bunları.

Bunca Allah’sızlığa Allah-u zülcelali, din-i mübin-i İslam’ı, Kur’an-ı Kerim’i, hz. peygamberimizi, şeriatını, milli ve manevi değerlerimizi, vatan/devlet davamızı alet eden mel’unlar, ibret-i alem olacaklar. Çok ama çok feci suretlerde ölecekler. Ahiretlerini ise hiç düşünmeyin, aklınızdan olursunuz.

Mehmet Fahri Sertkaya

“Beraber tökezledik biz bu yollarda.”

Meşhur şarkının sözlerinin değişmesine sebep olduk. Yeni hali şu şekilde:

“Beraber tökezledik biz bu yollarda.”

Memleket içinden ve dışından dost ve düşman bütün kesimler iyice anladılar ki şu seçimlerden böyle bir sonuç çıkmasına Süleymanlılar ve Ankebut Operasyonu sebep oldu. Ses getirebilen gerçekten muhalif şahıslar ve yayın kuruluşları bile, aslında nasıl dolaplar döndürüldüğünü, Ankebut Operasyonu kapsamında yaptığımız yayınlardan öğrenerek isabetli kararlar aldı, tavırlar sergiledi.

Şayet mevzuya partici bir gözle bakacak isek bundan böyle Türkiye’de iki parti var. Bir, Süleymanlılar… İki, Ankebut Ağı’nın sözde birbirine rakip olan partileri…

Mehmet Fahri Sertkaya

Şimdi iyice anladınız mı beni?

Şimdi iyice anladınız mı beni?

Biz sizin gibi piyonlarla değil sizleri var eden sistemle savaşıyoruz. Hedefimiz sistem/kuklacılar değil de sizin gibi kuklalar olsaydı ey AKPKK’liler, ey CHPKK’liler ve diğerleri, hepinizi çoktan toplayıp almıştık ve asmıştık.

Eğer particilik yapılacaksa, Türkiye’nin en büyük partisi biziz ve hepinizi tek hamlede siler geçeriz. Lakin bizim cahilce, haince sistemlerle, şu millete dayattığınız cumhuriyet, demokrasi, laiklik gibi uydurma değerlerle meşgul olacak vaktimiz yok. Biz acele etmiyor, elimizdeki somut delilleri bile çok zaman paylaşmıyor, lüzumsuz tartışmalara ve mücadelelere girmiyor, küçük çaplı çatışmaların çıkmasına izin vermiyor ve sisteminizi bir bütün olarak imha etmek yolunda dahiyane bir siyaset sergiliyoruz.

Ve belki nefsiniz izin vermedi, kale almak istemediniz ya da gırgıra vurduğumu zan ettiniz ama sizin sistemin bütün adamları bizdeki birkaç Süleymanlı kadar bile etmiyor. Şu sizi yöneten en üst konseylerin mensuplarının bile kaşrımızda ne hallere düştüğüne bir bakın. Çapınız, evsafınız yetmiyor. Yüreğiniz de yok, aslında paradan ve kadından ve şöhretten başka bir dininiz ve davanız da yok. Bir harp hukukunuz, sınırlarınız, değerleriniz de yok. Şeytanlaşmış ve dünyanın Deccal devri denilen devri yaşamasına vesile olmuşsunuz. Lakin sizin devriniz buraya kadardı. Şimdi karşımızda kaybetmeye mahkumsunuz. Çünkü benim şahsımda karşınızda devleşen şu sistemimiz, sizin sisteminizi darmadağın edecek olan hazret-i Mehdi’nin, Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin sistemi…

Süryani kökenli olan Temel Karamollaoğlu da rolünü oynuyor.

O da Ankebut Ağı’na çalışıyor ve şu sıralar AKPKK ile danışıklı dövüşüyor.

Seçime dair planlarını tam uygulayamamış olsalar da hala seçim tartışmaları üzerinden memlekette bir kaos ortamı oluşturmak için çırpınıyorlar, çırpınacaklar. Karamollaoğlu da seçimin meşruiyetine, seçim sonuçlarına dair tartışmaların gündemde olmasını ve tansiyonun düşmemesini istiyor.

Çünkü insanlık dışı sistemleri, karşımızda büyük darbe aldı, ölümcül yaralar aldı ve her şeyi silbaştan yeniden kurmak için bir kaos ortamı oluşturmaya mahkumlar.

Mehmet Fahri Sertkaya